Uşak Haber Merkezinin kurucuları arasında yer alan ve uzun yıllar editörlüğünü yürüten köşe yazarımız Gazeteci Nurullah Çavuşoğlu'nun Ankara'ya yerleştiğini ve bir süredir Ankara'da gazetecilik faaliyetleri sürdürdüğünü biliyorsunuz. Gazeteci Çavuşoğlu gider gitmez Keçiören Haber Merkezi’ni kurdu ve Ankara'da oluşturduğu ekip kısa sürede Keçiören Haber Merkezini Keçiören'liye duyurduğu gibi siyasetine ve bürokrasisinin de ilgisine girmeyi başardı. Ankara'ya gidiş amacının siyaset yapmak ve Uşak'ta gazetecilik faaliyetleri yürüttüğümüz esnada gördüğümüz hukuksuzluklar ve adaletsizlikleri gidermek olduğunu ve ayrıca Ankara'dan dizayn edilmeye çalışıldığı ve fetövari yöntemler ile algılar üzerinden şehir siyasetinin şekillendirmek istendiği aşikar olan Uşak siyasetinin de üzerindeki Ankara etkisini azaltmak veya Ankara'yı yerine göre doğru bilgilendirmek olduğunu zaten Gazeteci Çavuşoğlu Ankara'ya yerleşmeden ilan etmişti.
Kaldı ki biliyorsunuz haksızlıklara uğramasak ekipçe ve siyasetin etkisi ile hukukusuz yaptırımlar ile karşı karşıya kalmış olmasak bizler de ekipçe çok farklı kaderler yaşayıp çok farklı noktalara gelmiş olabilirdik şimdiye Uşak'ta keza. Çünkü şehre daha yararlı işler çıkartabileceğimizi bütün şehir biliyor. Bütün şehir biliyor az düzene uysak çok iyi yerlerde çok lüks yaşamlar sürebilecek gücü ve imkanı, malum düzeni kuranların bize sağlayacağını. Hukukun dışına zerre taşmış olsak zaten yayın hayatına devam etmemize izin dahi vermezlerdi ki elhak biz hiç hukuk dışına taşmadık gördüğümüz türlü hukuksuzluk ve haksızlığa rağmen sabredip Devletimizin bir bildiği vardır elbet deme yolunu seçtik.
Nihayet mahkemeler önünde kazansak ve haklılığımızı ispat etmiş olsak da mağduriyetlerimizin giderilmesini sağlamadı Devletimiz ki maalesef nahak yere üstelik fetöcü gazetelerle beraber kapatılan günlük gazetemiz bile bütün mahkemeler hatta üst mahkemeler süreci bile bitmiş ve beraat etmiş olmamıza rağmen açılmadı ve açtıramadık. Gazeteyi açtırmak için Uşak'taki bütün kanallar tıkalı idi çünkü OHAL komisyonu kapanmasına rağmen bizim gazetemizle ilgili kararını açıklamamıştı: Sonucu açıklanmayan tek itiraz belki de bizim gazetenin kapatılması için ohal komisyonuna yapılan itirazdır bütün Türkiye'de. Oysa nahak yere işten atılan memurlar bile bir biçimde seslerini duyurup geri döndü vazifesine ve itibarı ve hakları iade edildi de biz gazeteci iken sesimizi duyuramadık Ankara!'ya.
Sadece gazetenin açılması işini geciktirip tıkamıyordu tabii Ankara aynı zamanda şehir siyasetini de tıkıyordu, şehirdeki olası siyasi aktörleri tırpanlıyor ve her seferinde halkın talebine mugayir isimleri cilalayarak ve adam yerine koyuvererek dayatıyordu.. Hiç bir parti; kendi üyesine sormuyordu parti yönetimini ya da adaylarını belirlerken ve Genel Merkezler büyülenmiş gibi kendi parti tabanlarının tasvip etmediği isimlerle sahaya inmeyi seçiyordu. Hal bu iken siyasette medya olarak birilerine destek vermiş olmanın ya da birilerini eleştirmiş olmanın hiç bir anlamı kalmıyordu. Nihayetinde halkın ne düşündüğünü umursamayanlar yerel gazetecileri neden umursasın. Bilakis yok sayarak yok etmek istiyorlardı ve kendi imkanların ile kurumsal ve profesyonel gazetecilik yapmak imkansız kadar zorlaşmıştı.
