Aday Adayı Olarak İsmi Geçenlerin Halkta Karşılığı Var mı?

Yerel seçim sürecine girilmeden önceki son düzlükte bulunduğumuz şu günlerde mevcut tabloyu değerlendirebilmesi için kamuoyunu bilgilendirmek, aynı zamanda halkın düşünce ve fikirlerini ilgililere yansıtmak için Uşak Haber Merkezi haber editörlerimiz Nurullah Çavuşoğlu ve Kerim Çiber bir ropörtaj yaptılar. Hem günümüz politik arenasının değerlendirildiği, hem de Uşak halkının beklentilerinin dillendirildiği bir sohbet havasında gerçekleştirilen ropörtajda Nurullah Çavuşoğlu yine kamuoyunun gündemine bomba gibi düşecek cümleler kurdu.

Marka Ajans olarak, yaptıkları anketlerin sonuçlarından da bahseden, Nurullah Çavuşoğlu ve Kerim Çiber'in yaptığı aşağıda videosunu yayımladığımız ropörtajın ana başlıkları şu şekilde.

Uşak'ta Eleştiri Kültürü Eskisine Nazaran Ciddi Yol Katetti.

Uşak'ta eskiden hem tahammül edilebilir eleştiri azdı, hem de eleştiriye tahammül edilmiyor, eleştirilen kişiler yersiz tepkiler verebiliyor, öfkeleniyorlardı. Ancak son yıllarda bu konuda ciddi derece de olumlu yol katedildi. Politikacılarımız ve bürokratlarımız kendilerini eleştiren insanlar ile bir araya gelebiliyor, sokakta karşılaşsa selamlaşabiliyor, bu eskiden böyle değildi. Eskiden insanların eleştiriye hiç tahammülü yoktu, ayrıca eleştiriler hakaretamiz derece de olabiliyordu. Bu konuda eleştiren taraf, hakarete gitmeden aşağılamadan eleştirme hususunda,eleştirilen tarafta,tahammül ve hoşgörü hususunda önemli yol katetti. Bu sevindirici bir gelişme.

İsmi Geçen Belediye Başkan Aday Adaylarının Bazıları Yeterli Liyakatta Değil.

Meclis'te grubu bulunan üç siyasi parti de de konuşulan bazı isimler var,  bu isimlerin aday adayı olarak dillendirilmesi Uşak halkının vicdanlarını rahatsız etmekte. Zira geçmişte de yaşandı örnekleri, milli piyangodan çıkar gibi hiç şans verilmeyen aday adayları başkan adayı gösterilebildi. Bu yüzden riske etme hakkımız yok, çitayı çok düşürmemek lazım. Ayrıca aday adaylığını şahsi menfaatleri için kullanmak isteyenler olabilir, bunlara meydan vermemek lazım. Örneğin bir kitle partisinin aday adayı olan bir isim ileride bunu bir statü gibi bir üst kimlik gibi kullanabiliyor, yine bürokrasiden bazı isimler sırf sadakat ve samimiyet ispat etmek için aday adayı olabiliyor. Bu türden girişimlerin önüne geçmek lazım.

İyi insan olmak aday adayı olmak için yeterli bir meziyet olmadığı gibi, siyasi partilerin çok aday adayı olması demek o partilerin güçlü olması anlamına gelmez, halk bunlara çokta aldırış etmiyor, ancak vitrine bakacağım.

Aday Adayları Ekip ve Proje İle Çıkmaktan Ziyade Bilindik Klişe Sözlerle Meydana Çıkıyor.

Aday adaylığını ilan etmek için basını karşısına alan aday adayları yıllardır, hep aynı sözleri söyleyerek adaylıklarını ilan ediyor. Kimisi, çıkıyor genel merkezin telkini ile aday olduğunu deklare ediyor, kimisi tabanın baskısına dayanamadığını söylüyor kimisi de adeta, her şey oldum ahir ömrüm de birde başkan olayım istedim aday oldum diyor. Bu Uşak'ın gelişmesi ve politikası açısından son derece düşündürücü bir durumdur. Hiç bir aday, demiyor ki ben kentimizde mevcut başkanlık yapan insan ve önceki yapanlar ile kendimi bi kıyas ettim, yeterli birikim ve donanıma sahip olduğumu gördüm. Gittim belediyeye şehir planını çıkarttım, kentin eksiklerini çalışma arkadaşlarım ile tespit ettim, bu eksiklerin giderilmesi, yanlışların düzeltilmesi adına şu şu projelerimi hazırladım, bunların kaynaklarını da belirledim ekibimi de kurdum ve başkanlık vazifesini en iyi şekilde yerine getirmeye çalışacağım, halkımızdan bu vazifeyi bana ve ekibime vermesini istiyorum diyerek adaylığını açıklayana pek rastlanmıyor, oysa halkın talebi ve demokrasinin gereği budur.

Belediye Başkanlığına Adaylığı Konuşulan Bazı İsimler Belediyeye Bu Güne Dek Sadece Su Parası Ödemeye Gitmiştir.

