İktidar yada muhalefet farketmez hangi parti HDP ile bir konuda iş birliği düşünüyorsa Emperyalizmin uşağıdır.

Uşak Haber Merkezi imtiyaz sahibi Erkan Çuhadar Facebook'tan HDP'ye yeniden meşruiyet verip halk gündemine taşımaya yani emperyalist planlara taşeronluk etmeye soyunan bir kısım siyasetçiyi ve HDP'yi çok ağır bomabardımana tabi tuttu adeta. Yaptığı bir paylaşım ile oynanan kirli oyunların perde arkasını ve siyasilerin iki yüzlülüğünü ortaya koyan Erkan Çuhadar'ın bahse konu paylaşımını siz takipçilerimizin ilgisine de sunalım istedik.

İşte Gazeteci Erkan Çuhadar'ın özel facebook hesabında yaptığı bahse konu paylaşım.

AKP Muhalefete çalışıyor muhalefet AKP'ye bakalım kim diğerini iktidar etmeyi başarabilecek? Düşünsenize AKP'nin elindeki 6'lı masa adı verilen sözde muhalefete karşı kullandığı en önemli kozlarından biri idi HDP ile görülmeyen iş birliği. Elhak biz de ihtimal vermiyor değiliz 6'lı masanın da o HDP ile iş tuttuğuna. Keza sizin de zaten bazı gizli bazı aşikar bir birlikteliğiniz olduğundan adımız kadar emindik en baştan beri. Bu konuda masum çıkabilecek bir kaç siyasi parti var zaten bu da ayrı bir konu. Ama AKP'nin Anayasayı Devletin yapısını bozmaya ve ülkenin bölündüğünün de kabul edildiği bir anayasaya milleti ve Devleti silah zoru ve terörü de devreye koyarak dayattığını ifade ettikleri bir sözde siyasi parti olan HDP'ye ortak Anayasa yazmak teklifinde bulunması iyi oldu bir bakıma. Neden AKP'nin elindeki bir argüman daha ellerinden alınmış olduğu gibi aslında iktidarı muhalefeti hepsinin ortak iş tuttuğunuın da ve de ayrıca HDP dahil pek çok konuda aslında ortak düşündüklerini de ortaya koymuş oldular.

Yeri gelmişken ve konusu açılmışken ben bu husustaki düşüncelerimi yineleyeyim. Daha önce dem dem birliği sağlama adına acaba bu HDP'de siyaset yapanların bir kısmı da yaşadıkları bölücü kafayı terketmeleri şartı ile affedilip yararlı hale getirilebilirler mi? Diye ama görüldüğü üzere adamlar hiçte yaşadıkları kafalardan utanç ve çekinti duymuyorlar ve bırakmak gibi birt dertleri de yok halk desteğini neredeyse tamamen yitirmiş olsalar da. HDP'de siyaset yapıp da bölücü fikirler ile zehirlenmemiş teröre bir biçimde bulaşıp örgüte esir olmamış tek bir isim kalmamış gibi sanki.

Keza HDP'de siyaset yapmaya devam eden kişi sayısı da çok azaldı bir çok Güneydoğu taşrası şehirde veya ilçeler de teşkilat bile kuramıyorlar tabela bile asıvermiyor artık halk bunlara Güneydoğu'da bile pek çok şehirde. Batıda zaten nerdeyse hiç yoklar ama nedense sanki iktidar adayı olacak halk destekleri varmış muamelesi görüyorlar iyi mi? Şu şartlar da zaten HDP'ye verilen Devlet yardımı Devletin kendi kendine ve milletine ihaneti anlamına gelmez mi sizce de? Madem terör örgütünün siyasi uzantısı bu parti Devletten 7 Milyon TL gibi yüksek meblağları her sene alabiliyor. 3 veya 4 katı civarında daha fazla seçim yardımı aldığını da biliyoruz. Dinci veya sosyalist veya atesit ne farkeder? Terör örgütü terör örgütü değil midir? Nasıl olurda bunlar açıkça yazılıp çizilebiliyor ve yalanlanma gereği bile duyulmuyor olabilir? Aynı Suriye'nin Kuzeyinde CHP'nin de PYD isimli terör örgütü ile bağlantısı bilinen bir gerçekmiş ve normal bir şeymiş gibi yazlıp söylenebiliyor ve bizler şaşkınlık içerisinde üzülerek okuyoruz dehşete düşerek. Ayıp değil mi şimdi Devletin Cumhurbaşkanı bunlar terör bağlantılı parti deyip dururken bu parayı bunların eline saymak? Ayıp değil mi Devletin Savcıları Hakimleri Emniyeti jandarması İstihabrat birimleri bunlarla burun buruna mücadele verip savaşırken ve canları pahasına bunları karşısına alırken siyasetin bunlara meşruiyet vermesi.

Bu arada kelli felli internet gazetelerinde hatta Aydınlık gibi iktidar destekçisi bilinen gazetelerdeki köşe yazılarında bile Türkiye ile Suriyenin kuzeyindeki terör örgütlerinin bağlantıları saklanmadan yazılıp çizilebiliyor. Özellikle İdlib ve civarındaki HTŞ'nin Devletin veya siyasetin üst düzey temsilcilerince korunduğu yönünde iddialar çok normalmiş ve herkes zaten biliyormuş gibi açık istihbarat köşe yazılarında. Ne diyelim şimdi biz? Tabii ki kondurmak bile istemiyoruz ama sessiz kalışları ürkütücü.

Hadi Türk Milletinin nezdindeki düşeceğiniz durum umurunuz da değil. Tabi halk zaten size göre bitti yiyecek ekmeği bulup barınabildiği bir hayata razı hale geldi ve acz içinde size ceket düğmelemeye ve tıpış tıpış gelip oy vermeye her şartta mecbur size göre. Çünkü alternatif çıkmasına izin vermeyerek halkı kendinize mecbur edeceğinize ve medyayı da kullanarak halkı salak yerine koyabileceğinize ve algılarını dilediğiniz gibi yönetebileceğinize eminsiniz de Dünya Devletlerini yönetenleri de mi salak zannedersiniz ey siyasetçilerimiz demek istiyorum ama dinlemiyorlar ki bizi.. Zaten sebebini bilmemekle beraber çoğu üst düzey veya şehir çapındaki siyasetçinin amansız düşmanlık ettiği insanlarız ve inanın bu kadarına sebep ne? Gerçekten bilemiyorum? Dünya Devletleri arasındaki itibarımız ne hale gelirdir? Diye hiç düşünmezler mi tabi onu da bilmiyorum.

Ama bildiğim bir şey var o da şu ki anlaşılan millet yüzleşecek artık siyasetin bütün kokuşmuşluğu ile ve mevcutların neredeyse tamamını tepeleyerek bir demokrasi şölenine dönüştürüp siyaseti yeniden bizzat millet dizayn edecek. Keza görünen başka çare de yok. Şaka bir tarafa gerçekten çok kötü savruluyoruz millet ve gerçekten bırakın bölünmeyi yok olma tehdit ve tehlikesi ile karşı karşıyayız, tabiri caizse insanlığın düşmanı şeytan gemi azıya aldı ve bizzat indi sahaya. Lütfen çocuklarınızı sapkınlık uyuşturucu ayrıca taciz ve istismardan koruyun bu süreçte. Çünkü hepsi de aldı başını gitti tıpkı hızla yayılan yoksulluk ve adaletsizlik gibi, tıpkı hızla yayılan suça bulaşma oranları veya boşanmalar gibi. Milletin boş gündemlere ayıracak vakti de takati de kalmadı. Acilen çözüm konuşulmalı vesselam.