Hal böyle olunca yarımız Ankara'ya yerleşip Ankara'da da gazetecilik ve siyaset yaparken bir yandan da çökülen haklarımızı geri alma mücadelesini Ankara'da vermek gerekliliği oluştu ve Gazeteci Çavuşoğlu Ankara'ya yerleşerek orada ekip kurdu ve gazetecilik faaliyetleri yürüttü siyasetin de yanısıra. İşte bu görüşmeler bağlamında bir görüşme de öteden beri takip ettiğimiz ve zaman zaman yazı ve haberlerimizde sitayişle bahsettiğimiz Cumhuriyetin kuruluş felsefesine bağlı siyaset üreten ender siyasetçilerimizden olan ADALET Partisi Genel Başkanı Dr. Vecdet Öz beyi Uşak Haber Merkezi imtiyaz sahibi Gazeteci Erkan Çuhadar yine sitemiz eski editörlerinden olan eşi Gazeteci Yağmur Çuhadar ve Gazeteci Nurullah Çavuşoğlu birlikte ziyaret ettiler. Hem tanışma hem de birlikte hareket edebilme zeminine ilk adımı atmak adına gerçekleşen ziyarette sohbet hayli verimli geçti.
Ankara dönüşü görüş ve düşüncelerini aldığımız Gazeteci Erkan Çuhadar Atatürk'ün izinde siyaset yapan belki de tek parti olma özelliği taşıması sebebiyle Anıtkabir ziyareti kadar önemsediğini ve memnun kaldığını belirttiği Adalet Partisi Genel Merkezi ziyaretine dair gözlemlerini de aktardı. Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz'ün fevkalade donanımlı kuvvai milliyeciliği hal olarak yaşayıp üzerinde taşıyan samimi bir siyasetçi olduğuna değinen Çuhadar Vecdet Hocamız haza beyefendi ve kesinlikle Devlet Adamı refleksleri ortaya koyan önemli ve mümtaz bir şahsiyet. Bir çok değerimiz gibi kendisi de millete yeterince mal edilemediği ve düşünce fikir dünyası halka layığınca arz edilemediği için medyamız parayı veren veya emperyalizmin elini öpen düdüğü çalar yayın politikası izlediği için ve halkımız da siyasetten soğumuş ve ilgisiz olduğu için pek değeri de kıymeti de bilinemeyen bir değerimiz.
Elbette ki halk haberdar değil diye değerimiz değerini yitirmiyor ama keşke kendisini anlatabilsek halka doğruca inanın ülke olarak ve millet olarak çok şey kazanırız. Ben Adalet Partisi Genel Merkezinde Genel Başkanı ve bazı kurmaylarını tanıdım. Kuvvai Milliye derken Vecdet Hocamızın yaşadığı duyguyu ve coşkuyu hissettiğim gibi bir Genel Başkan Yardımcısının biz Sokrates gibi gerekirse baldıran zehrini içip gerçekleri ve doğruları söyleyemeye and içtik derken yaşadığı hissiyatı gördüm ve çok memnun kaldım. Kader bizi bir eder mi? Veya bir daha karşılaştırır mı? Bilmem ama iyi ki gitmişim dedim Adalet Partisi Genel Merkezine ve iyi ki tanımışım orada tanıdığım insanları. Bir şiir vardı Diyarı Rum boş sanırsınız aldanırsınz. Şeklinde hatırladığım o şiire atfen şunu söyleyelim emperyal çetelerin ağzı ile siyaset üretenlere ki Ankara'yı boş sanırsınız aldanırsınız.. Ankara boş değil yüreği kuvva ateşi ile yanan cesur insanlar var hala çok şükür sayıca az da olsalar ki az olmaları kıymetlerini daha da artırıyor. Nitekim bizden az önce CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile bir görüşme gerçekleştiren Vecdet Öz bir kez daha yüzleşmişti Ankara'da sandığımız kadar çok olmadığımız ile. Haşlamış gelmiş görüşmesi esnasında Özgür Özel'i sağolsun. Bizi Ankara'da ağırlayan vatan sevdalısı insanlarımıza çok teşekkür ediyoruz. Umutla döndük heyecan ile döndük Ankara'dan çok şükür.