Batur, bir neslin Kobay yapıldığına dikkat çekerek konuşmasına şu şekilde devam etti; "Milli Eğitim Bakanlığı geçen yıl 72 ayın altındaki çocukları okula göndermek zorundasınız diyerek velileri rapor almaya zorlamış , çocukların okula gönderilmesi için veliler üzerinde korkunç bir baskı uygulamıştı. Pek çok Eğitim uzmanı , bilim adamı gibi de bizler de bu uygulamanın bilimsel ve pedegojik bir yönü bulunmadığını Avrupa ve Dünyada ki örneklerini göstererek söylemiştik.72 ayın altındaki çocuklarınızı okula göndermeyin demiştik. Dönemin işletmeci sevimsiz bakanı bizi laikçi olmakla ve İdeolojik düşünmekle suçlamıştı.
Peki geçen yıl 60 ay ile 71 ay arasında okula başlayan kendisinden bir, iki yaş büyük öğrencilerle aynı sınıfı paylaşmak zorunda kalan öğrencilerimizin durumu ne olacak? Başarısız olan özgüvenini yitiren okuma yazmayı sökemeyen binlerce öğrencimizin düştüğü bu olumsuz durumun hesabını kim verecek?
BİR NESLİ KOBAY YAPTILAR
Uşak Eğitim-İş Başkanı Barlas İbrahim Batur , geçen yıl çok küçük yaşta okula başlayan çocukların olumsuz sonuçlarla karşı karşıya bırakıldığını belirterek, “Eğitim uzmanlarının, bilim insanlarının ve sendikaların uyarılarına kulak tıkayarak, okulların fiziki yapılarında ve müfredat programlarında hiçbir hazırlık yapmadan ilkokula kaydettiği 60-71 aylık binlerce çocuğu kobay olarak kullanan MEB, bu yanlışındaki ısrarını sürdürmektedir” dedi.
VELİ DİLEKÇESİ VE RAPOR ESNEKLİĞİ GELDİ
Batur , yeni düzenleme ile velilere rapor dayatması yapıldığını belirterek, “Bugün Resmi Gazete’ de yayınlanarak yürürlüğe giren değişiklikte, “Okul müdürlükleri, yaşça kayıt hakkını elde eden çocuklardan 66, 67 ve 68 aylık olanları, velisinin vereceği dilekçe ile; 69, 70 ve 71 aylık olanları ise, ilkokula başlamaya hazır olmadıklarını belgeleyen sağlık raporu ile okul öncesi eğitime yönlendirebilir ve kayıtlarını bir yıl erteleyebilir.” denilmiştir. Geçen yılki uygulamanın ağır sonuçlarıyla başa çıkamayan Bakanlık, geri adım atmak isterken bu kez de 69-72 aylık çocukları rapor dayatmasına mahkûm etmiştir. UNESCO İstatistik Enstitüsü’nün verilerine göre, dünyadaki 204 ülkenin 126’sında, yani ülkelerin yüzde 62’sinde, okula başlama yaşı 72 aydır. Bu ülkelere Güney ve Kuzey Amerika ile Batı Avrupa ülkelerinin çoğunluğu dahildir. Anaokuluna gitmeden ilköğretime başlayan çocuklar yeterli bilişsel, duygusal, sosyal ve fiziksel gelişimi sağlayamadığından ilköğretimde sunulan becerileri edinemezler. Bu yaş çocuklarının önemli bir bölümünün henüz öz bakım becerilerini kazanmamış, kural algısı oluşmamış, kalem tutma becerisi edinmemiş, oyun çağındaki çocuklardan oluştuğunu defalarca belirtmiştik. Kaldı ki, geçtiğimiz eğitim-öğretim yılında yaşananlar uyarılarımızda ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koymuştur. 8-9 yaşındaki çocukların fiziki durumuna uygun olan dersliklerin 5 yaş çocuğu için uygun hale getirilmemesi, farklı fiziki ve zihinsel gelişimdeki üç ayrı yaş grubu öğrencinin aynı sınıflarda okutulması, müfredat programlarının hazırlanmaması, kalabalık sınıflar, çok ciddi sorunlar yaşanmasına neden olmuştur.. Bir nesil, AKP hükümetinin eğitimi dinselleştirme amacı nedeniyle heba olmuştur”.
BAKANLIK VAZGEÇMELİ
Batur, bakanlığın konuyu karmaşadan kurtarması ve okula başlama yaşını 72 ay olarak kesinleştirmesi gerektiğini belirterek, “Bakanlık, hiçbir pedagojik temeli olmayan bu yanlış uygulamadan vazgeçmeli ve okula başlama yaşını doğrudan 72 aya çekmelidir. Veliler 66 aylık çocuklarınız ek kayıt sistemi ile okullarda kayıtlı görünmektedir. Bu durumdan velilerin hatta idarecilerin bir kısmının haberi yok. Veliler dilekçelerini verip kayıtlarını sildirmeli. Çocukların kendi yaş gruplarına uygun okul öncesine yöneltmelidir. 11 yıllık iktidarları sırasında eğitimi deneme tahtasına çevirip 11 yılda 4 bakan değiştiren AKP iktidarı bugünkü tablonun yaratıcısıdır. Yapılan U dönüşü bir kuşağı kobay olarak kullanan iktidar günahını kesinlikle affettiremez” dedi.
bencede bakanlik hatali ama sadece bu konuda değil,alan değişikliği de fiyasko ama tabii başkan barlas bundan bahsetmez kendiside sinif öğretmenliğinden 1 gecede beden eğitimine geçenlerden psikoloji̇den bahsediyorsan atanamayan beden eğitimcinin hakkini gasp ederken ki psikolojisini düşün tabii bir olayda çikar varsa meb hakli yoksa salla meb'e kolaymi beden eğitimini kazanmak koşacaksin terleyeceksin alin terin akicak ama sen ve senin gibi belkide sinif öğr. başarili olanlar beden eğitimci oldu bu hakmi o zaman niye sustunuz neyse bu meb'e hakkimizi gasp edenlere hakkimizi helal etmiyoruz