Atatürk Anıtı önünde Uşak kadın dayanışması üyeleri ile birlikte basın açıklaması yapan anne Ayşe Karakuş, defalarca cinsel istismarda bulunan Kadir K.’nın mahkeme heyeti karşısında el pençe durduğu için mi iyi halden 3 yıl ceza verilip suçlunun tahliye edildiğini sordu.
Yaptığı basın açıklamasında "11 aydır evladıma yapılan istismarın cezasız kalmaması için mücadele veriyorum. Biliyorum ki; anne susarsa çocuk solar. Çocuğum için ayaktayım ve direniyorum. 13 yaşındaki %50 engeli bulunan kızım akrabamız Kadir K. tarafından defalarca istismara uğramış, söylememesi için tehdit ve baskı görmüş. Bu canımı yakan olaydan kızımın telefonuna gelen mesajı görmem sayesinde haberdar olduğum günden beri hak arayışındayım.
Bir anne olarak sadece kendi çocuğum için değil, çocuklarımıza yönelik her türlü istismar vakasına karşı büyük bir üzüntü ve endişe duymaktayım.
Karakuş basın açıklamasına; “Ben bir anneyim, anne olan herkes beni anlar, empati kurarlar. Sadece kendi çocuğum için değil, hepimizin çocukları için bu savaşı veriyorum, vermeye de devam edeceğim. Bir çocuğa, ya da tüm çocuklara, bir hayvana, hatta bir çiçeğe annelik yapan, yüreğinde annelik duygusunu yaşatan tüm kadınlardan ve dahi erkeklerden sesime ses, mücadeleme omuz olmalarını istemekteyim. Çocuklarımızın ayaklarına taş, gözlerine yaş değmediği yarınlar dileğimle, herkese tekrar teşekkür ederim” diyerek son verdi."
Atatürk Anıtı önünde yapmış olduğu basın açıklamasının ardından Uşak Haber Merkezi Ofisini ziyaret eden Karakuş, Gazeteci Nurullah Çavuşoğlu'nun sorularını cevapladı. Gazetemize vermiş olduğu beyanatında;
"Bu açıklamayı sizlere Adalet ararken adeta dilenci muamelesi görmüş, zihinsel engelli çocuğu istismar görmüş ve kendini adalet dilenirken bulan yüreği yanık bir anne olarak hazırladım. Lütfen bu feryatlarımızı duyurun bütün kamuoyuna. Benim çocuğuma tacizde bulunuldu ve mahkeme huzurunda delilleri ile ortaya koyduğumuz küçük yaşta çocuğa cinsel istismar ve taciz suçunun zincirleme olarak işlendiğini mahkemeye de kabul ettirdik. Mahkeme suçlunun suçunu inkar etmedi adeta ama cezayı verirken tacizi işleyenin aile yakınlığını kullanan aklı başında bir insan iken, taciz edilen çocuğun henüz 13 yaşında ve daha önemlisi akli melekelerinde maalesef doğuştan problem olan bir masum olduğunu unuttu. Konuyu muhakkak detayıyla hukukçularımız üst mahkemelere iletecektir ve hukuk savaşımızı vermeye devam edeceğiz. Ancak çocuğa cinsel istismar ve tacizin cezası 3 yıl gibi komik bir ceza olmamalı. Hem de böyle suçlulara sudan bahaneler ile indirim uygulanmadığı gibi günümüzde caydırıcı cezalar verilmediği için olsa gerek, giderek artan taciz tecavüz gibi kadına ve çocuğa karşı işlenen suçlar da, sanıkların; denetimli serbestlik haklarından yararlanmasının da önüne geçilmelidir.
Madem ki Adalet haklıya hakkını verip haksıza haddini bildirerek tecelli ediyor. O halde had bildirecek cezalar verilmesi gerekiyor. Cezalar böyle hafif olursa ıslah edici özelliğini yitirdiği gibi caydırıcı olmaktan da çıkıyor. Hem Adaletin yerine geldiğine inanabilmemiz için zincirleme taciz de bulunan birisine 3 Yıl gibi komik cezaların değil vicdanları rahatlatacak şekilde çok daha ağır cezaların verilmesi gerekir. Aksi takdirde herkes kendi adaletini kendisi sağlamak yoluna gider ki mahkemeler bizim gibi mağdur çocukların annelerine adeta gidin kendi adaletinizi kendiniz sağlayın. Gidin çocuklarınıza musallat olanlarla başka yöntemlerle kendiniz ceza verin demek ister gibi davranmaktadır adliyeler. Yüce Türk Adaletine güveniyoruz dedik. Adalet çocuğuma taciz eden insanı serbest bırakıverdi. Şimdi sanki beraat edipte çıkmış gibi bize nispet davul zurna çaldırıp acımızın artmasına vesile oluyor. Kendi suçluluğundan utanmayıp yüzsüzlüğü ile çıkışını sosyal medya da kutlayan suçluları böyle şımartırsa adaletimiz yakındır bu tür işler hepimizin çocuğunun başına gelir olmaya başlar. Elbette ki ben başımıza gelen bu aile faciasının kimsenin başına gelmesini istemem. Son olarak demek istediğim halkımız ve basın da bize destek versin ve kamuoyu oluşturup sesimizi duyuralım diye buraya toplandık. Dilerim Ulusal ve yerel medyamız bu feryatları duyurur."