Uşak’ta Eğitim ve Araştırma Hastanesi, doktorların yetersizliği, üniversite doktorları ve hastane doktorları arasındaki çekişme, aynı zamanda sağlık çalışanları konusunda yaşanan sıkıntılar nedeniyle halk açısından bir hayli zor günler yaşanıyor. Bu yaşanan sıkıntılardan en çok da vatandaşımız zararlı çıkıyor. MHRS sisteminden randevu almak neredeyse imkansız sabah saat 5 de insanlar hastanede randevu alıp muayene olabilmek için kuyruk oluyor. Bazı bölümlerde doktor bile yok. Hastane çalışanları bile durumdan şikayetçi başka hastanelere giderek tedavi oluyorlar. Hastane yönetimi ile yaptığımız görüşmede bu sorunları kabul edip ellerinden geleni yaptığını söylüyorlar. Hal böyle olunca özel hastanelere gün doğuyor.
Öztan Hastanesi ile ilgili yapmış olduğumuz haberlerin ardından yüzlerce şikayet aldık. Gerek sosyal medya, gerek mesajla veya telefonla bize ulaşan mağdur vatandaşlarımızın sesi olmaya devam edeceğiz. Bu bağlamda bu yazımda yıllar evvel Öztan Hastanesinin FETÖ’cü hakim ve savcıların da (fetöcü olduklarını daha sonra devlet ilan etmiş) yardım ve desteği ile yaşattığı bir dramı da dile getireceğim.
Dinlediğim mağdur ailenin ifadesine göre; Öztan Hastanesinde 2015 yılında sezaryenle bir doğum gerçekleşiyor ve bir kız bebek dünyaya geliyor. Ancak doğumun akabinde ciğerlerinde su biriktiği tespit edilen kız bebek doğduğu özel hastanede küvöz tedavisi sırasında ayağına takılan cihazın arızalanması sonucu ayağında yanık oluşuyor. Ayağı ciddi derecede yanan talihsiz bebeğin, ayrıca arızalanan cihazın aşırı oksijen vermesi sonucu kalbinde hasar oluşuyor ve yanı sıra kalbinde de bu üst üste ihmal ve hataların sebep olduğu iddia edilen delikler oluşuyor. Deliklerin varlığını Behçet Uz Çocuk Hastanesi belirliyor ve bebeğin kalbinde oluşan üç deliğin sebebini fazla oksijen verilmesine bağlı olarak yaşandığı aileye söyleniyor. Tabi yaşadığı mağduriyeti Adliye önünde izah edemeyen aile Adaletten de umduğunu bulamadığı gibi cezalandırılıyor. Mağduriyetin hikayesi özetle şöyle;
.
İddiaya göre, doğum esnasında ciğerlerine su biriken bebekleri nefes almakta zorlanan Durmuş ailesine bebeğin birkaç saat kuvözde kalacağı belirtildi. Ancak, iki gün geçmesine rağmen bebeğinden kendilerine teslim edilmemesi üzerine baba Melih Durmuş, durumdan şüphelenip, Dr. Sebahat Derici'den bilgi istedi. Çocuğunun solunumda halen sıkıntı yaşadığını ve oksijen tedavisine devam edildiğini öğrenen baba Melih Durmuş’tan edinilen bilgilere göre fazla uygulanan oksijen nedeniyle bebeklerinin kalbinde sorun oluştuğunu öğrenince durumu doktora iletti. Ancak doktorların böyle bir durumun söz konusu olmadığını belirttiğini söyleyen Durmuş, kendini şu şekilde ifade etti; "22 Ocak'ta eşimin raporunu almak için hastaneye gittim. Burada bebeğimizin kalp filminin çekilmesi için İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edileceğini öğrendim. Doktor tarafından kaşelenmiş, 'İzmir'e çocuk kardiyografisi için gidip, gelinecek' yazılı küçük bir kağıt verilip, benim gelmeme gerek olmadığı söylendi.
Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk olan bebeğin babası "Kızımı burada muayene eden doktorlar, fazla oksijen verilmesinden ciğerlerinde hasar oluştuğunu ve kalbinde 3 delik meydana geldiğini söyledi”
Şu anda 7 yaşında olan Elif’in tedavisi hala sürüyor. Bu durum ailenin ekonomik durumunu da kötü etkilemiş kızlarının tedavisi için tüm imkanlarını kullanmak derdindeler. İşin kötü tarafı Öztan Hastanesi doktoru Sebahat Derici babayı tehdit ve hakaretten mahkemeye verdi. Şahitlerin bir tanesi telefonun sesini ahizeye verdi ben duydum, diğer şahidinde ben konuşulmalardan bu olayı biliyorum diyerek ifade verdiği davada yargılanan baba 3 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı. Melih Durmuş verilen cezaya tepki gösterirken “ben sadece kızımın sağlığına tekrar kavuşmasını istiyorum ve bir baba olarak şimdiye kadar elimden geleni yaptım ve yapmaya devam edeceğim. Verilen bu karar haksızdır ben kimseye ne hakaret ettim ne küfür ettim. Bu konularla ilgili Arif Öztan’a mesaj yazdım git hakkını ara dedi. Bende elimden geldiği kadar hakkımı aramaya çalıştım ama sonuçta ceza almakta varmış bunları Allah’a havale ediyorum” dedi.
Ayrıca Durmuş’un Öztan Hastanesini dava ettiği ve verilen karar neticesinde hastanenin beraat ettiği karar sonrası davaya bakan hakimin FETÖ gerekçesi nedeniyle görevden el çektirildiği de edinilen bilgiler arasında.
Yaptığınız haberler ne kadar doğru bilemem ama şunu söyleyeyim oranin zaten amaci para hem hastalari yolmak hem de çalışanları yoluyor ama ne hikmetse hep yirtiyor bunu da arastirin bence nasil bu kadar hak yeyip kolay siyriliyorlar hem hasta sagligini hem calisanlari katlediyorlar resmen