- Uşak Kısa Film Festivali nasıl ve ne zaman başladı?
2014’ün Güz aylarında, Uşak Üniversitesi’nde akademisyen olarak ilk yılımı tamamlarken, yazıp yönettiğim bir kurmaca film olan “Soluş”, Amerika’da gösteriliyordu. Bu haberi aldıktan sonra, fakültemizin çiçeği burnunda bölümlerinden Radyo, Televizyon ve Sinema okumakta olan öğrencilerle filmimi buluşturmayı düşünmüştüm. Bu fikrimi açtığım Uşak Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Sezgin, bu gösterim vesilesiyle, Uşak’ta bir film festivali yapıp yapamayacağımızı sordu. Bu teşvik ve destekle, iki ay gibi kısa sürede 2014 Aralık ayında, ödüllü filmlerden oluşan özel bir seçki hazırlayarak, danışmanı olduğum Uşak Üniversitesi İletişim Topluluğu öğrencileriyle birlikte festivalimizin ilkini gerçekleştirmeyi başardık.
- Dünya çapına kadar açılması çok büyük bir başarı. Bu başarıyı nasıl elde ettiniz?
Festivalimizin, resmi olarak beşinci senesinde “uluslararası” etiketini aldı ki bu en baştan beri Murat Hocamla kendimize çizdiğimiz yol haritamızın duraklarındandı. Fakat bunun ötesinde, ilk festivalinin açılış filminin bir Alman yapıtı “Meine Beschneidung” olduğunu hatırlarsak, ilk günden bu yana yurtdışı bağlarımız olduğunu görebiliriz. Aceleci davranmadan, doğru ve akılcı hamlelerle uluslararası kısa metraj camiası ile kurduğumuz diyaloglar, 2018 yılındaki beşinci festivalimizle beraber uluslararası başvuru kabul ettiğimiz gibi dünya devi festivallerde yarışmış filmlerin Uşak’ı tercih etmesiyle karşılığını buldu. İdeal bir festival kurgulayarak, sanatı ve sanatçıyı öne çıkarmamız, bağırgan veya gösterişçi davranmamamız, sınırları başarıyla aşmamız ve böylece sınır tanımamamızda etkili oldu.
- Film festivalinden ve filmlerden biraz bahsederken misiniz?
Bu yıl uluslararası ölçeğimizin üçüncü yılında, Oscar ödüllü filmlerin Cannes, Berlin, Toronto, Venedik, Sundance gibi dünyanın en prestijli festivallerde yarışan filmlerle, Uşak’ta Kanatlı Denizatı Ödülleri için yarışır olduğu bir festivale dönüştük. Hollywood yıldızlarının oynadığı filmlerin Uşak’ta gösterime girmesi, ünlü yönetmen ve oyuncuların Uşak’a gelme taleplerini doğurdu. Bu yıl gelinen noktada 4 filmin Dünya, 10 filmin Asya, 30 filmin Türkiye prömiyeri için tercih ettiği bir festival olarak, biri uzun metraj olmak üzere tam 131 filmi izleyiciyle buluşturduk. Ülkemiz ve dünya kısa film sanatının en güçlü örneklerine ev sahipliği yapmayı sürdürüyoruz. Hâlihazırda bu yılki seçkimizin büyük bölümünün 27 Aralık Pazar gecesine kadar web sitemizde çevrimiçi olarak, kaçıranlar veya tekrar izlemek isteyenler için açık olduğunu not düşmek isterim.
- Bu yıl ki isim değiştirerek Uluslararası Uşak Kısa Film Festivali adını alan festival çevrimiçi olarak gerçekleşti. Peki, seyirci sayısında ve katılımda bir düşüş gerçekleşti mi?
Düşük değil, tam aksine muazzam bir artış yaşadık. Çevrimiçi gösterimlere ve pek çok etkinliğe ev sahipliği yapan platformumuz www.usakfilmfest.com kısa sürede, dünyanın çeşitli ülkelerinden de olmak üzere on binlerce sinemaseveri ağırladı.
- Misyonunuz nedir?
Sinema sanatını, kısa metraj özelinde zenginleştirmek ve bu zenginleştirmenin yaratıcısı konumundaki kısa film ve video sanatçılarının üretimlerinin sürekli kılınmasına önayak olarak izleyiciler ve sinema sahasının çalışanlarıyla buluşmasını sağlamak birincil hedeflerimizden. Elbette Uşak’ın ülke ve dünyada daha çok tanınması, Uşak Üniversitesi öğrencilerinin ve Uşak halkının sinematografik açıdan zenginleşmeleri içi gayret ediyoruz.
- Bu film festivalinde yaşadığınız zorluklar ve sorunlar nelerdir?
Gerek kamu kuruluşları olsun gerekse özel girişimler, festivalimize destek olma konusunda son derece isteksizler. Hak ettiğimiz desteği maddi ve manevi olarak alamamak önümüzdeki engel olarak daha da büyük işler başarmamıza mani oluyor.
- Filmlerde gerçek hayattan kesitler var mı?
Elbette var. Fakat son yıllarda toplumcu ve gerçekçi film sayısında bir azalma eğilimi de yok değil.
- En son dereceye giren filmlerin ortak noktaları nelerdir?
Ulusal yarışmamızda gençlik ve büyüme hikâyelerinin, uluslararası yarışmamızda ise ana akım sinema anlatısının ortak payda olarak öne çıktığını söyleyebilirim. Bu elbette festival yönetimi olarak bizlerin değil, festivalimizin Ana Seçici Kurul’unun kararları doğrultusunda ortaya çıkan bir netice.
