Hiç kusura bakmayın ama gerçeklerin üzerini örtemeyeceksiniz paranızla. Biliyorsunuz tabi bu işin içinden kamuoyunu suçsuz olduğumuza ikna edersek Savcıları ikna etmemiz zor olmaz. Nasıl olsa gerçekten yargılansak en az 50 Milyon ceza ile karşı karşıya kalacağız harcarız bir kaç milyon çıkarız işin içinden, yeter ki kamuoyunun algılarını doğru yönetelim gerisi kolay diye düşünüyor iseniz şayet bu halk buna izin vermez. Biz bu halkı bilinçlendirir bilgilendiririz haberiniz olsun. Kafanıza uyacak konuyu kapatacak Savcı Hakim bulabilir misiniz? Sanmıyorum ama zaten kamuoyunu ikna edemezseniz milyonlar verseniz Savcı ve Hakimleri ikna etme şansına sahip değilsiniz.
Bir kaç gündür olup biteni gözlüyoruz, olay mahallerine gidip yerinde incelemeler yapıyoruz, halkı dinliyoruz, yetkililere ulaşıyor onları dinliyoruz, ehil kimseleri dinliyoruz çıkardığım netice şu; Bir kere yaşanan patlamaların sebebi kesinlikle belediyenin elemanlarının kazara doğalgaz borusu patlatması ile ilgisi alakası yok bu kesin. Kesinlikle eminiz ki gaz sızıntısı sebebiyle bu patlamalar zaten beklenebilen ön görülebilen patlamalardı. Nitekim vatandaşı dinlerseniz vatandaş söylüyor burada gaz kokusu oluştu ve biz ihbarda bulunmuştuk. Geldiler UDAŞ'ın elemanları gaz sızıntısının olduğunu kendileri de müdahale ettiler ama camları açın havalandırın demenin dışında bir önlem yada tedbir almadıkları gibi bir çalışma da başlatmadılar diyor. Yani doğalgaz kesilmeden önce de gaz sızıntısının olduğu net. Doğalgaz kesintisi belediye elemanlarının kazara çelik boruyu patlatmalarından sonra yaşandığına göre o zaman rahatlıkla bu patlama zaten o kesinti yaşanmasa da yaşanabilecekmiş diyebilir miyiz?
Konu ile alakalı yaptığımız görüşmelerde ise geldiğimiz sonuç; Uşak’ta yaklaşık 420 tane kentsel dönüşümlü bina var. Yunus Emre sokakta meydana gelen patlamanın asıl sebebine gelecek olursak burada patlama olan evde o yapılardan bir tanesi. Evde iki tane doğalgaz hattı var. Eski yapının yıkıldıktan sonra oradaki doğalgaz borusu kör tapa denilen bir yöntemle tıkanıyor. Yeni bina için de yeni bir doğalgaz borusu çekiliyor. Arada ki farktan kaynaklı bir gaz sızıntısı meydana geliyor. Bu gaz sızıştısı zamanlar birikerek gaz sıkışmasına sebep oluyor. Bu gaz sıkışması yeraltında gidecek bir yer bulamadığı için binanın logarından sızan gaz evin farklı bölümlerine yayılıyor. Yayılan bu gaz sonucunda meydana gelen en ufak bir elektriklenme de patlamaya yol açabiliyor. Burada hata ise müteahhitte mi yoksa gaz dağıtım şirketinde mi ya da belediye de mi bilemeyiz ancak kesinlikle halkta değil.
Ziyarete giden Uşak milletvekili UDAŞ müdürüne bu patlama evden gelen bir gaz sızıntısı değil sizin doğalgaz hattınızdan gelen bir gaz dediği de olayı iyice pekiştirmiştir.
Araştırmalarımız sonucunda öğrendiğimiz bir diğer cahilce yaklaşım ise yine UDAŞ’ın iş bilmezliğidir. Bu tür gaz kesintilerinden sonra binalara gaz verilmeden önce direk olarak doğalgaz verilmemesi gerektiğidir. Sebebine gelecek olursak ocaklar açık olabilir. Gelen gazdan sonra açık olacaktan yine bir gaz kaçağı olması ihtimali unutulmamalıdır. İlk olarak yapılması gereken bir azot gazı verilmesidir. Sonrasında doğalgaz verilir ve doğalgazların görevliler tarafından kontrol edilip açılmasıdır. Farklı şehirlerden gelen uzmanlar bu konuda UDAŞ’ı uyarsalar da UDAŞ bunu yapmamakla ısrarcı olmuştur ancak en sonunda ikna olmuştur. Hem iş bilmemezlik yapıp hem de bilineni yapmamak da bayağı ahmaklık örneğidir.
Nitekim bu araştırmaların sonucunda artık kör tapa yönteminin kullanılması riskli olduğu için kullanımı yasaklanmıştır.
Halen daha gelmeyen bilir kişi şehrimize ne zaman gelir bilemiyoruz. Netice itibariyle en net cevabı onun vermesi bekleniyor. Umuyoruz ki bu konuda profesyonelce karar verir ve bu soru işaretleri en kısa sürede bir netlik kazanır.
Şehrimizde gerçekleşen bu üç patlamanın asıl ana kaynağı binaların logarından çıkan gaz kaçağından kaynaklı olmasıdır.
2. Şeker Sokakta yaşanan patlamadan bir gün önce ev sahibi gaz kokusundan duramayınca her ihtimale karşı annesinde kalmaya gidiyor. Ertesi gün ev sahibi evi havalandırmak için geldiğinde kapıyı açar açmaz gaz basıncının etkisiyle patlama gerçekleşiyor. Şükür ki evde kimsenin olmaması can kaybının yaşanmasını önlemiştir. Patlamanın üzerinden 1 hafta geçmesine rağmen mahallelere halen daha doğalgazın verilmemesi de ayrıca bir mağduriyettir.
Asıl skandal ise bu patlamalar olmadan önce bir gaz kaçağı olduğunu ekiplerin kontrol ettiğinden hemfikiriz. Bu kaçaklar söz konusuyken halkı neden bu konuda bilgilendirme yapılmamasıdır.
İkincisi eğer Uşak Valisi Garnizon Komutanını yanına alıp fotoğraf vereceğine olay mahallinde ve siyasi şova dökeceğine işi olması gerektiği gibi ehil teknik adamlarla beraber inceleseydi olay mahallini kesinlikle son patlama önlenebilirdi. Yani Yunus Emre sokaktaki patlama sonrası oluşan can ve mal kayıpları yaşanmadan önlenebilirdi. Çünkü anlaşılan o ki patlama göstere göstere geldi. Üçüncüsü süreç kesinlikle şeffaf yürütülmediği gibi gazeteciler yayın yasağı olduğu iddiasını bile dillendirdi ve bir korku hakim kılınmak istedi. Ama tersine insanımız korkmaması gerektiğini anladı ve bıçağın kemiğe dayanmış olmasının da etkisiyle konuşmaya yazmaya birbirini bilgilendirmeye devam etti. Şehrin ehil ve yetkin insanları şehrin sahibi gibi davranan UDAŞ yöneticilerinden ve ekonomik baskılarından yılmadı bu kez. Zira bu patlamalar bardağı taşırmıştı. İnsan hayatı bu kadar UDAŞ yöneticilerinden ve ekonomik baskılarından yılmadı bu kez. Zira bu patlamalar bardağı taşırmıştı. İnsan hayatı bu kadar hafife alınırsa halk elbette patlar.
Hırsız ları gızlemek isteyen yalaka medya bir suçlu varsa oda beledıye baskanı ve ihalede göz
Yuman hırsızlar kalkıp başkasına çamur atma