Uşak Haber Merkezi imtiyaz sahibi Gazeteci yazar Erkan Çuhadar 1 Eylül kutlamasına ilişkin yaptığı Facebook paylaşımın da Uşak ta yapılan 1 Eylül kurtuluş günü etkinliklerine ilişkin eleştiriler de dile getirdi. Kurtuluş gününe dair bilgiler vermek ve o günün anlam ve önemine dair, duygu ve düşüncelerini paylaşmak üzere kürsüye gelebilecek Uşaklı tarihci akademisyenlerin olduğunu üstelik Uşak Üniversitesinde halen görevli insanlar olduklarını hatırlatarak şehrin kurtuluş tarihine dair çok ciddi araştırmaları hatta kitapları olan akademisyenler dururken Atatürk ve Cumhuriyet değerleri ile mesafeli olduğu bilenen siyasallaşmış bir yüzü kürsüye çıkarmaları sebebiyle yetkililere serzenişte bulunan Erkan Çuhadar ayrıca Aşık Tolgacan diye bildiğimiz Tolgacan Ediz'in sahnede yer almamasına da tepki göstererek, bizim şehrimizde kültür bakanlığının sanatçısı olan ve Istanbul da binlerce kişiye konser vermiş bir Aşık dururken neden alakalı alakasız kişiler sahne aldı? Sorusunu da yöneltti. Ayrıca Erkan Çuhadar geçen yıl yayımlanan bir köşe yazısının linkini de paylaştı.
İşte o paylaşım.;
Şehre verdiğiniz değer şehrin kurtuluş gününe dair hissiyatınızı paylaştığınız konuşma ve yazılarınızda yada kurtuluş günü yaşadığınız bayram sevincine doğru orantılı ortaya çıkar. Şehre verdiği değeri gördük şehri yönetenlerin bu gün. Bakın şu kurtuluş etkinliklerine baş rol oyuncusu zaten Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığı sebebi ile Ordudan atıldığını bildiğimiz bir sözde akademisyen. Hiç mi tarihçi yok şehrimizde Atatürk Düşmanına gelinceye değin? Mesela kendileri de Uşak'lı olan Prof. Dr. Barış Metin veya Prof. Dr. Sadiye Tutsak'a verilseydi ya Onlar size fazla Ulusalcı geldiyse Prof. Dr. Mehmet Karayaman hocayı da size tavsiye edebilirdik ama bu Atatürk düşmanına Kurtuluş etkinliğinin başrolünü vermeseniz iyiydi sanki. Atatürk düşmanına verilen rol. Aşıklar Şehriyiz ama 1 Eylül Kurtuluş gününde aşıklar yerine anca vasat düğünler de çalmaya ehil insanlara sahne aldırdılar ve klişe sözler ve tiyatrovari seramoıniler dışında hiç bir şey yaşanmadı. Böyle özetledi kurtuluş etkinliklerini gözlemleyen arkadaşlar ve samimiyetten çok uzak olduğunun da altını çizdiler. Oysa ki şehrimiz de Kültür Bakanlığı tarafından tescillenmiş Türkiye'nin en iyi ricalen şiir yazıp söyleyen ve atışmaları en çok beğenilen aşıklardan birisi yaşıyor şehrimizde kimsenin hatırlamadığı.
Ben şahsen Barış Metin Hocanın Esaretten Zafere isimli Kuvvai Milliye dönemin de Uşak'ta yaşanan tarihi gelişmeleri naklettiği eserden de Sadiye hocamızıın Esaretin Sancısı isimli yine aynı temayı belki de çok daha detay detay mevki mevki savaş sırasında yaşananları da dahil ederek işlediği eserinden de çok istifade ettim. Keza Barış Hocamızı şahsen de tanır sever sayarız. Plandemi süreci gireli görüşemiyoruz biraz da yoğunluktan ama arkadaşımız diyebileceğimiz yakınlıktadır kendisi ve gelir giderdi yanımıza az istifade etmedik kendisinden sağolsun. Sadiye Hocam'da yine tıpkı Barış Hocam gibi Doçentliği zamanından Uşak Haber Merkezi ekibi ile ortak projelere dahil olmuş bizimle beraber hareket ettiği bilinen Üniversite kulüplerinin düzenlediği panel seminer vb pek çok etkinlikte bizzat bulunup katkı sunmuş bir bilim insanımızdır. Önceden İktisadi İdari İlimler de Dekan Yardımcısı idi halen sanıyorum Fen Edebiyatın Dekanlığı görevini yürütüyor. İkisi de saygın bilim insanlarıdır ve özellikle Barış Hocamızın tanınırlığı da iyidir TEMA Vakfının da uzun yıllardır Başkanlığını yürütüyor malumunuz ve sosyal yönü güçlü bir arkadaşımız ve hemşehrimiz her ikisini de tanıyan herkes sever hürmet eder. Neden değeri bilinmez. Üniversite neden teklif etmez? Valilik yada Belediye Başkanlığına bu insanları anlaşılır gibi değil.
