"Kozakçıoğlu ile birlikte çalıştık. Çalıştığımız dönemde birbirimizde hakkımız olan birisiydi. Birbirimize insanlığın gerektirdiği en yüksek davranışları göstererek dostluğumuzu, hem de çalışma hayatımızı gerçekleştirdiğimiz ender bir kişiydi. Allah rahmet eylesin, hepimiz çok üzüldük. Kozakçıoğlu kendisi, etrafı ve ülkesine dikkat eden, yaptığı görevin ardından o görevin sorumluluklarını, görev yapmadığı dönemlerde bile sürdüren birisiydi. Hiç kimsenin beklemediği bir şeydi. Bu olaydan çok fazla etkilendim."
SOYLU: SAĞLIKLI BİR NESİL İSTİYORUZ
'İçki yasağı' tartışmalarına da değinen, muhalefet partilerinin sürekli eski alışkanlıkları ve eski dünya ülkeleri üzerinden değerlendirmeler ortaya koyduklarını öne süren Soylu, şöyle dedi:
"Gerek ekonomik ayrılıklar ve etkinlikler açısından, gerekse gelenekler ve dünyanın gelişimi açısından bizim bundan önceki realiteyi veya bundan önceki gerçeklikleri 21. yüzyılda sabit kılmak gibi bir ısrarımızın olmaması gerekir. Sigara yasağında nasıl bütün dünyada ortak bir fikir söz konusuysa, alkolle ilgili de dünyada sağlık teşkilatları sağlık örgütlerinin yeni değerlendirmeleri söz konusu ise biz de Türkiye olarak sağlıklı bir nesil istiyoruz. Türkiye'nin dünyada daha fazla rekabet gücü olmasını istiyorsak, bilime ve ilime dayalı yeni nesil yetişmeyi arzu ediyorsak, yapılması gereken tek şey zararlı tüm alışkanlıklardan kendi insanımızı uzaklaştırmaya çalışmaktır."
Anayasa'nın da bu konuyu açıkça ortaya koyduğunu vurgulayan Soylu, hiç kimsenin bireysel kararı ve inisiyatifine karışmalarının söz konusu olmadığını ifade ederek şöyle dedi:
"AK Parti Hükümeti'nin Türkiye'de kimsenin hayat nizamına, yaşam tarzına karışma gibi bir iddiası olmamıştır. Çocuklarımızı ve gençlerimizi çok iyi ve çok daha sağlıklı, eğitimle, bilim ve sporla uğraşan bireyler haline getirmeliyiz. Amerika ve Avrupa'da da buna benzer düzenlemeler söz konusudur. Buradan siyasal içerik üretip hükümete muhalefet etmek ve bu konuda topluma ait bir yarık açmaya çalışmak bana göre hem ülkemiz açısından hem de siyaset açısından sakıncalı bir durum oluşturmaktadır. Burada siyasetin topyekün birlikte hareket etmesi gerekir. Bu konuyu hayat ve yaşam tarzı kavgasına döndürmek yanlış olur. Toplumun büyük bir kesimi bu konuda hemfikirdir. Türkiye ne yaptığını ve ne yapacağını bilen bir ülkedir."
Konuşma ardından Soylu, partilerle siyaset konusunda bir süre sohbet etti ve Kütahya'ya gitti.
insanların yaşam tarzına müdahale ediyorsunuz. herkesi sizin istediğiniz gibi yaşamaya mecbur bırakmak istiyorsunuz. hadi alkol reklamlarının yasaklanmasını ben de desteklerim ama adam akşam 10da alkol alıp evinde içmek isterse bunda ne var? avrupadan örnek veriyorsunuz ama hiçbir avrupa ülkesinde böyle değil. tamam ben isveçteki yasa ve yönetmelikleri kabul ediyorum; milletvekilleri ve çalışanların özlük hakları da aynı seviyeye getirilsin madem kabul mü?