KANSIZLIK DEYİP GEÇMEYİN ÖNLEMLERİNİZİ ALIN
Kansızlık tek başına tedavi edilmesi gereken bir hastalıktan çok, vücudumuzdaki pek çok hastalığın habercisi olabilir
Kendinizi devamlı bitkin mi hissediyorsunuz? Çabuk mu yoruluyorsunuz? Cildiniz soluk mu? Hemen korkuya kapılmayın; çünkü şikâyetlerinizin nedeni kansızlık olabilir
Kansızlık (anemi); genellikle hafife alınıp, demir haplarıyla tedavi edilmeye çalışılan bir sorundur. Oysa hekimler, kansızlığın tek başına tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlıktan çok, vücudumuzdaki çok önemli hastalıkların alarmını veren bir bulgu olabileceğine dikkat çekiyor. Çabuk sinirlenme, gerginlik, sıkıntı, yüzde ateş basması, terleme, çarpıntı, kolay yorulma, el ve ayaklarda uyuşmalar, baş ağrısı, baş dönmesi gibi sorunların nedeninin de kansızlık olabileceği ifade edile eden Medical Park Uşak Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet YILDIRIM, kansızlığın en fazla kadın ve çocuklarda görüldüğünü belirtiyor.
İnsanların yarıdan fazlasının kansızlık problemi yaşadığını vurgulayan Medical Park Uşak Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet YILDIRIM, kansızlığın, kalp damar hastalıklarında da artışa neden olduğunu belirterek, şu bilgileri veriyor:
Uzm. Dr.Ahmet YILDIRIM, kansızlık durumunda, vücudun bu durumu telafi etmek, organ ve dokuları korumak için bazı mekanizmaları devreye soktuğunu ifade ederek ‘’Bunun içinde anahtar rolü kalbimiz ve damarlarımız oynuyor. Kansızlıkta organlarımıza, dokularımıza ve bütün hücrelere yeteri kadar oksijen taşınmadığından kalbimiz daha fazla çalışmaktadır ve daha fazla güç sarf etmektedir ve zamanla kalpte bir büyüme olmaktadır. Eğer kansızlık devam edecek olursa kalp yetersizliği ve kalp damar yetersizlikleri sonucunda ölüm veya sakatlıklara kadar varabilen durumlarla karşılaşılabilecektir. En kötüsü de kronik kalp damar hastalıkları olan kişilerde eğer ki anemi oluşacak olursa ve uygun bir şekilde tedavisi yapılmayacak olursa bu durumda, ölüm oranı daha da artmaktadır’’ şeklinde konuştu.
Ø ‘Gün içersinde iş yapmadan yoruluyorsanız,
Ø konsantrasyon bozukluğu yaşıyorsanız,
Ø tırnaklarda beyazlık,
Ø cilt renginin soluk durması,
Ø nefes almada sıkıntı çekilmesi durumu varsa ve kendinizi halsiz hissediyor,
Ø baş dönmesi,
Ø çarpıntı,
Ø üşüme hissi ve
Ø iştahsızlık
gibi şikayetlerden yakınıyorsanız bu bulgularınızın nedeninin kansızlık olabilir.
Aneminin bir hastalık adı değil bulgu olduğunu belirten YILDIRIM, nedenlerinin muhakkak araştırılması ve ona göre tedavi edilmesi gerektiğini belirtti.
‘’Demir, folik asit ve B12 vitamini eksikliği ve diğer kansızlık nedenlerine bağlı olarak görülebilen anemi hastalığı açısından hiç vakit kaybetmeden bu konuda uzman olan bir hekime gidilerek kansızlığın nedeninin tespit edilmesi ve nedeninin belirlenip düzeltilerek tedavi edilmesi çok önemlidir. Geç kalındığı takdirde çok daha büyük sorunlarla karşılaşabilirsiniz.’’
