Yıllardır kasıktan yapılan anjiyografi işlemi, artık el bileğinden de yapılıyor
Medical Park Uşak Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Okan Durmaz, kalp damar hastalıklarının teşhisinde koroner anjiyografinin, hâlâ altın standart olarak kullanılan bir yöntem olduğunu belirttiği açıklamasında; Bu tanı yöntemi genellikle ‘femoral arter’ olarak adlandırılan kasık bölgesindeki bir atar damardan gerçekleştirilmektedir. Radial anjiyografi ise el bileğinde bulunan radial arter olarak adlandırılan ince bir atar damardan gerçekleştirilmektedir. Günümüzde popülaritesi yüksek el bileğinden anjiyo kararını ise hastanın durumuna göre doktoru verir" dedi.
Rahatsızlık ile ilgili bilgiler de veren Durmaz; "Anjiyografi yapılmasına karar verilen bir hastada kasık ve el bileği damarlarını ve hastanın fizyonomik bazı özelliklerini hesaba katarak hangi yöntemin daha uygun olacağı konusunda doktoru hastaya bilgi verecektir. Özellikle sırt üstü rahat yatamayan, kilolu, prostat problemi olan, eklem ve romatizmal hastalığı olanlarda daha çok tercih ediliyor. Yine aktif yaşamı olan ve sık seyahat etmek zorunda kalan hastalarda da bu yönteme başvuruluyor. Ancak kronik böbrek hastalığı olan diyaliz hastaları ve diyaliz adayı olan hastalarda, kollarında ortopedik ve anatomik problem olanlarda bu yöntem uygun görülmeyebilirler. Bunun yanı sıra; minyon tipli ve el bilekleri belirgin derecede ince olanlarda da bu yöntem uygun olmayabilecektir" şeklinde konuştu.
3 saat sonra taburcu oldu
Hasta Ayhan Sönmez’e radial anjiyografi yolu ile işlem gerçekleştirildi. Sönmez, 15 dakika kadar süren anjiyografi işleminden yarım saat sonra yürümeye başladı, 3 saat sonra hastaneden taburcu olabilecek duruma geldiği ifade edildi.
Ayhan Sönmez, birkaç yıl öncede anjiyo olduğunu şimdi böyle bir rahatlığı ve kolaylığı yaşattığı için Dr. Okan Durmaz’a teşekkürlerini belirtirken, Medical Park Uşak Hastanesi'ne teknik donanım ve imkanlarıyla hastaya pek çok konfor ve güveni bir arada yaşattığı içinde ayrıca teşekkürlerini iletti.
Hastaların çok merak ettiği radial anjiyografi hakkında kısaca bilgi veren Durmaz şu ifadeleri kullandı:
Radial anjiyografinin el bileğinde birbirine paralel seyreden iki atardamardan biri kullanılır. El bileğinden yapılan anjiyoda daha ince çaplı kateterler kullanılır. Yüzeysel atardamarlardan girilerek işlem yapıldığı için, şişlik, balonlaşma gibi komplikasyonlar daha az görülmektedir. Kasıktan yapılan tüm girişimlerde, işlem sonrası kanamayı kontrol altına alabilmek için en az 6 saat ağırlık kullanılması gerekirken radial anjiyografide ağırlık uygulamasına gerek kalmıyor, hasta 3 saat gibi daha kısa sürede taburcu olabiliyor.
El bileğinden anjiyodan sonra bilek bölgesine bant uygulanarak kanama kontrol altına alınıyor. Damarın altında kemik olduğu için anjiyo sonrasında kullanılan bileklik benzeri bir materyal sayesinde kanama kısa sürede duruyor ve deliğin kısa sürede kapanması sağlanıyor. El bileğinden anjiyo yaklaşık 2 milimetrelik çok küçük bir kesiden yapılıyor. Hasta uygulama sonrasında ayağa kalkabiliyor, tuvalete gitme, yemek yeme gibi tüm ihtiyaçlarını kendi başına giderebiliyor.
Hasta işlem bitiminde el bileğindeki ufak bir bandaj ile hemen ayağa kaldırılır, ortalama 2 - 3 saatte taburcu edilir. Aynı gün içinde normal yaşantısına döner.
Artık anjiyo olmak daha kolay, güvenli ve konforludur. Fakat bunun deneyimli ellerde yapılması büyük önem taşımaktadır. Hastanemizde de deneyimli ve güvenilir eller mevcuttur. Hem tecrübe hem de hasta konforu ve güvenliği acısından her imkâna sahibiz.
