Tayyip Erdoğan Uşak Mitingi Konuşmasında Muhalefete Yüklendi.

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Uşak mitinginde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gündeme getirdiği Devlet Bakanı Hayati Yazacı adına ÖSYM'ye gönderilen e-mail konusunda yüklendi. Erdoğan,  Kılıçdaroğlu'na "Senin eline ÖSYM ile ilgili o maili kim tutuşturdu? Emniyet güçleri bu işi takip ediyor. Er geç çıkacak meydana. Dürüstüm deyip, Gandi'yim deyip, SSK'yı nasıl batırdığını, nasıl kaset mamülü olduğunu sormaya devam edeceğiz" dedi.

Erdoğan, seçim mitingi için, Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf ve kızı Sümeyye Erdoğan ile birlikte uçakla Uşak'a geldi. Başbakan havaalanından kente girerken bulunduğu otobüsün üzerinde keskin nişancı, arkada korumalar güvelik önlemi aldı. Başbakanlık korumaları, yolun sağından ilerleyen CHP bayrakları ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun posterleriyle süslü özel bir otomobili durdurarak, sürücüyü araçtan indirdi ve üst araması yaptı.

"BİZLER SİZLERE SEVDALIYIZ"

Başbakan Erdoğan, Atatürk Meydanı'nda yaklaşık 15 bin kişiye hitap etti. Uşak'ın, milletine, toprağına, medeniyetine aşkla bağlanmış kardeşlerin şehri olduğunu belirten Erdoğan, "Biz de aynen böyle sizlere aşığız. Bizler sizlere sevdalıyız. 8.5 yıl sizlere hizmet etmek için dünyayı dolaştık. 3 Kasım 2002'de bize bir emanet verdiniz. Sizlerin desteğiyle hayır dualarıyla o emaneti bu günlere getirdik. 3 Kasım'da çıraklık dönemi başladı, 2007 yılına kadar devam etti. 2007 kalfalık dönemini geçirdik. 2011'de ustalık başlıyor. Ustalık dönemi için sizlerden güçlü bir destek istiyoruz" dedi. Başbakan Erdoğan konuşmasını, şöyle sürdürdü:

"Sizler Cumhuriyet tarihimiz boyunca milli iradeyi en güçlü şekilde savundunuz. Sizler hemşehriniz sayılan Menderes'e sahip çıktınız. Dün 14 Mayıs'tı. Türkiye'nin tek parti olan CHP zülmünden kurtuluş günüdür. Merhum Adnan Menderes, `Yeter söz milletin' dedi, 14 Mayıs 1950 de iktidarı devraldı. 10 yıl bu ülkeye çok büyük hizmetler verdi. Sonra ne yaptılar. Milletin takdiriyle gelen Menderes ve arkadaşlarını hukuk dışı yollarla indirdiler, yetmedi bir de darağacına gönderdiler. Bütün hayatı CHP zulmüne karşı mücadeleyle geçti. Bu CHP, milli şefi İsmet İnönü ile 27 Mayıs müdahalesine çanak tuttu. İdam sehpasına gönderilmesine göz yumdular. Bu milletin Menderes aşkını istismar ettiler. Menderes'in mirasına sahip çıktıklarını söyleyenlerle, onu darağacına gönderenler 12 Haziran öncesinde ittifak yaptılar."

DEMİREL'E YİNE YÜKLENDİ

Süleyman Demirel'e yönelik eleştirilerini sürdüren Erdoğan, "87 yaşında, ömrünü Menderes istismarı ile geçiren bir zat şu anda CHP'ye akıl hocalığı yapıyor. Menderes'in, Polatkan'ın, Zorlu'nun kemikleri sızlamaz mı? Meğer CHP ile bu beyefendi biri sağda, biri solda statükonun bekçiliğini yapıyormuş. Biri 27 Mayıs'ta müdahaleye sahip çıkarkan diğeri 28 Şubat'ta müdahaleye sahip çıktı" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Süleyman Demirel'le yol arkadaşlığı yaptığını ileri süren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu 87 yaşındaki zat ile her konuda karşılıklı atışmadın mı ey CHP. Uşak'tan soruyorum. Deniz Baykal'a soruyorum, bu beyefendinin yol arkadaşı Kemal Kılıçdaroğlu'na soruyorum. Bunlar biri sağda, biri solda statükonun bekçiliğini yapıyorlarmış. İşte şimdi Ak Parti oyunları bozunca bunlar biraraya geldiler. Çete kardeşliği yaptılar. Türkiye'yi eski karanlık günlerine çekmek istiyorlar."

KILIÇDAROĞLU'NA SORULAR YÖNELTTİ

Knuşmasında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı adına ÖSYM'ye gönderilen torpil e-mailini gündeme getirmesini de eleştiren Erdoğan, şunları söyledi:

"Bir haftadır Kılıçdaroğlu'na soruyorum ama duymazdan geliyor. Bir soru daha yöneltiyorum. Bugün pazar, tatil. Zor soru sormayacağım. Hafta içinde yanıt bekleyeceğim. Sayın Kılıçdaroğlu, hem biz, hem kamuoyu merak ediyor. Senin eline ÖSYM ile ilgili o maili kim tutuşturdu. Sana şakayı kim yaptı? İçinde `yeğenim' kelimesi geçen uyduruk maili sana kim verdi. Emniyet güçleri bu işi takip ediyor. Er geç çıkacak meydana. Dürüstüm deyip, Gandi'yim deyip, SSK'yı nasıl batırdığını, nasıl kaset mamülü olduğunu sormaya devam edeceğiz."

Başbakan Erdoğan, SSK Genel Müdürlüğü döneminde yakınlarını işe almakla suçladığı Kılıçdaroğlu'nun yatıklarının belgelerle ortaya çıkacağını söyledi. Erdoğan bu konuda da şöyle dedi:

"Geçenlerde bir şeyi itiraf etmek zorunda kaldı. Yakınlarımı almak suç mu dedi? Bir başkasının 2 tane yakını çıksa kıyamet koparıyorsunuz. Sen bütün akrabalarını yerleştireceksin, terör suçundan yargılanıp çıkanı yerleştireceksin, ondan sonra da konuşacaksın. Yasalara uygun olsa da bu işin bir adabı var. İmtihanla değil, atamayla alıyorsun. Benim vatandaşlarım imtihanla gelecek, onu almayacaksın, ÖSYM imtihan yapamıyor, bunları da atamayla alalım diyeceksin. Kim bunlar açıkla. Nerelere aldın açıkla. Açıklayamıyor."

Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün Kütahya konuşmasında "Bana 3 milletvekili verin, Kütahya'ya bir tane bakan vereyim" dediğini söyleyen Erdoğan, "Böyle siyaset olur mu? Ben şimdi neden korkuyorum. Bu her gittiği ile bir bakan vaadederse, bizim kabinenin sayısı 50'yi bulur. Bu çok ucuz siyaset. Akıl hocası var ya, öyle diyordu. O zat, o ne verirse ben 5 fazlasını vereceğim diyordu. İki anahtar diyordu. Bunlar yalan üzerine siyaset yapıyor" dedi.