Bildiğiniz üzere Uşak Haber Merkezi imtiyaz sahibi Gazeteci Erkan Çuhadar'ın nezdinde özel olarak takip ettiğimiz ve destek olduğumuz UMPAŞ işçilerinin hak arama mücadelesi uzun yıllardır sürüyor. Uzun yıllardır elinin emeğinin ve harcadığı mesainin karşılığı olan ve hak edilen ücretlerini alamadığı için çoluk çocuğu da kendileri de ailece mağdur edilen UMPAŞ İşçileri bu güne kadar maalesef kurumsal anlamda hiç sahiplenme görmedi ve kaderlerine adeta terk edildi. Bir fabrika da bugün yarın derken kredi açıp aylarca hatta bazısı yıllarca çalışan ve fakat ücretleri ödenmediği gibi kıdem tazminatı vb gibi haklarından da mahrum edilen insanlar nasıl bir kader yaşamış olabilir acaba?
Acaba Üniversitedeki çocuğunu okuldan almak zorunda kalan olmuş mudur para yetiştiremediği için? Veya acaba evlenmek isteyen çocuğunu evlendirecek para bulamadığı için çocuğu ile arası açılan olmuş mudur? Kiminin çocuğu veya babası demiş midir yüzüne karşı enayi gibi çalıştın bedava ne olacak şimdi? Diye veya sigaya çekmiş midir ailesi UMPAŞ'a ve hissedarlarına bu kadar güvendiği ve çalıştığı fabrikayı bu kadar sevip ayakta tutma mücadelesine hissedardan fazla feragat edip katkı sunduğu için? Bu vb yüzlerce soru havada kaldı ve maalesef bizim desteğimize rağmen seslerini duyuramadı işçiler bir türlü yetkililere. Ne Vali ilgilendi ne başsavcı? Ne SGK ne Maliye? Ne de koca milletvekillerinin umurunda oldu emekçilerimizin mağduriyeti bunca koca yıl. Tabi insan elinin emeğinden vaz geçebilir mi? Demir para düşürenin bile gözü parada olurken ve emek emekçinin tek gelir kapısı iken. Vazgeçmediler yılmadılar ve mücadele veriyorlar kendileri için değilse de çocukları için.
Bu bağlamda bu gün de bir suç duyurusunda bulundular çok umutları olmamakla birlikte. Çünkü şu bir gerçek ki Adliyenin gözüne soksan fark etmiyor görmezden gelebiliyorlar? Göstere göstere kamu malını çalanlara bile hukuki bir yaptırım uygulamadılar özel sektörde UMPAŞ Hissedarları ve işçilerin haklarını kılıfına uydurup uydurup çalandan hesap sorarlar mı? İşçilerin ruh hali bu biz Devletten umut kesilmez deyip Adalet Sarayının dikkatini bu yöne çekme mücadelesine devam etmelerini salık versekte. Gelelim suç duyurusunun konusuna. Bildiğiniz üzere işçilerin alacaklarının olduğu da yine ödenmesi gerektiği de mahkeme kararı ile tescillendi ve yine daha önce de bilgilendirdiğimiz üzere işçilerin alacaklarına karşılık bazı makinelere ve bazı UMPAŞ Holding değerlerine haciz işlemi de yapıldı ve fakat fabrikanın yürüyen aksamına zarar vermemek adına UMPAŞ Yönetimine emanet edildi ve bir türlü satışları resmi olarak gerçekleştirilemedi.
İşçilerin iddiasına göre fabrika çalıştığı sürece elde ettikleri geliri Seranova Seramik Fabrikasını yine yönetim kurulu başkanına ait başka bir firmaya kiralamış gibi göstermek suretiyle kaçırmışlar ve kendi hesaplarına geçirmişler UMPAŞ Yönetimi ve yine işçilerin iddiasına göre Holding Yönetimi ve Başkanı Davut Kaymaz sadece bu ve benzeri yöntemler ile gelirleri işçiden kaçırıp kendi veya yakınlarının hesabına geçirmemiş. Ayrıca üretim durduktan sonra da Holding yönetimine yedieminli gibi olan işçilerin alacakları için haczedilmiş olan bazı makine vb değerleri de satmış el altından ve bir kısmını da satma hazırlığının içerisinde imiş. Hal bu iken işçiler suç duyurusunda bulunmuşlar bakalım Adliyenin bu suç duyurusuna reaksiyonu ne olacak ve bakalım işçilerin haklarını ve alacaklarını ödememek adına her türlü hukuksuzluğu kendine mubah gördüğü iddia edilen Davut Kaymaz ve avanesi bu sefer Adliyece dört başı mamur hesaba çekilebilecek mi? İşçiler Adliyeyi insanların nasıl Adliye hiç yokmuş gibi davranabildikleri ve hukuk dışılıkta nasıl çığır açıldığı ile de yüzleştirmiş yazdıkları ortak dilekçe ile işçinin elinin teri kurumadan ödeyin diyen bir Peygamberin dininin mensupları olarak yaşanan mağduriyeti nasıl seyrettiğimizle ve artırdığımızla da bilmeden...
İşte haberimize konu suç duyurusu.
Şimdi işçiler magdur, 25-30 seneden beride ortaklar mağdur, nasıl bir hukuk anlayışıdırki, hep haksızın yanında, yurtdışında gecesini gündüzüne katıp, vatanından ve sevdiklerinden ayrı olan insanların artırdıkları paralara onca vaatlerle ellerinden alıp, sonra yüzlerine bile bakmadılar, yurtdışında çalışan onca insanın el emegine çöktüler bu arada o ortaklardan ahirete göcenleride var, artık onlarla tam adaletin önünde hesaplaşırlar. Eğer bu dünyadada azıcık adaletin ve insan hukukunun gölgesi varsa, bu haksızlılar giderilir, haklı olanın hakkı verilir.