Nedeni Bulunmadan İlaç Tüketmeyin
Aneminin en sık rastlanan nedeninin demir eksikliği ve B12 vitamini eksikliği olduğunu söyleyen Uzm. Dr.Ahmet YILDIRIM, bunlar dışında tiroid hastalıkları, gizli ya da görülen kan kayıpları, doğuştan gelen bazı kan hastalıkları, kemik iliği hastalıkları, kötü huylu hastalıklar, kronik enfeksiyonlar olduğunu söyledi. YILDIRIM, çinko eksikliği, C vitamini, folik asit ve diğer B vitaminleri eksikliğinin de anemiye yol açtığına dikkat çekti. Nedeni bulunmadan kan ilacı diye demir hapları ya da iğnesi almanın bazen çok önemli hastalıkların tedavisini geciktirebildiğini belirten YILDIRIM, tedavi edilmeyen kansızlığın psikolojik sorunlara yol açtığı gibi fiziksel performansımızı da olumsuz etkilediğini belirtti.
Kan Yapımını Artırıcı Yiyecekler Tüketin
Son olarak da şu önerilerde bulunan YILDIRIM; Kansızlığı engellemede sağlıklı ve dengeli bir beslenme çok önemlidir.Doğru beslenme ile kan yapımı artırılabilir.
Ø Demir ve B12 vitamini yine önemli besin kaynaklarındandır.
Ø Tahıl ürünleri B vitaminleri, yeşil yapraklı sebzeler folik asit yönünden zengindir. Meyveler birçok vitaminin özellikle C vitamininin deposudur.
Ø Beyaz ekmek yerine tahıllı köy ekmeği ya da yufka tüketilmeli
Ø Çay ve kahve yemeklerden hemen sonra içilmemeli. Bu, demirin emilimini engelliyor ve yemekte yenilen yiyeceklerdeki demir etkisiz hale geliyor. Çay ve kahve ya yemek yedikten 1-2 saat sonra tüketilmeli ya da yemekten önce içilmeli
Ø Konsantre meyve suları yerine taze sıkılmış meyve suları içilmeli. Meyvelerin içindeki şeker yeterli olduğu için ayrıca tatlandırıcı konulmamalı.
Ø Yemeklerin tadına bakılmadan tuz dökülmemeli. Kişinin düşük tansiyon gibi sağlık sorunu olmadığı sürece, sebzelerin kendi tuzu yeterlidir. 2-3 gün yemekler kendi tuzunda yenildiğinde, damak o tada alışacak ve fazla tuz tüketiminin önüne geçilmiş olacak. Çünkü özellikle tuz ve şeker; yüksek tansiyon, damar tıkanıklığı ve kolesterol acısından riski artırır.
Ø Keçiboynuzu ya da üzüm pekmezinden, sabahları uyanır uyanmaz bir kahve fincanı dolusu içilmeli. Pekmezin içine, demirin emilimini artırmak için limon sıkılabilir.
Ø Ayrıca, Ispanak yararlı bir sebzedir ama demir kaynağı olduğu yanlıştır. Bir diğer bir yanlış da dalak yedirmenin çok faydalı olduğudur oysa dalak vücutta kan üreten bir organdır ama yenildiğinde böyle bir yararı yoktur.
Annedeki Kansızlık Bebeği de etkiliyor
Kansızlık sorunu yaşayan anne adayları da büyük sorunla karşı karşıya olduklarını bilmeli. Kansızlık sorunu olan gebelerin bebeği ile paylaşacak kan miktarı az olacaktır. Annedeki anemi nedeniyle, bebeklerde düşük ve doğum ağırlığının az olması sorunu olabilir. Gelişimleriyle ilgili sıkıntı ve sakat olma ihtimali bulunur. Kansızlık problemi olan kadının, gebe kalma ihtimali az olur. İstediği zaman çocuk sahibi olma şansı düşüyor. Gebe olan kadınlarda düşük ve erken doğum ihtimali artar. Anne karnındaki bebeğin salgıladığı hormonlar annede halsizlik oluşturur. Bunun üstüne bir de annenin anemi problemi yaşaması, annenin aşırı halsizleşmesine neden olur.
mmerhaba hocam,nerde görev yapıyorsunuz öğrenebilir miyiz? tteşekkür ederim.