- Seçilen filmlerde aktardığı duygu yoğunluğu dışında kullanılan ekipmanların kalitesi nedeniyle görsel olarak dereceye giren filmler var mı?
Bu yine jüri kademelerimizin belirleyici olduğu bir konu. Ancak bu kademelerin Ön ve Ara aşamalarında da yer alan bir sinemacı olarak konuşmam gerekirse, nadiren de olsa, içerik olarak zayıf olan filmlerin sırf teknik yetisi yüksek olması nedeniyle gösterime girip derece alabildiği oluyor.
- Genel olarak kısa film festivalinde ağırlıklı olarak seçilen konular nelerdir?
Festivalimizin ilk yıllarında toplumcu filmler ağırlıktayken birkaç yıl önce bilimkurgu ve distopik anlatılar revaçtaydı. Bu yıl her ikisinde de ciddi bir azalma var ve daha küçük anlatılar ile önceki sorunuzda verdiğim yanıtta da ifade ettiğim üzere ilk gençlik ve büyüme öykülerine yönelik bir eğilim söz konusu. Bilhassa son iki yıldır.
- Bu festivalin Türk insanın toplumsal yaşam normlarına katkısı nelerdir?
Her yıl hemen her kıtadan filmlerin Uşak’ta izleyiciyle buluşması, farklı kültürlerin, farklı hayalgüçlerinin, farklı ufukların, farklı çatışma ve hayal kırıklıklarının seyredilmesi ve alımlanması anlamına geliyor. Kültürel olarak zenginleştirici, sorgulatıcı bir hüviyeti var festivalimizin. Türk sinemaseverler daha evrensel bir bakış açısını yakalayabiliyorlar ki aynı şey yabancı izleyicilerin festivalimizdeki Türk filmlerini seyrederek yaşadıkları ufuk açıcılıkla karşılık buluyor.
- Diğer ülkelerden gelen kısa filmlerle Türk insanının hazırlamış olduğu kısa filmler arasında göze çarpan bir farklılık görüyor musunuz?
Her yıl yaklaşık 600 Türk filmi başvuruyor ve aralarından 50’si yarışma hakkı kazanıyor. Aynı oran, uluslararası yarışmada 3000 film arasından 50 filme nasip oluyor. Bu durumda yarışmanın zorluğu ve başvuruların her yerden oluşu, yabancı filmlerin yerli filmlere nazaran daha rafine ve özellikle teknik olarak daha güçlü olduğunu gözler önüne seriyor ister istemez.
- Dünya genelinde yapılmakta olan bu festival seçilen konular bakımından Türk toplumunun hangi karakteristik özelliklerini daha ağırlıklı işliyor?
Biz bir tema üzerinden hareket eden bir festival olmadığımız için, sinemacıların toplumumuzu yansıtabildikleri oran ve yansıtmak istedikleri şeklin yabancı sinemaseverlerce izlenmesine yol açıyor. Kimi yıllar kırsal, kimi yıllar kentli karakteristiklerimiz öne çıkıyor. İlk yıllarda bu durum kırsal lehineydi ancak son iki yıldır Türk halkının kentli karakteristiği filmlerde ağırlık sahibi.
- Bu festivale yapılan dünya çapındaki yorumlardan, aralarından seçip yazımızda paylaşmak üzere kullanabileceğimiz ilgi çekici olanlarını bizimle paylaşabilir misiniz?
Birkaçını anabiliriz elbette. Mesela ABD’nin Oregon eyaletinin Portland kentinden festivalimiz takip eden bir izleyicinin, logomuzu ve platformumuzu çok beğendiğini, festivalimizi etrafına rahatlıkla Cannes Film Festivali veya Berlinale olarak yutturabileceğini söyledi. Britanyalı bir animasyon sanatçısı ise web sitemizde yer alan Kent ve Broş köşemizi okuduktan sonra Uşak tarihi, Karun Hazineleri ve bölgemizin mitolojisiyle bir hayli ilgilendiğini ve ilk fırsatta Uşak’a gelmek istediğini söyledi. Alaska’nın başkenti Juneau’daki bir sinema salonu ise önümüzdeki yıllarda festivalimizdeki filmlere yer vermeyi düşünür olduğunu ekledi. Önümüzdeki yıl festivalin kardeş kentleri arasına aday olan yurt dışı şehirlerini sıralamak da ilgi çekici olabilir; Frankfurt, Milano ve Prag.
Uşak dışında yaşayan Uşaklılardan da ilginç yorumlar geldi. Kente dair hatırladığı tek şeyin “mecburiyet caddesi” olduğunu söyleyen bir Uşaklı, festivalle birlikte kentimizin geldiği noktayı hayranlık ve şaşkınlıkla izlediğini söyledi. Ayrıca Uşak dışında yaşayan pek çok Uşaklı, önümüzdeki yıl farklı başlıklarda bizlerle çalışmak ve festivalimize destek vermek istediklerini belirttiler. Yerel, ulusal ve uluslararası desteklerle 2021 yılında Uluslararası Uşak Kısa Film Festivali’nin sekizinci maratonu için heyecanlanmamak ve Kanatlı Denizatı Ödüllerini kimlerin kazanacağını düşünmemek elde değil.
HABER EDİTÖRÜ VE MODERATÖR:GİZEM ÇIKRIKÇI