Kütüphanesi, mutfağı, spor salonu, sinema salonu, resim, el sanatları ve dokuma atölyesi bulunan merkezde hastalarda inanılmaz değişim ve gelişim gözleniyor. Hayata ‘biz de varız’ diyen hastalar ailelerine de yardımcı olabilecek pozisyona geliyorlar.
Toplumda önyargıyı yıkmak, psikiyatri hastalarını topluma kazandırmak, özgüvenlerini geliştirmek ve başarı sevincini yaşatmayı kendilerine borç edinen bir kadro ile bu merkeze gelen hastaların hayatlarına yeni bir boyut kazandırıyorlar.
Haftanın her günü müzik, resim, el sanatları, dokuma çalışmaları yapıyorlar ve alanlarında uzman kişilerden eğitim alıyorlar. Ortaya çıkardıkları eserlerden bir sergi açmayı planlıyorlar. Günlük spor ve sinema etkinlikleri yapıyorlar.
Her gün günaydın toplantıları yapıp, hataların günlük hayatlarına dair yaptıkları üzerine sohbet ediyorlar. Ayrıca günün farklı saatlerinde çay ve sohbet saati yapılıyor. Hasta ve ailelerine eğitim veriyorlar. Her Perşembe günü hastaların kendi hazırladıkları pasta yada meyveler ile ‘Tatlı Perşembe’ adı altında etkinlikler yapıyorlar.
Özgüvenlerini Geri Kazanmaları En Önemli Nokta
Uşak Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği Tıbbı Hizmetler çalışanı Meryem Topçu, bu merkezin sayesinde birçok hasta hayata daha güvenli yaklaştığını belirtti. Topçu; “ Hayata daha güvenli bakabiliyorlar. İletişim kurma becerilerini geliştirebiliyorlar en önemlisi topluma yabancı kalmıyorlar” dedi.
Uşak Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği Tıbbı Hizmetler çalışanı Nural Damar; “ Nasıl kalp, şeker hastalığı gibi olası bir hastalıktır. Tıbbı yöntemler ile tedavisi ya da stabil hale getirilmesi mümkündür. Bu tip insanları toplumdan dışlamak, ötekileştirmek yanlış bir davranıştır. Bizlerin yardımı ve desteği ile inanılmaz işler başarabiliyorlar” dedi.
Kurumun amacının yalnızca eğitim vermek değil, ilaç tedavilerinin de izlenmesi ve ev ziyaretleri ile hastaların durumlarının gözlenmesi olduğunu belirten hemşire Gürsel Sunal; “Burada önceleri mahallede yürüyüşler yapar parka gider otururduk ancak mahalle eşrafindan tepkiler alınca bu dört duvar arasına sıkıştık. Aslında bu insanlar korumalı iş yerlerinde bile çalışabiliyorlarken bu tarz bir tepki ile kısıtlanmamız kötü oldu yalnızca hasta ve ailelerine değil toplumumuza da konu ile alakalı eğitimler verilmeli” dedi.
Burada hastaneye yatırılması gereken hastaları hayata kazandırdıklarını belirten Sosyal Hizmetler uzmanı Ali İhsan Yılmaz sözlerine şunları ekledi; “Burada yılın 365 gününü hastanede geçiren ve yalnızca yemek ve tuvalet ihtiyacı için yatağından çıkan çok büyük bir güven problemi olan bir hastamız vardı. 1,5 yıldır burada ve artık kendi berberine gidebiliyor, aile içindeki işlerde ailesine yardım edebiliyor, insanlarla sohbet ediyor. Daha sosyal hale geldi. Bu değişimi başından beri görseydiniz siz bile inanamazsınız.
Her sabah burada spor yapan hastaların, motor becerilerini geliştirdiklerini ve kilo problemlerini dengelediklerini aktaran Gürsel Sunal, hastalarının gelişimlerini yüksek olduğunu da vurguladı.
Farklı Yüzler Onları Mutlu Ediyor
Sosyal sorumluluk kapsamında Uşak Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksek Okulu Öğrencilerinin Kendilerinin ziyarete geldiğini ve bu tarz farklı yüzlerin ziyaretlerinin hastalar üzerinde olumlu bir etki yarattığını belirten Sunal; “60 tane kayıtlı hastamız bulunuyor ancak bunun 15- 25 kişi arasında düzenli gelen öğrencilerimiz var. Müzik, resim, el sanatları ve dokuma çalışmalarımız sonuncu başarıyı tadabiliyorlar. Artık yapılan eserleri koyacak yer bulamıyoruz ve bir sergi açmayı planlıyoruz” dedi.
Bizleri neşe içinde karşılayan Tolum Ruh Sağlığı Merkezi Öğrencileri şarkılar türküler eşliğinde bizlere müthiş bir gün yaşattılar. Son olarak Süheyla Abla bizlere “Hayat Bayram Olsa” şarkısını söyleyerek uğurladı.