Geçtiğimiz gün Uşak Haber Merkezi ofisinin misafirleri seramik sektörü işçileri oldu. Hak arama mücadelesi veren samimi herkesin nerdeyse birinci adres olarak tercih ettiği Uşak Haber Merkezi ofisi yine emekçilerin dertlerini dinleyerek taleplerini kamuoyuna aktarma sözü verdi. Özellikle Seranova seramik çalışanlarının söyledikleri ise oldukça enteresan idi. Önümüzdeki günlerde gerek editörümüz Yağmur Pınar imzalı haberler yada Erkan Çuhadar imzalı köşe yazılarında konu ayrıntıları ile ele alınacak ama Erkan Çuhadar bahse konu ziyareti ve ziyaretin düşündürdüklerini kendi özel facebook hesabında paylaştı. Uşak Haber Merkezi ekibi olarak bir izli mermi niteliği taşıdığını düşündüğümüz bahse konu paylaşımı siz takipçilerimizin de dikkatine sunma adına bu habere imza attık.
İşte sitemiz imtiyaz sahibi ve köşe yazarımız Gazeteci Erkan Çuhadar 'ın haberimize konu paylaşımı;
Deri sektöründe de çok işçi çalıştırdım hizmet sektöründe de; müzisyeni, aşçısı, garsonu komisi, şefi müdürü derken, elliyi aşardı bazen beraber çalıştığımız kişi sayısı ve inanın ellisini de dinlerdim ve sorunları çözer razı ederdim onları ve severek yaparlardı yaptıkları işi inanın. Nitekim şu an şehrin iş yapan eğlence ve hizmet mekanlarının çoğunun başında Ata Parkta bizim yetiştirdiğimiz adamlar var. Hatta garsonlar arasında cv gibidir Ata Parkta bizim zamanımızda çalışmış olmak. Sır belli sorunu yaşayan işçi zaten çözümünü de bulup geliyor işveren yada yöneticiye düşen dinlemek ve empati yaparak anlamak.
Seramik sektörü çalışanları geldi bu gün ziyaretimize, elinin emeğini alnının terini evinin geçimini sağlamak için harcayan bu insanları harcayan patronun yönetici yada işçi temsilcisinin veya avukatının Allah belasını verir. Hakkını aramak insanın en doğal vazifesidir ve bu hak asla elinden alınamaz. Bürokrasi kulak vermeli bu insanlara ve çareyi işçiden dinleyip gereğini yerine getirmeli. Zira inanın bana özellikle Seranovada çözüm çok basit. İşçiye teslim edin fabrikayı bir sene, zaten pazar sorunu yok üretilenin kırığını bile havada kapıyorlar ve seramik sektöründe kar marjı da çok yüksek. Sadece işçiler 1 sene üretim taahhüt etsin ve bir yıl tam kapasite çalıştırsın imkan ve yetki verin. Bir yıl sonra işçi kendi alacakları dahil bütün borcu ödeyecek. Samimi söylüyorum bir yıl içinde mevcut borcunu ödeyip düze çıkabilecek bir fabrikayı mülkiyeti ile satmak için oynanan oyunları görseniz mideniz bulanır. Duysanız ne kadar alçakça borçlandırıldığını bunca para kazanan bir fabrikanın ve duysanız dönen pisliği yüzüne tükürürsünüz muhataplarının. Gerçi bu işçilerin hakkını ödememek için kırk takla atan da yüz mu olur diyeceksiniz haklısınız.
Sadece işçiden dinlemedim Sektör içinde bir çok isim ile görüştüm işveren konumunda mühendis konumunda, seramik pazarlamacısı pozisyonunda hepsi de aynı şeyi söylüyor. Valilik fabrikaya bir yıllığına işçinin de sermaye sahiplerinin yada pazarın da güvenebileceği şeffaf ve yasalara uygun şekilde işleyişi sağlayacak bir kayyum atayacak ve bir yıl sonra hem fabrikayı kurtarmış hem işçinin tazminatları dahil fabrikanın borçlarını ödemiş ve fabrikayı şıkır şıkır işler hale getirmiş olarak teslim edebilecek. Kabiliyetli ve güvenilir olmak yetiyor ayrıca çok sektörü bilmesine bile gerek yok sektörü bilenlerden tanı ehlinden danışır yardım alır ve çözer. Yeter ki bir ortak akılda birleşilsin ve elbirlik fabrikayı kurtarma kararı verilerek kucaklaşılsın samimice. Devletimizi yönetenlerin ille de bürokrasinun konuya siyasetten bağımsız işçilerin ve sektörün ileti gelenlerinin gözünden eğilmesi yeterli. İşçileri dinleseler yetecek zaten inanın onlar biliyor aklın yolunu tarif ederler. Ehlinden sorun lütfen. Ama ehli gibi görünenden değil ehlinden.