Belediye Başkan Aday Adayları arasında öyle isimler var ki aday yapılmayacaklarını kendileri de biliyor, ancak ya tutarsa dercesine, yada en azından ismimin başında aday adayı olur düşüncesi ile aday adayı oluyorlar. Yalnız başlarına geziyorlar, projesi yok, ekibi yok kadrosu yok aday olmayı hayal ediyor. Bu çok yanlış bir durumdur. 

Politikanın Nabzının Hızlı Atmama ve İnsanların Apolitik Olma Sebepleri Neler?

Marka Ajans'ın yaptırmış olduğu bir ankette ortaya çıkan tablo ürkütücü, son 24 saat içerisinde politikayı kaç kez gündem ettiniz sorusuna %78 politikayı son 24 saat içerisinde hiç gündem etmedik cevabını verdi, %15'i de sadece bir kez gündem ettiğini söyledi, geriye kalan %7 ise politikayı son 24 saat içinde birden fazla gündem ettiğini söyledi. İnsanlar politikayı konuşmuyor, demek ki politikacılar halka inme hususunda yeterli değil sebepleri neler? 

Ak Parti iktidarı döneminde bazı hizmetler rutine bağlandı, gerekli hukuki düzenlemeler ile, politikacıların torpil yaptırma şansı azaltıldı. Eskiden insanlar, işe girebilmek için evladını devlet dairelerine işe yerleştirebilmek için, politika yapardı. Ama Ak Parti iktidarı ile bunların epeyce önüne geçildi. Artık KPSS var sınavlarda herkes eşit fırsata sahip, dolayısı ile politikacının bu hususta çok bir etkisi yok. Bunun yanısıra eskiden belediyelerden hastanelerden vs kurumlardan hizmet alabilmek için bile siyasi partilerde adamlarınızın olması gerekirdi, bunun da önüne epeyce geçildi. Kamu kurumları hizmeti halkın adeta ayapına zorla getiriyor çoğu zaman. Dolayısı ile bir siyasi partide politika yapmış olmak size bir çok konuda eskisi kadar imtiyaz kazandırmıyor. Bu gelişmeler insanların politikadan elini ayağını çekmesine vesile oldu. Tabiki tek bu değil sebep ama bu önemli bir sebep.

İl Başkanlığı Yada Yönetim Kurulu Üyeliği, Başkanlık, Vekillik yada Meclis Üyeliklerinin Bir Sıçrama Tahtası Olarak Kullanılmamalı

İnsanımızın politikadan soğumasının bir başka unsuru ise politikacıya olan güvensizlik ve vitrinden çekilmeyi bilmeyen bazı politikacılarımızın akıl almaz hırsları. İl Başkanlığı makamı yıllardır, Milletvekilliği yada Belediye Başkanlığının atlama tahtası gibi kullanılmakta, bu çok yanlış. Bakıyoruz seçim öncesi yönetimin yarısı ve il ilçe başkanları belli makamlara gelmek için istifasını vermiş, partiyi seçim sürecinde kim yönetecek belli değil. Olacak iş mi bu? Tabi ki, İl Başkanı ya da yönetim kurulu üyelerinin de başkanlık yada meclis üyeliğine aday adayı olma hakkı var, ancak bu sayı makul seviyelerde bırakılmalı.

Ak Parti'de Bazı İsimler Var ki Kuruluşundan Beri Her Yönetimde Bulundu.

Bazı isimler var partilerde, adeta partinin köşe taşı yada yönetimin demirbaşı gibi her gelen İl Başkanının yönetiminde ismi var. Ben falan İl Başkanı ile geldim, O'nunla beraberde giderim partim beni başka görevlerde değerlendirsin artık biz vitrinde bir dönem olmayalım diyen malesef yok. Tabi ki Politika sahnesinde yeni isimler olmamasında medyanın da suçu var. Politik yada sosyal alanda vitrinde olan insanların özel hayatlarının da gündem ediliyor olması politikayı itici hale getiriyor.

Aday Adayı Sürecindeki Hareketsizliğin Sebeplerinden Birisi de Ali Erdoğan

Ali Erdoğan bu kentin önemli politikacılarından birisi ve bu seçimlerin hiç kuşkusuz en belirleyici isimlerinden olacak. Aday olursa dengeleri değiştirebilcek hatta altüst edebilecek bir isim. O nedenle bazı aday adayları Ali Erdoğan'ın da durumun netleşmesini bekliyor. Gerçi kendisi aday olmayacağını deklare etti, ama yine de bu konudaki soru işaretleri tam anlamı ile dağılmış değil. Zira Erdoğan; önceki seçimlerde de aday olmayacağını deklare etmişti, fakat son dakika da aday olup tüm dengeleri alt üst etmişti. Yine Ali Erdoğan'ın içine sindiremeyeceği bir ismi aday gösterirlerse Ali Erdoğan kızar da meydan boş kaldı ise ben bu makamı bu insanlara bırakmam deyip aday olabilir kaygısı politikacıların kafasını biraz karıştırmakta.