Prof. Dr. Nejat Ozangüç yaptığı açıklamada "Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de alerjik hastalıkların görülme sıklığı giderek artmaktadır. Bu hastalığın görülme sıklığındaki artışın, modern yaşamın getirdiği yeni alışkanlık ve tutumlar ile ilgili olduğu ifade ederken, baharın gelişi ile şikâyetlerinde artış gösteren mevsimsel alerjik nezle ve alerjik astım hakkında bilgiler verdi.
Baharın geldiği şu günleri birçok insan zevkle ve coşkuyla kutlarken, nüfusun yaklaşık %20 si için büyük bir endişe ve hatta kâbus kaynağı olmaktadır.
Polenler yani çiçek tozları bitkilerin erkek tohumudur. Çıplak gözle görülemeyen mikroskobik, havada metreküp de binlerce uçuşan ve mevsimsel alerjik nezleye yol açan polenler, rüzgâr yoluyla çok geniş alanlara dağılmaktadırlar. Çayır-ot, ağaç ve yabani ot polenleri bahar mevsimi içinde belli bir dağılımları vardır. Mevsimsel alerjik nezlesi olanlarında şikayetleri de bu dağılıma uyumlu olmaktadır.
Mevsimsel Allerjik Nezle
Medical Park Uşak Hastanesi Allerjik Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nejat Ozangüç, polenlerin çoğaldığı bahar mevsiminde alerjiye karşı dikkatli olunmasını ve tedavisinin ihmal edilmememsi gerektiğini belirterek ’’ Mevsimsel Allerjik nezle polenlerin Allerjik bünyeli kişilerce teneffüs etmesi sonucu ortaya çıkar. Mevsimsel Allerjik nezleli hastalar uzun süre tedavi edilmediklerinde, şikâyetleri hem yıl boyuna yayılır, daha önemlisi yaklaşık % 50 si de Allerjik astıma dönüşür. Ayrıca sinüzit, orta kulak iltihabı, burunda sarkan etler, burun kanamaları, ağız ve diş bozuklukları oluşur’’ dedi.
Mevsimsel Allerjik Nezle Belirti ve Bulguları;
Peş peşe hapşırma nöbetleri,
Polenler yani çiçek tozları bitkilerin erkek tohumudur. Çıplak gözle görülemeyen mikroskobik, havada metreküp de binlerce uçuşan ve mevsimsel alerjik nezleye yol açan polenler, rüzgâr yoluyla çok geniş alanlara dağılmaktadırlar. Çayır-ot, ağaç ve yabani ot polenleri bahar mevsimi içinde belli bir dağılımları vardır. Mevsimsel alerjik nezlesi olanlarında şikayetleri de bu dağılıma uyumlu olmaktadır.
Mevsimsel Allerjik Nezle
Medical Park Uşak Hastanesi Allerjik Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nejat Ozangüç, polenlerin çoğaldığı bahar mevsiminde alerjiye karşı dikkatli olunmasını ve tedavisinin ihmal edilmememsi gerektiğini belirterek ’’ Mevsimsel Allerjik nezle polenlerin Allerjik bünyeli kişilerce teneffüs etmesi sonucu ortaya çıkar. Mevsimsel Allerjik nezleli hastalar uzun süre tedavi edilmediklerinde, şikâyetleri hem yıl boyuna yayılır, daha önemlisi yaklaşık % 50 si de Allerjik astıma dönüşür. Ayrıca sinüzit, orta kulak iltihabı, burunda sarkan etler, burun kanamaları, ağız ve diş bozuklukları oluşur’’ dedi.
Mevsimsel Allerjik Nezle Belirti ve Bulguları;
Peş peşe hapşırma nöbetleri,
Su gibi burun akıntısı,
Boğaz ve burunda kaşıntı,
Burunda tıkanıklık,
Ağızdan soluma,
Gözlerde kaşıntı, sulanma ve kızarıklık,
Allerjik selam, burundaki kaşıntıyı ve tıkanıklığı kısmen giderebilmek ve rahat nefes alabilmek için parmaklar veya el ayası ile burnun sağa sola ve aşağı yukarı ovuşturulması,
Allerjik kriz, yukarıdaki hareketi uzun süre yapması sonucu hastanın burun sırtında enine bir çizgi oluşması,
Alt göz kapaklarında esmer bir parlaklık,
Burun içi soluk mavimsi ve şişmiş görünümündedir.
Prof. Dr. Nejat Ozangüç;’’Allerji aşı tedavisi mevsimsel alerjik nezlede ve alerjik astımda, bütün dünyada hastalara uygulanan en etkin bir tedavi yöntemidir. Mevsimsel Allerjik nezlenin alerji deri testleri ile kesin tanısı, tedavinin planlanması ve aşı tedavisinin başlangıç dilüsyonu ve doz ayarlanması mutlaka ve mutlaka Allerji Uzmanlarınca yapılmalıdır’’dedi.
