Milli Eğitim Bakanlığı'nın çıkardığı 652 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'de öğretmenlerin zorunlu rotasyona tabi tutulmalarını öngören maddeden dolayı eğitim çalışanlarının endişeli olduğuna değinen Eğitim-İş Sendikası Eğitim Sekreteri Ali Erhan Gök, basın açıklamasıyla bu konudaki tepkilerini dile getirdi.
İşte Eğitim-İş Sendikası Eğitim Sekreteri Ali Erhan'ın Gök'ün açıklaması:
Bu uygulamaların en yoğun yaşandığı yer olan Milli Eğitim Bakanlığı, aldığı her karar ile eğitim sistemimizi kökten değiştirmekte, eğitim çalışanlarının yılların birikimiyle elde ettiği özlük haklarını ise gasp etmektedir. Ustalık dönemi olarak adlandırılan üçüncü AKP iktidarının dikkat çekici isimlerinden birisi olan Milli Eğitim Bakanı, bir gecede çıkardığı 652 sayılı KHK ile Bakanlığın tüm yapısını değiştirmiştir. Yine aynı bakanın basına verdiği demeçlerden eğitim çalışanları üzerinde bir korku imparatorluğu kurulacağı anlaşılmaktadır. Eğitim çalışanlarının geleceklerinden endişe duymalarına neden olan bu demeçler, aynı zamanda eğitim ve öğretime yeni başlangıç yaptığımız bu dönemde çalışma barışını da bozmaktadır.
Özellikle son zamanlarda bazı eğitim sitelerinde ve basında yer alan “bulundukları hizmet bölgelerinde 8 yıl çalışan öğretmenlerimizin iller arası rotasyona tabi tutulacağı” haberi öğretmenlerimizin haklı endişelerine neden olmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından henüz bu haberle ilgili resmi bir açıklama yapılmamıştır. Ancak 652 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname’nin bazı maddelerinin ucu açık olması, net ifadeler taşımaması bu tür yorumlara neden olmaktadır.
Eğitim-İş olarak eğitim çalışanlarının haklı endişelerini paylaşıyoruz. Hemen belirtelim ki, 652 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'de öğretmenlerin zorunlu rotasyona tabi tutulmalarını öngören açık bir ifade bulunmamaktadır. Fakat aynı KHK’da müdür başyardımcıları ve müdür yardımcıları için de açık ifade bulunmamasına rağmen, bakanlık kendi düzenlediği KHK’ya ters düşerek bu idari personele rotasyon uygulamıştır. Hal böyle olunca Milli Eğitim Bakanlığının bir oldubitti mantığı ile harekete geçme durumu söz konusu olabilir. Bakanlığın bu tür bir dayatma içine girmesi için akıl tutulması yaşamış olması gerekir.
Sendikamız topyekun tüm öğretmen camiasına saldırı teşkil edecek bu tür bir girişime hiçbir şekilde izin vermeyecek, konunun tartışmaya açılmasına dahi tahammül göstermeyecektir. Hiç kimse Anayasa’da, yasalarda ve yönetmeliklerde açıkça belirtilmeyen veya yer almayan uygulamaları gerçekleştiremez. Bu konuyla ilgili olarak eğitim çalışanlarının sahipsiz olmadığının herkes tarafından bilinmesini istiyoruz. Milli Eğitim Bakanına bu ülkede padişahlığın Atatürk devrimiyle kaldırıldığını, yine bu ülkede artık eğitim çalışanlarının örgütlü olduğunu hatırlatmak isteriz.
Bu çerçevede eğitim çalışanlarını temsil iddiasında olan tüm sendikalarımıza çağrımız şudur: Örgütlü yapılarımız farklı olabilir. Fakat eğitim çalışanlarına yönelik yoğun saldırıların yapıldığı bu dönemde farklılıklarımızı bir kenara bırakarak, birlikte hareket etmenin zamanının geldiği kanaatindeyiz. Eğitim-İş olarak öğretmenlerimizi endişeye sevk eden konularda eğitim iş kolundaki tüm sendikalarla birlikte ilkeli ortak eylem koymaya hazır olduğumuzu kamuoyu ile paylaşmak isteriz.
300 bin atama bekleyen öğretmen var her yıl daha da artıyor.okullarda 150 bin kadro bos boş kadroları devlet ücretli öğretmen adıyla mezun olduğu bölüme bakmadan çalıştırıyor.yani ziraat mühendisi sınıf öğretmenliği yapıyor.okullar yetersiz geliyor sınıflar en az 35-40 kişilik bazı yerde 70 kişi.bizim vatandasımız bunları görmüyor tabi bu sorunla ilgili birsey bilmiyor.sendikalar burada öğretmenlere destek olmalı bizim yanımızda olmalı