Haber: Sabire Yalçın
Medical Park Uşak Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Okan Durmaz, kalp damar hastalıklarının teşhisinde koroner anjiyografinin, hâlâ altın standart olarak kullanılan bir yöntem olduğunu belirttiği açıklamasında; Bu tanı yöntemi genellikle ‘femoral arter’ olarak adlandırılan kasık bölgesindeki bir atar damardan gerçekleştirilmektedir. Radial anjiyografi ise el bileğinde bulunan radial arter olarak adlandırılan ince bir atar damardan gerçekleştirilmektedir. Günümüzde popülaritesi yüksek el bileğinden anjiyo kararını ise hastanın durumuna göre doktoru verir" dedi.
Rahatsızlık ile ilgili bilgiler de veren Durmaz; "Anjiyografi yapılmasına karar verilen bir hastada kasık ve el bileği damarlarını ve hastanın fizyonomik bazı özelliklerini hesaba katarak hangi yöntemin daha uygun olacağı konusunda doktoru hastaya bilgi verecektir. Özellikle sırt üstü rahat yatamayan, kilolu, prostat problemi olan, eklem ve romatizmal hastalığı olanlarda daha çok tercih ediliyor. Yine aktif yaşamı olan ve sık seyahat etmek zorunda kalan hastalarda da bu yönteme başvuruluyor. Ancak kronik böbrek hastalığı olan diyaliz hastaları ve diyaliz adayı olan hastalarda, kollarında ortopedik ve anatomik problem olanlarda bu yöntem uygun görülmeyebilirler. Bunun yanı sıra; minyon tipli ve el bilekleri belirgin derecede ince olanlarda da bu yöntem uygun olmayabilecektir" şeklinde konuştu.
3 saat sonra taburcu oldu
Hasta Ayhan Sönmez’e radial anjiyografi yolu ile işlem gerçekleştirildi. Sönmez, 15 dakika kadar süren anjiyografi işleminden yarım saat sonra yürümeye başladı, 3 saat sonra hastaneden taburcu olabilecek duruma geldiği ifade edildi.
Ayhan Sönmez, birkaç yıl öncede anjiyo olduğunu şimdi böyle bir rahatlığı ve kolaylığı yaşattığı için Dr. Okan Durmaz’a teşekkürlerini belirtirken, Medical Park Uşak Hastanesi'ne teknik donanım ve imkanlarıyla hastaya pek çok konfor ve güveni bir arada yaşattığı içinde ayrıca teşekkürlerini iletti.
Hastaların çok merak ettiği radial anjiyografi hakkında kısaca bilgi veren Durmaz şu ifadeleri kullandı:
Radial anjiyografinin el bileğinde birbirine paralel seyreden iki atardamardan biri kullanılır. El bileğinden yapılan anjiyoda daha ince çaplı kateterler kullanılır. Yüzeysel atardamarlardan girilerek işlem yapıldığı için, şişlik, balonlaşma gibi komplikasyonlar daha az görülmektedir. Kasıktan yapılan tüm girişimlerde, işlem sonrası kanamayı kontrol altına alabilmek için en az 6 saat ağırlık kullanılması gerekirken radial anjiyografide ağırlık uygulamasına gerek kalmıyor, hasta 3 saat gibi daha kısa sürede taburcu olabiliyor.
El bileğinden anjiyodan sonra bilek bölgesine bant uygulanarak kanama kontrol altına alınıyor. Damarın altında kemik olduğu için anjiyo sonrasında kullanılan bileklik benzeri bir materyal sayesinde kanama kısa sürede duruyor ve deliğin kısa sürede kapanması sağlanıyor. El bileğinden anjiyo yaklaşık 2 milimetrelik çok küçük bir kesiden yapılıyor. Hasta uygulama sonrasında ayağa kalkabiliyor, tuvalete gitme, yemek yeme gibi tüm ihtiyaçlarını kendi başına giderebiliyor.
Hasta işlem bitiminde el bileğindeki ufak bir bandaj ile hemen ayağa kaldırılır, ortalama 2 - 3 saatte taburcu edilir. Aynı gün içinde normal yaşantısına döner.
Artık anjiyo olmak daha kolay, güvenli ve konforludur. Fakat bunun deneyimli ellerde yapılması büyük önem taşımaktadır. Hastanemizde de deneyimli ve güvenilir eller mevcuttur. Hem tecrübe hem de hasta konforu ve güvenliği acısından her imkâna sahibiz.
Haber: Sabire Yalçın