Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim sistemindeki yaptığı değişiklikler kapsamında İl Milli Eğitim Müdürlükleri’nce yapılan okul dönüşümleri tamamlanırken birçok sıkıntıyı da berberinde getirdi. Okulların açılmasına kısa bir süre kala ortaya çıkan ilk belirgin sorun ise velilerin çocuklarını istedikleri okullara göndermek için geçici ikametgah değişikliklerine başvurması oldu.
İl Nüfus Müdürlüğü’nde son günlerde oluşan kuyruklarda bekleyen hemen her vatandaşın geliş amacı ikametgah değişikliği. Gerek Milli Eğitim Müdürlüğü gerekse İl Nüfus Müdürlüğü bu taleplerin önüne geçemezken geçici yapılan ikamet değişiklerinin bir süre sonra eski haline dönme ihtimali de yeniden nüfus kuyruğu oluşturacağa benziyor.
İl Nüfus Müdürlüğü’nün son dönemlerde artan ikametgah değişiklikleri nedeniyle gerekli takibatı yaparak yalan adres beyanında bulunmaktan dolayı da cezai işlem uygulayacağı edinilen bilgiler arasında. Konu ile ilgili görüşlerine başvurduğumuz Uşak Haber Merkezi eğitim haberleri sorumlusu ve eğitimci yazar Mehmet Ali Kandilli; 12 Yıllık eğitime hazırlıksız geçilmesi ile birlikte bir çok sorun zuhur etti. Zaten çözüm bekleyen onlarca sorun yumağı arasında boğulan Milli Eğitim, yeni sorunların üstesinden gelmekte doğal olarak zorlanıyor. Okullar arasında eğitim kalitesi açısından uçurum denilebilecek kadar derin farklar aslında yok. Okullar arası farkın abartıldığı kadar olmadığını istatistiki bilgiler de aslında bize vermekte. Ama bazı öğretmen veya okulların marka haline getirilmesi, çocuklarının iyi okullarda iyi eğitimcilerin nezaretinde eğitim görmesini isteyen öğrenci velileri, çocuklarını markalaştırılan okullara kaydettirmek istiyor. Bence bu iş biraz abartılıyor. Kaldı ki öğrencinin kendi hinterland alanında bulunmayan okullarda eğitim görmesinin, psikolojik ve sosyal manada negatfi tarafları da olabiliyor. Kendi mahallesinin dışında okullarda öğrenim gören öğrencilerin üzerinde, içine kapanıklık, asosyallik ve uyumsuzluk gibi olumsuz bir takım değişimlerin olduğu da gözlemlenmekte.
Mehmet Ali Kandilli sözlerine şunları ilave etti; Misallendirmek gerekirse, mahallede komşu olan çocuklar, aynı okulda da eğitim görmenin verdiği avantajı da kullanarak, okul dışındaki zamanda birlikte kaynaşarak oyun kurmak yada birlikte ders çalışmak gibi aktiviteleri yapmakta zorlanmamakta. Ancak farklı okulda eğitim gören öğrencilerin, mahalledeki etkinliklerde çoğu kez bunun dezavantajını yaşadığı göze çarpmakta. Bu yüzden benim tavsiyem çocuklarımızın, öğrenim göreceği okuldan, yada derslerinin nasıl olacağından Üniversitede hangi bölümde okuyacağından daha önemli olanın, sağlığı, psikolojisi, özgüveni gibi hususlar olduğunu unutmamak gerekir. Benim acizane tavsiyem velilerimiz, çok zaruri haller olmadıkça çocuklarını hinterland alanındaki okula kaydettirsinler. Özellikle, çocuğunun okul dışında yaşadığı ortamı da göz önüne alarak ve kültür farkınıda önemseyerek okullarını seçmeye çalışsınlar...
hiçt£ d£ğil o y£tkilil£r biraz kalkıp okulları dolaşsın bakalım,n£ nasılmış bunu h£rk£s biliyor onlar mı bilmiyor .üst£lik siz d£ biliyorsunuz ağız yapmayın.görüntül£yin okulları işl£yiş dıştan bil£ görülüyor açık açık