Türkiye'de 2023 yılında toplam 555 bin 668 trafik kazası meydana gelmiş olup söz konusu kazalar 234 bin 992 kişinin yaralanmasına veyahut vefat etmesine neden olmuştur. Trafik kazası hadisesinin şehrimiz Uşak için en üzücü örneklerinden birini 05.05.2024 tarihinde Fevzi Çakmak mahallesi Halil Kaya Gedik bulvarında yaşıyoruz. Alkollü araç yüzünden 2026 yılına kadar ehliyetine el konulan 22 yaşındaki failin sebep olduğu trafik kazası nedeniyle 36 yaşında bir anne ile henüz 6 yaşında olan çocuğu ne yazık ki yaşam mücadelesi veriyor.
Mevzu hukukumuzda ölüm ve yaralanmanın mevcut olduğu hadiselerde sorumluluk açısından taksir/ kast ayrımı tartışmalı hale gelmiştir. Şöyle ki işbu tartışmayı ve somut olayı değerlendirmeden kast ile taksir ifadesinden ne anlaşılması gerektiğinden kısaca bahsetmek gerekir.
Failin suç teşkil eden fiili açısından bilme ve isteme unsurlarının olup olmaması son derece önem arz etmektedir. Bilme ve isteme unsurları açısından bir değerlendirme yapıldığında fail, fiilinin sonucunu biliyor ve istiyorsa DOĞRUDAN KAST söz konusu olacaktır. Örnek: A kişisinin husumetli olduğu B kişisini öldürmek için arabasına binerek üzerine sürmesi doğrudan kastı doğurur.
Fail, fiilinin sonucunu öngörebiliyor ancak gerçekleşmesini istememekle birlikte olursa olsun düşüncesiyle hareket ediyorsa işbu durumda OLASI KAST mevcut olacaktır. Örnek: Bir kişinin kırmızı ışıkta durmayıp aynı zamanda da yaya geçidinde geçmek için bekleyen yayaları görmesine rağmen olursa olsun mantığıyla aracını hızlandırması olası kastı doğurur .
Fail, fiilinin sonucun öngörebiliyor ancak deneyiminden ve kendi yeteneğinden bahisle gerçekleşmeyeceğini düşünüyorsa BİLİNÇLİ TAKSİR söz konusu olacaktır. Örnek: Bir kişinin 50 km hız sınırı olan bir yerde kendi şoförlüğüne güvenerek 60 km hızla gitmesi nedeniyle kazaya sebep olması bilinçli taksiri oluşturur.
Fail, fiilinin sonucunu öngörememesi ve istememesi halinde basit taksir oluşur. Önek: Tüm trafik kurallarına uyarak bir kişinin seyahati esnasında bir anlık dalgınlıkla kazaya sebebiyet vermesi.
Peki fiilin kastla veyahut taksirle işlenmesi halinde failin alacağı ceza açısından nasıl bir sonuç doğuracaktır ?
Somut olayımızdaki trafik kazası açısından bir örnek vererek açıkladığımızda kaza neticesinde taksirle yaralama suçunun oluştuğu hususu kabul edilirse fail en fazla 2 YIL hapis ceza alacaktır. Tabi ki birden fazla kişiye karşı işlendiği durumu birlikte değerlendirildiğinde hapis cezası 3 YIL'a çıkacaktır. İşbu gerçekleşen trafik kazasında failin sorumluluğu olası kast üzerinden hesaplandığında fail gerçek içtima uygulandığı halde anneyi yaraladığı için 6 yıl çocuğu yaraladığı için 6 yıl toplam 12 YIL hapis cezası almasının önü açılacaktır.
Yukarıdaki örnekte detaylıca açıkladığımız üzere bir fiilin kasten mi yoksa taksirle mi işlendiği hususunda hassas bir değerlendirme yapılması gerekmektedir. Söz konusu değerlendirme hakkında Yargıtay'ın içtihatları mevcut olup işbu içtihatlarda olayın meydana geliş şekli son derece önem arz etmektedir. Birkaç örnek vermek gerekirse Yargıtay 12. Ceza Dairesin emsal teşkil eden kararında sürücünün kırmızı ışıkta durmayıp geçmesi, olay mahallinin işbu geçiş esnasında yol kenarında insanların karşıdan karşıya geçmek için beklediğinin görülebilecek olduğu halde OLASI KASTLA işlendiği oy çokluğu ile kabul edilmiştir. Sürücünün kırmızı ışıkta durmayıp hareketine devam etmesi olay mahallinin düz açık ve görüşü engelleyecek hava şartlarının bulunmaması tüm bunlarla beraber sürücünün yayaları gördüğü halde kendi deneyim ve becerisine dayanarak çarpmayacağını düşünmesi ancak çarpma ihtimalinde olursa olsun şeklinde bir düşüncesinin olduğunu ortaya koymaktadır.
Yazımıza son verirken yüreğimizi yakan hadise ile ilgili yorum yapacak olursak şöyle ifade edebiliriz. Olayın faili sürücünün ehliyetsiz olması, ehliyetine alkollü araç kullanmaktan dolayı el konulması, 2026 yılına kadar ehliyetine el konulduğu hususu neticesinde alkollü araç kullanma fiilini en az 2. Kez gerçekleştirdiği hususu ve son olarak işbu kaza esnasında kanında alkol bulunabileceği ihtimali birlikte değerlendirildiğinde failin açıkça sürücü koltuğuna oturmakla kendisi ve diğer 3. Kişilerin hayatını önemsemediği sonucuna varılabilecektir.
Hal böyleyken ilk bulgulara göre yaya olarak hiçbir kusuru bulunmayan vatandaşın hayati tehlikesine yol açan fiile maruz kalması hukuki bakış açısı bir tarafa insani bir yaklaşımla dahi kabul edemez. Olayın gerçekleşme şekli ve ilk bulgular birlikte değerlendirildiğinde failin OLASI KASTLA fiili işlediğinin kanaatindeyim.
Tabi ki takdir mahkemenin olmakla birlikte aynı zamanda yargılama aşamasında ortaya konulacak delillerle gerçek sonuca ulaşılması ama en önemlisi olayın mağduru olan anne ve çocuğun en kısa zamanda şifa bulup iyileşmesi temennisiyle...
Hukuki Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı
Av. Necmi Enes AKKAŞ