Kendimi bildim bileli Ülkü Ocakları’nda değişik faaliyetlere katılmış, görevler almış ve tabiri caizse acizane Ocak terbiye ve tedrisatından kendi çapında nasibini almış bir kardeşiniz olarak tanıdığım birçok ülkücü gibi bende Milliyetçi Hareket Partisi Genel başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin bazı tutumları nedeniyle MHP’ye oy verme konusunda kararsızdım.
1999 seçimlerinden sonra kurulan ve 3,5 yıl iktidarda kalan koalisyon hükümetinin sicilindeki eksilerin çokluğu vicdanımı rahatsız etmekteydi.
Ülkedeki yabancılara peşkeş çekilircesine özelleştirilen madenler, dinler arası diyalog adı altında yapılan post-modern misyonerlik faaliyetleri, AK Parti hükümetinin saç yolduran cinsten yanlış dış politikaları, ülkenin başına örülen bir çorap misali her geçen gün büyüyen borç ve faiz sarmalı ile ilgili yeterli dik duruş ve muhalefetin Sayın Bahçeli tarafından yapılmadığı kanaatindeyim. (Belki de böyle düşünmem gençliğimin ve marjinal fikirlerimin etkisi nedeniyledir.)
Ancak milli ve manevi hassasiyetleri olan bir Türk genci olarak, Ak Parti’ye oy vermenin kendi değerlerime ve inancıma bir ihanet derecesinde olduğunu düşünmekteyim. İktidar olduklarında 220 Milyar Dolar borçla devir aldığı bir ülkeyi 650 Milyar Dolar gibi devasa bir borçla karşı karşıya bırakan, Türkiye topraklarının 6 da 1’inin yabancıya satışını sağlayan, dış politikayı Amerika’ya, iç politikayı Avrupa Birliği’ne endeksli hale getiren bir partiye gerçekten ülkücü olduğunu iddia eden herhangi birinin oy vereceğini de hiç zannetmiyorum.
Kendime yakın hissedebileceğim BBP’nin de Genel Başkan Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümünden sonra AK Parti dümenine su taşıyor görüntüsünde olması, onu da gönlümde alternatif olmaktan çıkartıyor. CHP’nin de Kılıçdaroğlu ile beraber hem Güneydoğu Anadolu politikaları hem de okyanus ötesi ile ilişkilerinin olduğunun iddia edilmesi midemi bulandırmakta.
Yerel bazda da adayları değerlendirdiğimizde; AK Parti adaylarının ilk ikisinin dinler arası diyalog adını verdikleri bir hareketle misyonerliği post-modern hale getiren bir cemaat ile bağını gizlemeye ihtiyaç bile duymayan 3. Sıra adayının gölgesinde kalması ve pasifize edilmiş bir görüntü sergilemeleri adaylar bazında da AK Parti’yi alternatif olmaktan çıkartıyor.
CHP’de ise 1. sıra adayının bazı tavırları nedeniyle parti içi çekişmelerin zirveye çıktığı bizzat partililerce konuşulmakta. Henüz kendi partililerini idare edebilme basiretine sahip olmayan adaylara oy vermem de söz konusu olamaz.
MHP’de ise M. Deniz Savaş’ın mütevazı fakat dik duruşu ile beraber partiyi etrafında toparlaması, AK Parti ile paslaşarak ona oy vereceğini hatta referandumda “Evet” verdiğini açıkça dillendiren bazı ülkücülere gerekli cevabı vakarı ile vermesi nedeniyle kendisi bana göre örnek alınabilecek bir şahsiyettir. Bunun yanında 2. Ve 3. Sırada yer alan bayan adayların hanımefendi ve sempatik tavırlarının halk arasında bir teveccüh uyandırdığının da farkındayım. Özellikle 3. Sıra adayı Emine Yıldırım, yaptığı seçim çalışmaları ile öne çıkmış durumdadır. Bu da aynı zamanda parti içi demokrasinin nasıl işlediğinin en bariz göstergesidir.
Tüm bu yazdıklarımın ışığında ülkemizin getirildiği bu traji-komik vaziyet karşısında başımı ellerimin arasına alıp düşünürken kaynağın okyanus ötesi olduğu iddia edilen birtakım kasetler bazı röntgenciler tarafından ifşa edilmiş ve MHP hedef tahtasına oturtulmak istenmiştir. Madem ki Milliyetçi Hareket Partisi ve onun Genel Başkanı Devlet Bahçeli okyanus ötesini rahatsız edecek tavırlar içerisindedir ve iktidara alternatif görüldüğü için yıpratma çabasıyla bu kasetler servis edilmektedir.
O halde bana düşen; Bahçeli’ye ve geçmişte uyguladığı yanlış politikalara rağmen, inşallah bir dahaki döneme ülkücülerin vicdanından gelen sesi daha iyi yansıtabilecek bir Genel Başkana kavuşuruz temennisiyle, ülkücü kadroların iş başı yapması için bu kez de MHP’ye oy vermektir.
Yazı güzel ama biraz insaf gerek .Sanki adan tek başına iktidarmış gibi eleştirilmiş.
Şimdi bunların sırası degil Bahçeli ile devam vs.dere geçilirken at deyiştirilmez. Hem Bahçeli'de gederek açılıyor ,tecrübe kazanıyor.kolay degil lider yetiştirmek bir siyaset meydanlarında oymuz her zaman her yerde MHP'ye...