Ak Parti Büyük Kongresi'nde Sona Doğru! Kimler Yeni MKYK'ya Girdi, Hangi MKYK Üyeleri Listeye Giremedi?

Ak Parti 4'üncü Olağan Büyük Kongresi'nde Başbakan Erdoğan konuşmasını yapmak üzere kürsüye geldi. Büyük bir coşkuyla kürsüye çıkan Erdoğan konuşmasına Sezai Karakoç'un 'Ey Sevgili' şiiriyle başladı.

Bu salonda Türkiye var, bu salonun dışında Türkiye var. 7 coğrafi bölgesiyle, 81 vilayetiyle, tüm renkleriyle, tüm çiçekleriyle bu salonda 75 milyon var. Bu salonda Ortadoğu var, Balkanlar var, Kuzey Afrika var, Kafkasya var, Avrupa var, Asya, Afrika var. Bu salonda kardeşlik var, dostluk var, muhabbet var. Türkiye'nin, dünyanın kalbi bugün bu genel kurulda atıyor. Bugün insanlığın kalbi bu salonda atıyor. İşte ben bu salondan Türkiye'yi selamlıyorum" dedi.

Ak Parti'nin 14 Ağustos 2001'de kurulduğunu anımsatan Erdoğan, Ak Parti'yi kurarken uzun soluk bir mücadeleye girdiklerini bildiğini söyledi. Ak Parti'nin yeni yüzlerle, yeni bir heyecanla kurulmuş ama binlerce yıllık tarihin birikimini, tecrübesini, ruhunu ve ilhamını tevarüs etmiş bir parti olduğunu belirten Erdoğan şunları kaydetti; "Bundan yaklaşık 950 yıl önce 26 Ağustos 1071'de Malazgirt ovasında Sultan Alparslan beyaz atının üzerinde ordusuna şöyle seslenmiştir; Ey komundanlarım, ey askerlerim, bütün müslümanların mimberlerde bizim için dua ettiği şu saatlerde kendimi düşman üzerine atmak istiyorum. Ya muzaffer olur gayeme ulaşırım, ya şehit olur cennete girerim askerlerim. İşte atımın kuyruğunu bağladım, bir nefer gibi savaşa gireceğim. Üzerimde sultanlığa dair hiçbir alamet yok, şehit olursam üzerimdeki şu beyaz elbise kefenim olsun kardeşlerim. Benimle birlikte savaşmak ya da benden ayrılmakta serbestsiniz.

Allah'tan başka sultan yoktur, emir ve kader onun elindedir. İşte bu inanmışlık, bu adanmışlıkla, bu azamet ve bu tevazuyla savaşa giren Sultan Alparslan, yüzlerce yıl sürecek bir medeniyetin de kapılarını araladı. O sevgi medeniyeti de Osman Gazi'nin ellerinde bir filize, o filiz bir fidana, o fidan bir göklere dal budak salan toprağın, denizlerin yüzünü kaplayan, Kafkas dağlarından Alp'leri, Fırat-Dicle'den coşkun Tuna'yı kavrayan büyük bir çınara dönüştü. Bu büyük çınarın Selçuklu Devleti, Osmanlı Devleti ve Cumhuriyet Devleti, hep bu çınarın gölgesinde kan dökmeden, sevgiyle barışla geleceğe yürüdüler. Bu çınarın gölgesinde ayrım yoktur, bu çınarın gölgesinde ayrımcılık yoktur, zulüm yoktur, baskı yoktur, ötekeliştirme yoktur" şeklinde konuşmasını sürdüren Erdoğan, birliğe beraberliğe ve kardeşliğe vurgu yaptığı konuşmasında Neşet Ertaş ustanın Dost elinden gel olmazsa varılmaz türküsünün sözleriyle atıfta bulunduğu Kürt kökenli vatandaşlarımıza birlik beraberlik çağrısında bulundu.