Ali Erdoğan'ın Ağzı İle Kuş Tutsa Yaranamadıkları Sizin Memlekete Hayrınız Nedir?

 Uşak; tıpkı topraklarının her mahsulün yetişmesi için müsait olmadığı gibi, hizmet ehli usta siyasetçinin de yetişmekte uygun zemin bulamadığı bir kent olmaktan ne zaman kurtulacak? Ne zaman bu kentte haklıya hakkı teslim edilecek ve haksıza haddi bildirilecek? merak ediyorum.

 Uşak'ın son onbeş yılında yerel siyaset ille de belediye seçimleri konu edildiğinde o mecliste isminin muhakkak anıldığı kişi olan Ali Erdoğan'ın özellikle siyasette üst düzey olmuş kişiler tarafından haksızca ve acımasızca eleştirildiğine zaman zaman tanık olmakta ve kentim adına bu durumdan gerçekten hicap duymaktayım. Başka bir kentte Ali Erdoğan gibi bir isim siyaset yapsa eminim aynı kaderi yaşamazdı. Kaldı ki her dönemde siyasete yön verdiğini sanan ekabir ne derse desin sessiz çoğunluk Ali Erdoğan'a gerekli teveccühü göstermekten vazgeçmiyor ve eminim bu dönem de aday olsa yine sessiz çoğunluk yani halk, hizmet edenin hakkını verecektir. Çünkü dileyen yalaka desin dileyen menfaatçi, Ali Erdoğan bu kentte siyaset yapanlar içinde baş tacı edilmeyi hakeden kişi olarak herhalukarda öne çıkmakta. Kaldı ki Ankara kulislerinde bir Merkez Parti oluşumu bir de Cemaatin parti kurma hesapları konuşulmakta; emin olun her iki yeni oluşum da Ali Erdoğan'ın kendisinin istemesi durumunda kendisini aday yapar ve bu durum tüm dengeleri alt üst etmeye yeter. Kendisi aday olmadığını defalarca deklare etmesine rağmen sanki adaymış gibi sayıca az da olsa gürültüyü çok çıkartabilen bir takım gruplar tarafından hedef edilmekten kurtulamayan Ali Erdoğan, Ak Parti'den aday olabileceğini söylese eminim Ak Parti Genel Merkezinden de olumlu geri dönüşler alacaktır. Benim tavsiyem iş üretmeye çalışanın, yıldızı parlayanın önünü kesmeye çalışarak harcadığımız enerjiyi hizmet etmeye kendimizi geliştirmeye harcasak başarıya daha kolay varabiliriz.

Özellikle İktidar Partisi'nde Siyaset Yapanlar ve Ali Erdoğan...

Hangi kentin belediye başkanı vardır ki o kentte 20 kilometrenin üzerinde alt yapısı da tamamlanmış yeni yol yaparken, o kentin İl Özel İdaresi 30 kilometrelik zaten var olan yolu genişletip asfaltını atamamış olsun. Üstelik ne doğalgaz ne de kanalizasyon hattı döşenmediği halde Sivaslı yolu bir türlü bitirilemedi ama, o yolu bitirmekten aciz İktidar Partisinin yöneticileri ve İl Genel Meclisi üyeleri nasıl oluyor da 20 kilometre kent merkezinde yeni yol açma başarısına imza atmış Belediye Başkanını sürekli eleştirme hakkını kendinde buluyor. 

Bir kent düşünün İl Genel Meclisi Üyeleri Banaz Hamamboğazı gibi hazır termal suyu bulunmuş bir yere üstelik parası da hazır olmasına rağmen bir türlü yatırım kararı alamazken, o kentin Belediye Başkanı mücavir alanı dışında bir köy yakınlarından sıcak su bulsun ve termal tesisin inşaatına başlasın. Bir kent düşünün ki o kentin İl Özel İdaresi ve Gençlik Spor İl Müdürlüğü bir türlü Kalfa köyü ile problemi ve prosüdürleri aşamasın ve parası hazır yatırılmış havuzu yapamazken o kentin Belediye Başkanı üç ayrı yerde yüzme havuzu için düğmeye basmış olsun. Bir kent düşünün ki o kentte ciritçiler için ayrılmış bir tesis olsun ve yıllardır nerde ise kullanılamaz hale gelsin, ciritçilerin atlarını çıkartmaya dahi korktuğu bir cirit sahası olsun, o kentte cirit alanı yapmak belediye başkanına nasip olsun. Vatandaşın at binebileceği Atlı Spor Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'ni yapmak Belediyenin vazifesi olsun. Bir kent düşünün ki mücavir alanı dışında ormana ait Akse Çamlığı isimli bölgenin ıslahını o ilin İl Orman Müdürlüğü, il Özel İdaresi değil de o kentin Belediyesi önderlik ederek gerçekleştirsin.

