CHP için söylenecek en anlamlı söz; kimsesi olmayanlar kendi göbeğini kesenler kazanmalı

CHP'de siyaset yapan bir ailenin kızı olarak CHP Siyasetinin içine doğdum diyebilirim. Siyasete olan ilgim yakın çevremizin partililerden oluşması ile de pekişince, Uşak Haber Merkezi ofisinde takılıp siyasi partilerin kulisleri ile ilgili bilgi akışına da tanıklık edince şehir siyasetine ilişkin kalem oynatmak çokta zor olmuyor. Uşak Haber Merkezinde daha önce de yazılarım yayımlandı ama bu yazı hem Genel Yayın Yönetmeni olduğumdan bu yana ilk köşe yazım hem de Şehir siyasetine dair ilk kez düşünce yada bilgi paylaşımında bulunacağım. Umarım beğenirsiniz.

Bildiğiniz üzere CHP'de epeydir Adamın adamı siyaseti egemen ve edilgen tipler siyaset sahnesinin belirleyicisi ve baş aktörleri olma noktasına geldi maalesef. Maalesef harislik ve hasedlikleri kullanılarak başkaları tarafından kullanılıp güdülen İl başkanları, ilçe başkanları gördük. Maalesef Belediye Başkanı Adayı ya da Milletvekili adayı belirlenme sürecinde CHP'de akçeli işlerin çokça döndüğü şüphesi şehrin genelinde hakim ve CHP uzun zamandır şehir insanının gündemine gelecek hiç bir etkinlik ya da siyasi faaliyette bulunmadı. Ama artık olay kopma noktasına gerçekten geldi. Üye ve de oy veren kitleler ciddi ciddi sorgulama içinde girdiler. İnsanlar kullanılmak istemedikleri gibi, kullanılmaya elverişli ya da kullanıldığından emin olduğu insanları siyaset sahnesinde görmek istemiyor. Tabanın verdiği reaksiyonlardan anlaşılan. CHP'de siyaset üreten arkadaşlar; CHP'nin eskimiş yüzlerini ya tamamen değiştirecek gençlerin ve kadınların çoğunlukta olduğu yüzünden tebessüm eksik olmayan ama güvenilir, ciddi, dürüst, iş ya da özel hayatında da başarılı liyakat sahibi isimleri getirtecek vitrine ya da ilgilenmeyecek ta ki partinin kapısına kilit vuruluncaya değin. Gerçeklerle yüzleşme problemi olmayan hemen herkesin bu düşüncelerime katılacağına ve mevcut tablonun aynen bu olduğuna tanıklık edeceğine eminim. Geçenlerde Kudret Yörük beyin ofisindeki bir sohbet sırasında da söylemiştim ne zaman bir CHP'li ile görüşsem tekrar ediyor ve CHP'yi şöyle tarif ediyorum. CHP artık bitkisel hayatta bir hasta ya kaldırıp dirilteceğiz ya da fişini çekeceğiz ki daha fazla ızdırap yaşatmasın umudu kendisinden kesmeyip başını bekleyenlere...CHP'de yaşananlar inanılır gibi değil birisi dışarından gelse partilerin adı söylenmeden gözlemle bakalım bu partilerin hangisi CHP diye sorulsa. AKP'yi bile olasılık olarak düşünür adam da Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkanı olduğu Yalım'ın mecliste bütçe adına, varmış gibi fikir yada görüş bildirdiği, Muhalefetini 10 Aralık hareketi denen çetevari oluşumların belirlediği, tıpkı Özkan Yalım'ın Uşak'taki itibarının yerlerde süründüğü gibi itibarı Manisa'da yerlerde süründüğünü bildiğimiz Özgür Özel'in tüm siyasetini belirlediği, kürsülerinde Atatürk'e haşa Deccal imasında bulunacak kadar düşmanlaşan Said Nursi haininin söze risale adındaki haşa Allahın ilham ederek yazdırdığı iddia edilen lakırtılarının okunduğu, Atatürk'e kefere diyenlerin Genel Başkan Yardımcısı olduğu bir partinin isminin CHP olabileceğini nasıl düşünebilirsiniz? Atatürk'le bu CHP'nin ne alakası var Allah Aşkına? Daha bugün mecliste Katil Devlet diye şarkı söylemiş tiyatrocu sözde Milletvekilleri. Kimse bana bu haliyle bu partiye Atatürk'ün Partisi demesin. Uşak bağlamında da göz atalım yeri gelmişken, partinin son yıllarda ürettiği ve vitrine sürdüğü bütün aktörler silindi gitti. Özkan Yalım partiden kazındı, İsmet Akın Kazındı, İsmail Demirel kazındı, Dilek Akagün'den sonra Fuat Yılmaz kazındı, özetle aktör anlamında siyasi kariyeri biten bitene ve bitmeye de devam ediyor, Ali Karaoba da kazınıp gitmek üzere,az kaldı,. Kulislerden Uşak Haber Merkezi ofisine dolayısıyla bizlere akan bilgilere göre çoğunluğu itibarı ile yönetiminin bile umurunda değil artık ne düşündüğü? Nadi Sancar'ı bu hezimetin üzerine yeniden il başkanı yapmayı düşündükten sonra. Merkez ilçeye layık kimse görememişti kendi yönetiminde ya da beraber çalıştığı arkadaşları arasında da İl Başkanlığına layık kimse de görememiş olacak Ali Karaoba bey ki Nadi Sancar'a kadar düşürmüş işi. Tabi Nadi Sancar'ı İl Başkanı düşündüğünü görenler Ali Karaoba'nın sadece şahsi planları için siyaset yapmadığını ötesinde onun da bazı perde arkası güç odaklarına hizmet ettiği düşüncesine geldi. Öyle bir kongre süreci yaşadık ki Özkan Yalım ve Nadi Sancar başta olmak üzere bütün aktörler kaybetti neredeyse