Allerjik Astım
Prof. Dr. Nejat Ozangüç;’’Bugün dünyada 100 milyonu aşkın astımlı hasta bulunmaktadır. Bu yüzden astımınız varsa, bundan üzüntü duymayınız. Bir Allerjik hastalıklar uzmanının yakın takibi, değerlendirmesi ve uygulayacağı tedavi yöntemleriyle artık, Yaşam kalitenizi artırmak ve bu hastalıktan kurtulmak, dolayısıyla rahat bir nefes alıp, efor kapasitenizi artırarak her türlü işi ve sporu yapabilir, okulunuza, işinize düzenli olarak gidebilir ve rahat bir uyku uyuyabilirsiniz.’’ Diyerek alerjik astım hakkında şu bilgileri verdi:
Allerjik astım, çocukluk çağının ve erişkinlerin en sık görünen kronik hastalıklarından birisidir. Diğer alerjik hastalıklarda olduğu gibi alerjik astımda da kalıtım önemli bir rol oynamaktadır. Hem annesinde hem de babasında alerjik astım var ise, çocuklarda görülüş oranı % 60 lara kadar çıkmaktadır. Anne veya babadan birinde var ise, çocuk da görülme oranı % 30-40 iken, alerjisi olmayan anne ve babaların çocuklarında alerjik hastalık gelişme riski % 10 kadardır. Allerjinin gelişmesinde hayatın ilk yılları çok önemlidir. Düşük kilolu doğan çocuklarda anne sütü ile beslenmeyen çocuklarda kedi ve köpek gibi ev hayvanlarının, sigara dumanının bulunduğu ortamlarda ve daha birçok faktörlere maruz kalan çocuklarda alerji gelişme oranı daha yüksektir.
Prof. Dr. Nejat Ozangüç;’’Allerji aşı tedavisi mevsimsel alerjik nezlede ve alerjik astımda, bütün dünyada hastalara uygulanan en etkin bir tedavi yöntemidir. Mevsimsel Allerjik nezlenin alerji deri testleri ile kesin tanısı, tedavinin planlanması ve aşı tedavisinin başlangıç dilüsyonu ve doz ayarlanması mutlaka ve mutlaka Allerji Uzmanlarınca yapılmalıdır’’dedi.
Allerjik Astım
Prof. Dr. Nejat Ozangüç;’’Bugün dünyada 100 milyonu aşkın astımlı hasta bulunmaktadır. Bu yüzden astımınız varsa, bundan üzüntü duymayınız. Bir Allerjik hastalıklar uzmanının yakın takibi, değerlendirmesi ve uygulayacağı tedavi yöntemleriyle artık, Yaşam kalitenizi artırmak ve bu hastalıktan kurtulmak, dolayısıyla rahat bir nefes alıp, efor kapasitenizi artırarak her türlü işi ve sporu yapabilir, okulunuza, işinize düzenli olarak gidebilir ve rahat bir uyku uyuyabilirsiniz.’’ Diyerek alerjik astım hakkında şu bilgileri verdi:
Allerjik astım, çocukluk çağının ve erişkinlerin en sık görünen kronik hastalıklarından birisidir. Diğer alerjik hastalıklarda olduğu gibi alerjik astımda da kalıtım önemli bir rol oynamaktadır. Hem annesinde hem de babasında alerjik astım var ise, çocuklarda görülüş oranı % 60 lara kadar çıkmaktadır. Anne veya babadan birinde var ise, çocuk da görülme oranı % 30-40 iken, alerjisi olmayan anne ve babaların çocuklarında alerjik hastalık gelişme riski % 10 kadardır. Allerjinin gelişmesinde hayatın ilk yılları çok önemlidir. Düşük kilolu doğan çocuklarda anne sütü ile beslenmeyen çocuklarda kedi ve köpek gibi ev hayvanlarının, sigara dumanının bulunduğu ortamlarda ve daha birçok faktörlere maruz kalan çocuklarda alerji gelişme oranı daha yüksektir.
Allerjik astımlı her 10 hastadan yaklaşık 6 sında alerjik nezle de eşlik etmektedir. Erişkin astımlı hastaların yaklaşık % 50 sinin alerjik astım olduğu ve çocukluk çağı astımında ise alerjik olma ihtimali %80- 90 a kadar çıktığı tespit edilmiştir.
Hastalık, öksürük, nefes darlığı, hırıltılı solunum ve balgam çıkarma gibi ana belirtilerle seyreder. Hastalığa Allerjik nezlenin belirti ve bulguları da eşlik edebilir
Hem alerjik nezlenin hem de allerjik astımın tedavisinde 3 temel prensip vardır:
1-Eliminasyon: Hastalığa sebep olan ve artıran faktörlerden mümkün olduğu kadar kaçınmak ya da uzak durmak.
Hastalık, öksürük, nefes darlığı, hırıltılı solunum ve balgam çıkarma gibi ana belirtilerle seyreder. Hastalığa Allerjik nezlenin belirti ve bulguları da eşlik edebilir
Hem alerjik nezlenin hem de allerjik astımın tedavisinde 3 temel prensip vardır:
1-Eliminasyon: Hastalığa sebep olan ve artıran faktörlerden mümkün olduğu kadar kaçınmak ya da uzak durmak.
2-İlaç tedavisi: Birçok ilaçlarla geçici olarak solunum yollarını açarak hastayı rahatlatmak ve bazı ilaçlarla da uzun vadede hastalığın alevlenmesini önlemek.
3-Allerji aşı tedavisi: Yukarıda ki yöntemlerle kontrol altına alınamayan allerjik nezle ve allerjik astımlı hastalarda, bütün dünyada kabul edilen başlangıc dilüsyonu ve doz ayarlanması Allerji uzmanlarınca planlanıp uygulanan en etkin tedavi, Allerjen İmmünoterapisi yani Allerji aşı tedavisidir.
Prof. Dr. Ozangüç, allerjik nezle ve allerjik astım şikâyetlerinin düzenli tedavi ve aşı ile ortadan büyük ölçüde kalktığını ifade etti.
Prof. Dr. Ozangüç, allerjik nezle ve allerjik astım şikâyetlerinin düzenli tedavi ve aşı ile ortadan büyük ölçüde kalktığını ifade etti.