Madem Kurtuluş Günü kutluyoruz neden mahalli sanatçılarımız, mahalli konuşmacılarımız, mahalli gazetecilerimiz ya da bilim insanlarımız ön planda değil de dışarıdan getirilen sanatçı müsvetteleri ile Sivaslı'da mesela Kurtuluş etkinliği düzenleniyor. Düğün gibi kurtuluş etkinliği mi olur Allah Aşkına? Hani işin hüznü hani yaşamamız gereken mahalli kültür hemşehrilik idraki nerede? Neden mesela o dönemde şehrimize yaşanmış anekdotlar örneğin Belediye tiyatrosunca sahnelenerek o hüznün bu çağa taşınması sağlanmaz. Örneğin Besim Atalay rolünü oynayan kişi kaptırsa kendini ve gerçekten Besim Atalay gibi hissetse veya izleyenler arasında o anı yaşamış gibi olup tüyleri diken diken olan olsa fena mı olur? Nedir ki kurtuluş günü bayram etmenin mantığı? Salt eğlence olacak değil ya? Bizim kültürümüzde hiç bir bayram salt eğlence demek değildir. Biraz Şeker Bayramı da dediğimiz Ramazan Bayramının ruhu farklıdır. Neden mahalli değerlerimizin çeşitliliği sağlanmaz? Siyaset bir konservatuar mezunu adam ayartıp şımartıyor bir de çalgıcı ve fotoğrafçı şımarttı mıydı? İşlem tamam. Gerisi zaten tufan sosyal etkinliğe acıkmış halk neyi önüne koysan razı oluyor. Bu etkinlik sadece sosyal ve kültürel bir etkinlikte değildir ayrıca, ayrıca bir silkiniştir bir kendine geliştir o günün ruhunu içinde hissedip. Aşağıdaki fotoğraf neden çok önemli? İşte bu yüzden çok önemli. Kimbilir belki de Uşak'ta İbrahim Tahtakılıçlar başaramasa Türkiye'nin hiç bir yerinde başarma umudu kalmayacaktı ve Atatürk Kuvvai Milliye ruhunu ardına alıp vatanı kurtarma kudretini gösteremeyecekti belki de. Bu yüzden Uşak'a çok şey borçlu aslında Türk Milleti ve aslında insanlık. Kuvvai Milliye ateş yakmak demek esarete zorlayan padişaha kılıç çekip Taht' a Kılıç çekmiş adamlar olmak ve esareti redderek BAĞIMSIZLIK ve ÖZGÜRLÜK Ateşi yakmış, kahraman insanlar olarak tarihe geçmek demek. Ama kimse bu değerin farkında bile değil çünkü cilaları eksik. Kütüphanenin adı İbrahim Tahtakılıç olsa mesela işler belki de çok değişir. Adamlar İbrahim Tahtakılıç'ın evini Müze yapma vaadi ile varislerinden aldılar? Şimdi Meteroloji binası yapmayı düşünüyorlar iyi mi? Biz bu anlayıştan mı bekliyoruz? Bilim insanını sanatkarı mahalli yetenek ve kabiliyetlerimizi birikim ve edinimlerimizi anlamalarını? Bu adamlardan mı bekliyoruz gazetecileri anlamalarını? Okumuyorlardır bile vakit bulup, kim bilir? Neyse söz uzar bu adamlardan bu memlekete hayır yok beyler ne varsa gene Uşak'lı da var. Dışarıdan getirdiğiniz de ne var? Kuru tıngırtı vesselam. Kurtuluş gününüz kutlu olsun sevgili ve saygıdeğer Uşaklılar. Değerlerimize sahip çıkalım ki bir gün kurtuluş bekler hale gelmeyelim...
(Aşağıda 1 Yıl önce bugün Erkan Çuhadar'ın paylaştığı yazının linkine ulaşabilirsiniz.)