Kategoriler

Uşak Haber Merkezi

Uşak’ta köpeklerin öldürülüp gömüldüğü algısı, Uşak'ın işine gelmez ve kötü şöhrete sebep olur. Hele bu bir iftira ise…

Bildiğiniz üzere, geçtiğimiz günlerde Uşak Belediyesi hayvan barınağından, ölmüş köpek ve kedilere ait olduğu görülen bazı görüntüler sosyal medya üzerinden ülke gündemine servis edildi. Birgün Gazetesi ve Evrensel gibi bazı gazetelerin de balıklama daldığı habere göre, Uşak Belediyesi köpekleri öldürmüş ve itlaf ettikleri köpekleri gömüyormuş. Haberlerin ardından doğal olarak Uşak Valiliği soruşturma açtı ve anlaşılan o ki Valilik işin aslını ortaya çıkarmak konusunda kararlı. Tarım İl Müdürlüğü, Uşak Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü, emniyet, jandarma ne varsa ilgili ve yetkili kurum anlamında derhal harekete geçtiler. Soruşturma sürmekte olup, soruşturmanın sonucuna dair ilerleyen günlerde mutlaka bir açıklama yapılacaktır. Varsa bir ihmal, kusur ya da kasıt, illa ki adli ve idari işlemler yapılacaktır. Ki bildiğiniz üzere, şehir protokolümüz bu tip konularda oldukça hassas davranmaktalar zaten. Olan gelişmeleri paylaşacağız. Lakin ben kendi araştırma ve gözlemlerim neticesinde şimdiden söyleyebilirim ki, birileri bir bardak suda fırtına koparmak ve Belediye Veteriner İşleri Müdürlüğü’ne, belki de belediye başkanı ve yardımcılarına zarar vermek maksatlı algı operasyonu yapmak derdinde olabilir.

Dediğim gibi, soruşturmalar tamamlanmadan ne kimseyi masum ne de suçlu ilan etme hakkımız yok. Ama anlaşılan öyle köpek itlafı denilebilecek bir durum bahse konu bile değil. Zaten görüntüler sosyal medyaya sanki belediye bir köpek katliamı yapmış gibi servis edildiği anda Antalya'daydım. Olayı duyar duymaz, "O işin başında Reyhan Arslan Aydın var, asla böyle bir talimat vermez, böyle bir vahşetin yaşanmasına izin de vermez, bile isteye" dedim. Bugün itibarı ile de Uşak'taydım ve konuyu gerek belediye, gerek valilik, gerek hayvansever dernekleri vb. sivil toplum örgütleri ve hukukçular nezdinde iyice araştırdım. Bürokrasi ve siyaset kademesinde dinlemem gereken kim varsa hepsini dinledim. Destek İşleri ve Temizlik İşleri gibi birimlerinin yanı sıra Veteriner İşleri’nden de sorumlu olan belediye başkan yardımcısı Reyhan Hanım da dahil olmak üzere.

Zaten daha önce Uşak’a ziyarete gelen ilgili Bakan Yardımcısı’nın özellikle hayvan barınağını gezdiğini ve tam not verdiğini duymuştum. Hatta Sayın Vali’nin de belediyenin ilgili personeli ve idarecilerine bu memnuniyeti belirtip teşekkür ederek taltif ettiğini duymuştum. Bugün yaptığım görüşmelerde bunun teyidini aldığım gibi, Veteriner İşleri’nin sokak hayvanlarına gereken ilgi ve ihtimamı gösterdiğine tanıklık ettim. Bırakın sokak hayvanlarını öldürmeyi, öldürülmesi hukuken gereken genetiği bozulmuş vahşi köpekleri bile yaşatmışlar, yaşatıyorlar; kısırlaştırmak kaydıyla ve kendi doğasında ölmesini bekleyip o süreçte bakımını da yapıyorlar. Yani insani ve vicdani olarak üzerlerine düşeni yaptıklarını, edindiğim bilgiler ışığında iç rahatlığı ile söyleyebiliriz. Ki başta Reyhan Hanım olmak üzere personel zaten hayvansever; hayvanlardan “canlar” diye bahsediyorlar, “günahlarını almaya gelmez” demesi benden.

Bizler, Uşak Belediyesi’nin mevcut yönetimi aleyhinde onlarca haber yapmış, birçok eleştirel köşe yazısına imza atmış bir ekibiz. Ki Reyhan Hanım’ı da eleştirmişliğimiz vardır geçmişte. Biliyorsunuz ki, olay sosyal medyaya yansıtılmak istendiği gibi olsa, zaten haberi evvela biz yaparız; Birgün gazetesine veya Evrensel’e falan kalmaz iş. Hiç çekinmeden de ağır ağır eleştiririz. Yine soruşturmanın sonucunda da bizim gözlemleyemediğimiz bir ihmal, kasıt vs. tespit edilirse de gereğini yapacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. Bu şehrin, sonuç itibarı ile yazdıkları en çok okunan ve en güvenilir gazetecileri olarak.

Gelelim sonuca: Sosyal medyaya yansıyan görüntüleri kimin çekip servis ettiği henüz net olarak ortaya çıkmış değil; bazı şüpheler olmakla birlikte, belki soruşturmanın sonucunda bunları öğrenebileceğiz. Ancak görüntülerde 4 büyük, 2 küçük köpek ve 1 tane de kedi var. Sanki telef olmuş veya öldürülmüş onlarca, yüzlerce köpeğin görüntüsü servis edilir gibi yapılması manidar tabi, ayrı konu. Ama anlaşılan, görüntülerdeki köpekler birkaç gün içinde ölen beş-altı köpek. Ki hayatın olağan akışı içinde iki barınakta dört binden fazla köpek var ve günde ortalama bir-iki tanesinin kendi doğasında ölüyor olması çok doğal. Sadece ölen köpeklerin gömme işini geciktirmiş olmakla suçlayabiliriz çalışanları. Ki onlar da insanlık hali; “birkaç gün biriktirip çukur açtığımıza değsin, öyle gömeriz” demiş olabilirler. Veya o gün kepçenin çalışması için hava şartları vs. uygun olmamış olabilir. İşgüzarlık edip görüntü alan kişi, zaten emin olsa, o görüntülerdeki hayvanların öldürülmüş ve gömülmek üzere bekletilen hayvanlar olduğuna hemen polis, jandarma, adı neyse kolluk kuvvetlerine ve yetkililere haber edip suç duyurusunda bulunurdu. Ama görünen o ki, yetkililere haber vermeden görüntü alıp sinsice, sonra da ters algı yaratacak şekilde, belediyenin ve şehrimizin aleyhine olacak şekilde sosyal medyaya servis etmeyi tercih etmiş. Bence hiç de iyi etmemiş. Zira iftira gerçekten büyük bir suç ve günah esasen ve iftira atan başına iş almış olur da diyebiliriz. Konunun takipçisi olacağımızı tekrar belirtiyorum ve şimdilik bendeki bilgiler bu kadar diyorum.

Yorumlar