Orman Müdürlüğü ekiplerinin meyve veren ağaçları acımasızca söktüğü görüntülere yansıdı. Kışın ortasında çaresiz bırakılan aileye hayvanlarının barınaksız kalması yetmiyormuş gibi kendilerinin diktiği yüzlerce meyve veren ağacı dozerle sökmesinin böyle davranarak neyin intikamını alıyorlar sorusunu akıllara getirdi.
Edinilen bilgilere göre 2017 yılında Uşak ın Banaz İlçesine bağlı Derbent köyünde ormana ait bölgeye taşınmış ve bir yıl sonra imar barışından faydalanmak için Yapı Kullanım İzin belgesi müracaatı yapmış. Yapılan başvuru olumlu sonuçlanınca ödenmesi gereken ücreti ödeyerek Yapı Kullanım İzin belgesini almış. Belgeyi alan aile bölgeye meyve ağaçları dikmiş ve hayvancılık yaparak hayatlarını bu şekilde idame ederek devam ettirmiş. Yapılacak olan muhtar seçimlerine muhtar adayı çıkan baba Hüseyin Eker seçimi kaybedip işin içine siyaset de girince işler değişiyor. Alınmış olan Yapı Kullanım İzin Belgesi Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü tarafından iptal edilmesi üzerine ailenin yaşantısı alt üst oldu. Önce köy içme suyu şebekesinden kullandıkları ve faturasını ödedikleri suları tamirat yapıyoruz bahanesi ile kesildi ve susuz bırakıldı. Orman ekiplerinin uğrak yeri haline gelen bölge sürekli tutulan tutanaklarla mahkemeye taşındı. Hatta dönemin milletvekili ben onların elini hukuken bağlarım dediği de iddialar arasında, eğer uğraştıysa başarılı da olmuş. Orman Müdürlüğü ekipleri ile karşı karşıya kalan aile adliye karşısında da kendini izah edemeyince mükerrer işgal suçu işlemekten baba Hüseyin Eker cezaevine girdi.
Ayrıca Mahkeme de verilen Müsadere kararı Yargıtay tarafından onanması ile daha öncede yapılan ve uygulanmış olan yıkımların tersine Banaz Orman Müdürlüğü, Hüseyin Eker e ait 500 e yakın küçükbaş hayvanı ve samanı yediemine teslim edeceğini söyleyerek görevlilere hayvanları saydırdı. Çadırdan çıkartılan koyun ve keçiler başı boş bir şekilde ormana salınması sonucu bir kısmının Uşak Banaz karayolundan geçerek Kızılcasöğüt Beldesi yakınlarından geri çevrildiği iddiası böyle karar uygulaması mı olur dedirtti. Samanları da yediemine teslim edemeyen Orman Müdürlüğü yetkilisinin yerinden alarak uzak bir yerdeki boş bir alana döktürmesinin nedeni merak konusu oldu. Yıkım kararı olan kapalı alanların müsadere kararı gereği yıkım işi zulme döndü. Yapılan yıkımda çadırlar ve çadır demirleri kullanılamaz hale yani hurdaya dönerken yıkım sonrası dozerle girilen alandaki meyve vermeye başlayan ağaçlarda acımasızca söküldü.
Anne ve üç çocuğu da babadan emanet kalan malları şimdi nasıl muhafaza edeceğini ve bu kış şartlarında nasıl geçireceğini düşünüyor. Yetkililerden yardım bekleyen aile, bu zulmün son bulması için bir çözüm arıyor. Zor durumda kalan aile şimdi yetkililerin yardım etmesini ve kendilerine bir yol gösterilmesini bekliyor.
Olayın ardından Banaz Orman Müdürlüğü’nün uygulamalarına yönelik tepkiler büyürken, vatandaşlar yapılan işlemlerin vicdani boyutunu sorguluyor. Ailenin yaşadığı bu durum, "Böyle karar uygulaması mı olur?" sorusunu akıllara getirdi.
"Adaletin terazisi kırılmış, vicdanlar susturulmuş! Kendi emeğiyle hayata tutunmaya çalışan bir ailenin yaşamını alt üst eden bu uygulamalar, hukuk kisvesi altında yapılan bir zulümden başka bir şey değildir. Meyve veren ağacı kesen bu anlayış, sadece bir aileyi değil, insanlığın ortak değerlerini de baltalıyor. Yetkililere soruyoruz: Bu adaletsizlik kimin çıkarına hizmet ediyor? Kış ortasında çaresiz bırakılan bu ailenin sesine kulak verin ve vicdana, hukuka uygun bir çözüm üretin! Çünkü adalet, sadece güçlülerin değil, haklıların hakkıdır."