Şuan satılmakta olan bir memlektin çocuklarıyız. Sonunu görür müyüz bilmem ancak bu iktidarla yahut bu iktidar bu politika ile devam ederse biz göremesek te çocuklarımız görür.
Birileri iktidarın koltuk değneklerine sığınarak mutluluk resimler çiziyorlar. Resim çizebilmek için boya gerek, nasıl alacaksın boyayı? Sat birkaç parsel alırsın boyayı. Üzerine resim çizebilmek için kağıt gerek, nasıl alacaksın kağıdı? Özelleştir birkaç yeri alırsın kağıt. Ee bir de resim çizebilmek için sağlam bir hayal gücü gerek, bir de o resimde mutluluğu gösterecek ustaca çizimler gerek. Bunu nasıl yapacaksınız? O da basit! Halkın hayallerini sömürerek yeterli bir hayal gücüne sahip oldunuz! Bunun üzerine birde karakalem çalışması ile dağıtılan kömürleri eklersek mutluluğun resmini çizmiş olursunuz!
Yarın satacak parsel bulamazsanız, özelleştirecek şirketler biterse, sömürülecek hayaller kalmamışsa, yaptığınız karakalem çalışmalarına halk artık doymuş ise ne yapacaksınız? Artık işin ehli olmuşsunuzdur. Bulursunuz bir şeyler. Halkta alıştı artık boğulduktan sonra suni teneffüs ile diriltilip ödüllendirilmeye. Boğan kim? Egolarınız! Suni teneffüs yapan kim? İktidar gücünüz! Şöyle bir baktım da galiba siz Fil Avcısına benziyorsunuz!
( Oyakbank, Denizbank, Şekerbank, Adabank, Akbank, Altarnatifbank, Turkishbank, Sitebank, Türkiye Ekonomi Bankası, Yapı Kredi Bankası, Garanti Bankası, Finansban, C Kredi ve Kalkınma Bankası, Tekfenbank, MNG Bank, Demirbank, Vakıfbank, Emlak Bankası, Türkiye Halk Bankası, İmar Bankası, Kıbrıs Kredi Bankası, Marmarabank, Toprak Bankası, Tat Yatırım Bankası.) 27 bankası satılmış bu memleketin çocuklarıyız. Belki çoğumuz bilmiyordur paramızın işlenmesinde kar eden ülkenin Türkiye OLMADIĞINI. İnanmışız ya çizdiğiniz mutluluk resmine, sömürmüşsünüz ya hayallerimizi ondandır!
( Kuşadası Limanı, Antalya Limanı, İzmir Alsancak Limanı, Mersin Limanı, İskenderun Limanı, Derince limanı.) 6 tane –bunlar da benim bildiğim- limanı satılmış bu memleketin çocuklarıyız. Yüzyıllardır canımız pahasına koruduğumuz bu limanların belkide çok geldiği düşündürülmüştür bize çizdikleri mutluluk resmiyle!
Ve halkın anatomisi ile oynanmaya kadar varıldı mevzubahis olan bu durum ile. Yumurta atan gençler gün be gün satılan bu coğrafyanın çocukları. Evet dediğiniz gibi yumurta atan bu gençlerin arkasında bir örgüt var. Karanlığı aydınlatmak için kullanılan bir ampulü amblem olarak benimsemiş bir örgüt. Karanlığı aydınlatacağına daha da karanlık yapan bu ampullü örgütün öğrenciler arkasında ki konumu epeyce açık. Bu gençlerin geleceğini çalıp, orantısız güç kullanıp cenin olan bir canlıyı öldürüp kendinizi haklı göstermeye çalıştınız. Bu da yetmezmiş gibi bu gençlerden saygı beklediniz. Kusura bakmayın zamanında o kadar çok varlığımızı çaldınız ki arada saygı da kaynamış. Size saygı kalmadı!