Peki kim kazandı? Henüz belli değil. Ancak Nurullah Çavuşoğlu'na sorarsan; hiç bir grup yada aktörle bir göbek bağı olmadığını ve hala bağımsız siyaset yapıp kendi göbeğini kendi kesebildiğini bu yaşta bir kez daha ispat eden Esat Beylerce ağabeyimiz kazandı. Geçtiğimiz ay kendisi ile Uşak Haber Merkezi ofisinde tanıştığım Esat Beylerce'nin bundan böyle siyaset düşünmediğini bilmekle beraber bunu belirtmeliyim. Başka kim kazandı? Emin olun bu AKP'nin kurduğu rant şebekesinden bir şekilde istifade edip CHP içinde varlık sürdürürken kirli şebekler lehine siyaset üreten malum grup yada grupları temizleyen ve her türlü gruplaşma ve hizipleşmeye karşı durup meydan vermeyen Cumhuriyet Halk Partililer kazandı, dolayısıyla Uşak halkı kazandı. Henüz yeterince tanımamakla beraber Nurullah Çavuşoğlu'nun ifade ettiği üzere samimiyetine inandığım Mimar Gökhan Ulusoy'un, Nurullah Çavuşoğlu'na telefonda söylediği gibi CHP'deki çete bütün çıplaklığı ile kabak gibi ortaya çıktı. Bu arada hemen belirteyim Kudret Yörük'ün yanında edindiği rol ile CHP kulislerinin sık konuşulan insanları statüsüne giren Gökhan Ulusoy da şu ana dek sürecin kazananları arasında o kesin. Zira tanınırlık ve popülaritesini hayli artırdı diyebiliriz. Uzlaştırmacı tavrı zekası ve efendiliğiyle yanına gidenlerin takdirini topluyor ki Esat abi de Kudret Yörük'ü de Gökhan kardeşimi de beğendiğini ziyaretlerinden memnun kaldığını anlatmış. Neyse demem o ki halk temizlik yapmadıkça CHP'nin yüzüne bile bakmayacak ki bence İyi Parti iyi gidiyor son günlerde. Hem Uşak bazında hem Genel Merkez bazında ciddi iyi gelişmeler yaşanıyor İyi Partide bence. CHP'de de üye ve taban aynı İyi Partide olduğu gibi hırsızları kollayan ve hırsızlarla, Atatürk Düşmanları ile kolkola fotoğraf veren kliki temizleme kararı aldı anlaşılan. Kimse yüz vermiyor hırsızları kollayan tayfaya hatta Onlarla anılmak bile suç ki CHP'de Özkan Yalım ile anılan açıklama yapıyor facesinden Valla Billa ilgim yok der gibi.