Bir kent düşünün o kentte nerede ise hiç bir sosyal kültürel etkinlik yapılmasın; İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve benzeri kurum kuruluşlar uyusun o kentin belediyesi bir yıl içinde yüze yakın kültürel etkinlik gerçekleştirsin. Bir kent düşünün sanayisi ve ticareti oldukça ilerde olmasına rağmen beş yıldızlı bir oteli olmasın o kentin siyasileri dururken yatırım için yine o kentin Belediye Başkanı ön ayak olsun. Bu ve buna benzer örnekleri artırabilmek mümkün ve bir sonraki yazımda bu türden örnekleri vermeyi sürdüreceğim.

Taha Orhan Ve İptal Edilmiş Belge Polemiği

Geçtiğimiz günlerde Uşak Haber Merkezi tarafından kamuoyunun gündemine getirilen bir konuya da değinerek yazımın ilk bölümünü tamamlamak istiyorum. Taha Orhan isimli bir şehir plancısının Belediyenin nazım imar planı yapımı ihalesine sonradan iptal edilmiş iş bitirme belgesi ile girdiğine ilişkin iddia... Ben bu konuda Uşak Haber Merkezi editörü gibi düşünmüyorum. En azından o haberin yanlış değilse de eksik yapıldığı kanaatindeyim. Zira bahsi geçen evrak sahte değil, anladığım kadarı ile Zeytinbeli belediyesince önce verilmiş daha sonra da iptal edilmiş bir belge. Burada asıl suçlanması gereken bu belgeyi hakediş gerçekleşmeden, iyi niyetle de olsa sehven belgeyi veren belediyededir. Yani Uşak Belediyesi yetkilileri kanaatimce konuya ilişkin suçlanamaz. Belge geçerliyse, Uşak Belediyesi ıslak imzayı gördüyse ve bu belgenin iptal edildiğine ilişkin kendisine herhangi bir yazılı belge o ana kadar ulaşmadıysa burada Belediye yetkilisi bu belge sonradan iptal edilmiş olabilir diyerek düşünmek zorunda değildir ki eminim bu olay milyonda bir gerçekleşebilir.

Bu nedenle benim şahsi kanaatim Taha Orhan'ın o tarihte haberi varsa iptalden belki suçlanabileceği, ancak bu yüzden Uşak Belediyesi yetkililerinden ziyade belgeyi önce verip sonra da iptal eden belediyenin bu konuda sorgulanması gerektiği yönünde tecelli etti. Tabii ki hukuk önünde suçlu var ise bedelini ödeyecektir ve bize bu hususta yorum yapmak asla düşmeyecektir. Ayrıca hazır yeri gelmişken aynı şahsın yine şehir plancısı yani Taha Orhan'ın meslekdaşı olan Belediye Başkanı Ali Erdoğan'ın eşi Aysun Erdoğan Hanımefendi ile tanışlığı dillendirilmekte, burada şu sorular insanın aklına geliyor. Aysun Erdoğan ile tanışıyorsanız Uşak Belediyesinden iş alamaz mısınız? Türkiye'de kaç tane Taha Orhan gibi a sınıfı şehir plancısı belgesine sahip isim var? Kaç şehir plancısı bu türden işler de plan yapımını yükümlenebilecek müellif olabilme özelliğine sahip? En önemlisi Taha Orhan Mesut Apaydın döneminde de Uşak Belediyesi'nden iş almış mı?

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Kente Gelişi Arefesinde Neler Konuşulmalı?

Sonuç itibarı ile söylemek istediğim şu ki bir kent düşünün ki 26 yıl sonra Uşak'a bir Cumhurbaşkanı geliyor ve bizim kamuoyunda tartıştığımız meselelere bakınız. Bence biz şimdi siyasi yada şahsi hesaplarımızı bir kenara bırakıp hem Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'ü en güzel şekilde nasıl ağırlarız hem de Sayın Cumhurbaşkanımızın kentimizi şereflendirmesini nasıl kentimiz adına artıya dönüştürebiliriz, bu durumdan ne gibi fırsatlar doğabilir bunları tartışmalıyız.