Uludağ Kuyumculuk ve sarraf adıyla faaliyet gösteren ve Atasay gibi ünlü markalarında bayiliğini yürüten Zekeriya Uludağ'ın damatları Baki Selvi ve Halil Çelebi bir çalışanlarının hırsızlık yaptığını kendi yöntemleri ile tespit ediyorlar. Tabi hemen konuyu adli mercilere taşımaları gerekirken önce dedektifliğe soyunup hırsızlığı delillendirmeye veya ortaya çıkarmaya kalkıyorlar ardından savcı ve hakim de oluyorlar güvenlik gücü de keza. Hırsızlıkla itham ettikleri yetmemiş gibi suçladıkları M.Ö. isimli şahsı iş yerinde yargılayıp hırpaladıktan sonra, alıp gidip dağa götürüyorlar sonra bir güzel dövüyorlar demir sopalarla işkence de ediyorlar. Bu esnada hırsızlıkla suçladıkları için dövdükleri ve işkence ile güya konuşturdukları çalışanlarının ailesini görüntülü telefonla arıyorlar ve mafyacılık oynar gibi aileye ağzı yüzü kan içindeki çocuklarını gösteriyorlar ve aklınca rezil ediyorlar ve konuyu kapatın hali bu oğlunuzun biz onu hırsızlık yaptığı için bu hale getirdik diyorlar ve konuyu kapatın yoksa daha kötü şeyler yaparız diyorlar göz dağı veriyorlar akıllarınca ve akıllarınca vereceği ifadeyi de tarif ettikleri mağdurlarını emniyete de kendi elleriyle teslim ediyorlar.
Yaklaşık 9 saat mahsur bırakıp alıkoydukları çalışanlarına fiziki ve ruhsal işkencelerle emniyet ve adliyede vermesini istedikleri ifadeyi de ezberletiyorlar. Nitekim emniyette de işler istedikleri gibi gidiyor ve az önce işkence altından ve ölümle burun buruna hissetmekten kurtulan mağdurları ilk ifadesinde istedikleri gibi ifade veriyor. Çünkü mağdurun şimdiki iddiasına göre emniyet güçleri de zaten o şekilde ifade etmesi için yönlendiriyor. Lâkin sonra olayın şokunu atlatınca aklı başına gelen eski çalışan ilk mahkemede her şeyin doğrusunu hem de olduğu gibi anlatıyor.
Bu sefer tabi iş değişiyor ve başta Zekeriya Uludağ’ın iki damadı olmak üzere bir tanesi tutuklu diğerleri tutuksuz dört kişiye yargılama başlıyor. Tabi doğal olarak alıkoyma, şiddet cebir ile senet imzalatma hatta cebir ile hesaptan hesaba para aktarma suçlamalarından yargılanıyorlar. 28 Haziran 2024 Tarihinde duruşmasının görüleceği davanın takipçisi olacağız Uşak Haber Merkezi ekibi olarak ve gelişmeleri aktararak böyle bir dünya markasının ehil olmayan ellerde nasıl heba edildiğinin göze alındığını da insanların çok parayı bulunca kendilerini devlet yerine nasıl koyduğunu da ve nasıl insanlara kendi etikleri ceza olan işkence metotlarını uygulayacak kadar canileşebildiklerini de Uşak halkının dikkatine sunacağız.
Hırsızın hiçmi suçu yok