Temizliğin şart olduğunu konuştuğumuzu herkes söylüyor zaten. Herkes söylüyor CHP'de hali hazırda 1000 tane CHP ile ilgisi olmayan yığma üye olduğunu. Üyenin 4'te 1'i çakma o zaman. Bu üyenin seçtiği delege yapısı ne kadar sağlıklı olmuştur? Bu sorunun cevabı da elbet muallak ancak iyi bilgilendirilirse delege delegelik vazifesin bihakkın ifa eder bence. Çoğunluğu çete etkisine girmeyecek saygın insanlardır ki zaten delege ise öyle olması gerekmektedir. Ben beni kim delege ettiyse Ona oy veririm demez bilinçli ise ve bilinçli ise bilir delegeliğini üyeye borçlu olduğunu ve gereğini yapar ve partiye yarayışlı olacağına inandığı kadroya yol verir o kadroyla birlikte hareket eder. En azından ben şahsen CHP Delegesine hüsni zan etmek istiyorum bu bağlamda. Ama Temizlik ne yandan baksan şart. Bahçelinin dediği gibi omolar tursiller gerekiyor, beraberinde yumuşatıcı birleştirici üsluplar ile edilmiş aklıselim laflar gerekiyor beraberinde gülen çehreler samimi davetler ve samimi karşılamalar, samimi ağırlamalar, samimi konuşmalar gerekiyor.

Gazeteciler olarak bize düşen ise siyasetteki bu kokuşmuşluktan kurtulup temizliğin gerçekleşmesine yardım edip partiliyi ille de delegeyi bilinçlendirip doğru bilgilendirmek. Ben şahsen bunu CHP için yapmaya her daim varım. Kızsak gücensekte CHP'liler sahip çıkalım derse biz de destek veririz ki halkın sahibi olduğu bir Cumhuriyet Halk Partisi ortaya çıksın halkın istediği lider de başına gelsin de Türkiye şenlik yaşasın. Hayali güzel tabi ama gerçekleşmesi için Cumhuriyet Halk Partisini gerçekten sevenlerin Altı Ok'u gerçekten ilke edinenlerin sayısı, nicelik ve nitelikleri ve halktaki etkisi çok önemli. Şartlar oluşursa ki İnşallah hayırlısı ise oluşur biz her türlü desteği veremeye hazırız. CHP Merkez İlçe Başkanı Kudret Yörük mesela bu bağlamda CHP açısından bir şans olabilir. Şartların oluşmasının önünü açacak siyasi hamleler yapabilir. Geçtiğimiz günlerde İyi Parti Merkez İlçe Başkanı Hakan Savaş'ın basın açıklamasını paylaşımını yaptığı esnada Erkan Çuhadar ağabeyim etiketleyerek Kudret Yörük sen ve ekibin de seçildiğiniz takdirde aynı şekilde muhalefet edecek misiniz? Sorusuna kesinlikle bu şekilde muhalefet edeceğini ve yolsuzlukla mücadele de en küçük taviz vermeyeceğini belirtmişti. Hatta biz yolsuzluklar olduğu esnada ortaya çıkartıp eleştirerek önleyeceğiz cevabını verdi. CHP'nin kurucu ayarlara ve Atatürk'ün çizgisine uygun hale getirilmesi gerektiğinin de altını çizdiği bir yorumla cevap vermişti. Çok memnun olduk hepimiz yanımızda birlikte okuduğumuz CHP'li olduğu bilinen arkadaşlar vardı o sırada hepimiz takdir ettik attığı yorumu.

Nitekim Nurullah Çavuşoğlu'nun dün yayımlanan köşe yazısında Yörük'ün kendisinin ağzından çok net ifadeler ile çok yerinde açıklamalarla delegeden oy istediğinden bahsedilmişti. Bence o söylemler delegede mutlaka karşılık bulacaktır. Tabi ki Delege olması gereken liyakat ve yeterlilikte yazılmış ise.. Ben şahsen başaracağına inanıyorum diyemeyeceğim. Çünkü ne delegenin nabzından yeterince haberdarız ne de zaten delegede şu ana dek bir nabız oluşmuş değil. Delege henüz seçildi ve aday tanıma sürecine henüz girdiler, intibanın oluşması zaman alacak elbette ama CHP gerçekten kurtarılacak mı? Yoksa Ali Karaoba Nadi'yi ikinci kez il başkanı seçtirmeyi başarıp, nefret ettiğini düşündüğüm CHP'ye kilit vurulmasını sağlayabilecek mi? Müslüman aynı delikten iki kere ısırılmaz arkadaş CHP'liler olarak bizler de müslüman olduğumuza göre aynı delikten tekrar tekrar ısırılmaya aynı adamlarca tekrar tekrar kandırılmaya lüzum yok. Perde önünde kavgadalar ama perde arkasında rant çetelerinin kontrolünde birlikteler işte.. O halde ne bekliyoruz ya temizleyelim yada terkedelim önce taşısınlar İsmet Paşa Caddesinden ücra bir sokağa sonra da vursunlar kilidi partinin kapısına..