'Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. "Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir" diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?
İnsanın yaratılış amacı doğar, büyür ve ölür. İmtihan dünyası dediğimiz bu dünyada her insan farklı sebeplerden sınanır. Kimileri ailesinden, kimileri hastalıktan, kimileri içsel sıkıntılardan, kimileri hayatın vermiş olduğu zorluklardan. Bazen hayat öyle zor gelir ki artık dayanamıyorum dediğimiz yerde farklı bir imtihanla sınanırız. Hep öyle değil midir zaten, bir sınavın hayatımızın altüst ettiği dönemlerde asıl sıkıntının o sınavdan sonra getireceği sonuçlardır aslında. O an için her şeyden feragat ederiz lakin hiç düşünmeyiz bizim için hayır mı şer mi. İnsanoğlu hep ister. İnsanoğlunda istemenin sınırı yoktur ancak istediğimiz şeylerin bedeli bazen sancılı bir süreci doğurabiliyor. Tam da bu durumda korkular başlıyor, ne yapacağımızı bilmediğimiz olaylar, nasıl gideceğimizi bilmediğimiz yollar, yapmak zorunda olduğumuz seçimler...
Böyle bir sürece girdiğimiz de ise düşünmeye başlarız. Düşünmek fiilen yorucu bir eylem olmasa da insanın iç dünyasında yaptığı derin bir yolculuktur. Acabalar beynimizi kemirir durur. Düşünerek hareket ettiğimiz veya edeceğimiz durumlar mantıken çok azdır. Bir sınavda sorunun cevabını düşünürüz, biliyorsak yaparız bilmiyorsak yapmayız. Bu kadar basit bir eylemi beynimizin en merkezine yerleştirdiğimiz için hata yapmaktan korkuyoruz. Düşmekten, yargılanmaktan, ağlamaktan, yalnız kalmaktan, sevmekten, sevilmekten korkuyoruz. En kötüsü de düşünürken kendimiz için bir şeyler yapmaktan uzaklaşıyoruz. Karşımızda ki insan kim olursa olsun hep kendimizden veriyoruz bazen karşılık alıyoruz bazen ise alamıyoruz. Aslında hayat bunlara koca bir engel koyuyor. Hiçbir şey plan yaptığımız gibi gitmiyor ama biz illa ki kendi istediğimiz yere sürüklüyoruz. Olsun istiyoruz çünkü olmazsa ne yaparız bilmiyoruz, bilsek bile kabullenmek istemiyoruz. Hayat burada başlıyor işte kabullenemediğimiz durumlarda farklı bir şey sunuyor önümüze. Biz ona da direniyoruz çünkü değişmek istemiyoruz, değişmekten korkuyoruz. Değişim süreci sancılıdır, zaman alır, yorar ancak değişmeyi kabul ettikten sonra ki o süreci görmek daha keyiflidir.
Kadere inanan, her şeyin Allah’tan geldiğine inanan bir insan olarak hala teslim olmaktan korkuyoruz. Teslimiyetin en güzeli Allaha değil midir?
Tevekkül bunun en güzel örneğidir. Yapman gereken her şeyi yapıp kabuğuna çekilebilirsin. Olacaktır, belki senin istediğin gibi değil hayal bile edemeyeceğin kadar güzel bir şekildedir. Olmamıştır, çünkü isteğin senin için hayır değildir.
Teslimiyet tam da burada çok güzeldir. Nereden biliyoruz ki bize verilenlerin, bize gelenlerin iyi veya kötü olduğunu? Bırak aksın hayat. Sana rağmen, bana rağmen, bize rağmen hayat devam ediyor değil mi? Takvimlerin, saatlerin önüne geçemiyoruz, bu rağmen hala yerimizde sayıyoruz. Gözlerimizin ne zaman kapanacağını bilmediğimiz bir hayat var. Belki bugün,belki 10 yıl sonra. Hatalar yapacağız, zira peygamberlerimiz bile hata yapmıştır. Sınacağız, zira en ağır şekilde sınananlar peygamberlerdi. Öyleyse Hakk’tan gelen kaderi sorgulamak yerine teslim olup kabullenmek en hayırlısıdır.
Mevlana; “Kadere olan rızam, yazana olan sevdamdandır” demiş. Bu ne güzel bir teslimiyet örneğidir.
Nereden biliyorsun; hayatın altının üstünden daha güzel olmadığını?
Hayat sana rağmen akıp gidiyor, geriye baktığımızda elbette hayal kırıklarımız, kederlerimiz, kayıplarımız, başarısız olduğumuz zamanlar olacaktır. Ama hayat anlardan ibarettir. Bir anımızı bile boş geçirecek vaktimiz yokken koca bir ömürü tüketip gidiyoruz. Hayat bizimle beraber akıp giderken, geride bıraktıklarımız hep güzellikler olsun. Bu sana göre dikili bir ağaç, bana göre bir evlat, bie başkasına göre bir faydalı eser, onlara göre ise bambaşka bir güzellik...
Herkese ardından bırakacağı dünyevi güzellikler dilerim. Asıl güzelliklerin tadını öbür dünyada alabilenlerden olmak duasıyla...
Gönlünüze sağlık, yazınız çok anlamlı.