Eğitim Sen Uşak Şube Başkanı Burak Yavaş yayınladığı açıklamanın devamında şu ifadelere yer verdi:
Siyasi Kadrolaşma Uygulamaları Açık Bir Tasfiyeye Dönüşmüştür
"Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yukarıdan aşağıya doğru başlatılan ve eğitimin bütün kademelerinde görev alan eğitim yöneticileri iktidar yandaşları içinden belirlenmekte, iktidara biat etmeyen eğitim yöneticileri ise bakanlık ve yandaş sendika temsilcilerinin ortak çalışması ile birer birer görevlerinden alınmaktadır" diyen Yavaş; "Eğitimde yaşanan tasfiye sürecinde, şube müdürleri ve okul müdürlerinin ardından sıra müdür yardımcılarına gelmiştir. Siyasi iktidar ve yandaş sendika siyasi torpil üzerinden belirlediği okul müdürlerinin ardından şimdi de müdür yardımcılarının belirlenmesi için yoğun mesai harcamakta, mevcut müdür yardımcılarına yönelik sendika değiştirme yönünde baskılar yapılmaktadır. Başından sonuna siyasal kadrolaşma operasyonu olarak gerçekleştirilen eğitim yöneticilerinin değerlendirilmesi, görevlendirilmesi ve görevden alınmasına ilişkin uygulamalar, hukuktan, adaletten ve objektiflikten yoksundur. Okul müdürlerin değerlendirilmesi sürecinde çok sayıda okulda “adrese teslim” görevlendirmeler yapılmıştır. Sözlü sınav üzerinden yapılan atamalar ile liyakat ve objektiflikten yoksun olarak yapılan görevlendirmeler birer birer yargıdan dönmeye başlamıştır" ifadelerini kullandı.
MEB Yargı Kararlarına Uymak Zorundadır
Burak Yavaş; "Eğitim Sen’in şube müdürlerinin ve okul müdürlerinin değerlendirilmesi ve görevlendirilmesi ile ilgili olarak açmış olduğu davalarda sendikamızı haklı bulmuş ve çok sayıda yürütmeyi durdurma kararı vermiştir. Mahkeme kararı ile birlikte mülakatla yapılan tüm sınavların ve yapılan görevlendirmenin iptal edilmesi gerekirken, MEB iktidarın izinden giderek yargı kararlarını uygulamamakta ısrar etmekte, hukuksuzluğu ve keyfiliği kural haline getirmeye çalışmaktadır. Yargı kararları son derece açık olmasına rağmen MEB’in Bakanlık kadrolarını ve okulları tamamen kendi siyasal çizgisinde yaptığı atamalarla doldurması MEB’de tarihin en büyük siyasal kadrolaşma hareketinin yaşanmasına neden olmuş, binlerce eğitim yöneticisi mağdur edilmiştir. Bakanlığın yargı kararlarını uygulamamak gibi bir tutum içine girmesi, açıkça hukuka meydan okumak anlamına gelmektedir ve kesinlikle kabul edilemez. Eğitim Sen yıllardır, eğitimin bütün kademelerinde yöneticiler belirlenirken, hiç kimse siyasi görüş, kimlik, mezhep, inanç ya da sendika farklılığı nedeniyle fiilen cezalandırılmaması gerektiğini, yönetici değerlendirme ölçütlerinin tamamen objektif ve bilimsel kriterlere dayanarak belirlenmesini savunmaktadır" dedi.
Soruşturma, Sürgün ve Cezalar Bizleri Yıldıramaz
Son dönemde Eğitim Sen üyesi öğretmenlere ve öğretim üyeleri hakkında açılan yönelik soruşturma, sürgün ve cezaların artmasının dikkat çekici olduğunu ifade eden Yavaş; "İktidarın Gezi Direnişi paranoyası aradan geçen zamana rağmen hala sürmektedir. Gezi direnişi sürecinde sonrasında ilkeli ve kararlı duruşlarıyla öğrencilerine örnek olan üyelerimiz kimi zaman “yargı” ve “hukuk” kıskacına alınarak cezalandırılmakta, kimi zaman da siyasi kararlarla sürgüne gönderilerek cezalandırılmaktadır. Eğitim Sen üyeleri, sadece Gezi eylemleri sürecinde değil, mücadeleye atıldığı ilk yıllardan bu yana haksızlıklara ve adaletsizliklere karşı direnmekte, bu nedenle soruşturma, sürgün ve cezalarla karşı karşıya kalmaktadır. Ne siyasi iktidar temsilcilerinin tehditleri, ne de MEB’in soruşturma ve sürgünleri bizi biz eden ilke ve değerlerimizden asla geri döndüremeyecektir" diye konuştu.
Yavaş; "Eğitim Sen’in mücadele tarihi zulmün ve zorbalığın karşısında boyun eğmeyen, doğru bildiği yolda eğilip bükülmeden yürütülen mücadelenin tarihidir. Bu mücadele geleneğine geçmişte boyun eğdiremeyenler, bugün de yarın da boyun eğdiremeyeceklerini çok iyi bilmelidir" diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Burak Yavaş: Eğitimde Siyasi Kadrolaşma ve Sürgünler Devam Ediyor!
Eğitim Sen Uşak Şube Başkanı Burak Yavaş, bir açıklama yayınlayarak; “Siyasi iktidar, yıllardır eğitim sistemini kendi dünya görüşü doğrultusunda düzenlemekte, bunu gerçekleştirmek için bir taraftan bütün kamu kurumlarında “siyasal kadrolaşma” operasyonları sürerken, diğer taraftan özellikle Eğitim Sen üyelerine yönelik soruşturma, sürgün ve cezalandırma uygulamaları giderek artmaktadır dedi.
29 Aralık 2014 Pazartesi 12:45
basın açıklamasıyla olmuyor bu işler. zihniyet bozuk. 90larda sizin adamlarınızın yaptıklarını da unutmadı bu millet. aynı partizanlık o zaman da vardı. birbirinizden yok farkınız. kime ne faydası olmuş sendikalarınızın. doğu güneydoğu ile ilgili bir tane açıklamanız var mı? oradaki başkanlarınızı da biliyoruz. doğuda ayrı, batıda bir türlü. geçiniz