25 yaşında ömrünün baharına kapılmamış, inancı ve bu mukaddes vatanın insanı için ölümü de göze alarak, içindeki devrimin olağan ateşiyle adını yüreklerimize kazımış genç eğilmez fidan… Kısacık ömründe milyonlara ışık tutmuş yiğit delikanlılar…
Ruhunuz Şad Olsun.
Bu millet Hüseyin’in Kerbalay’a ölüme bile bile kafa tutarak gidip kendini feda ettiği gibi, sizlerin de korkmadan aynı yolda yürümeyle müjdelendiğinizi biliyor. Kin ve intikam duygularıyla kudurmuşçasına size saldıranlar ve adınızı unutturmaya çalışanlar, bir kez ölüp milyonların kalbinde yeniden can bulmak ne demek hiçbir zaman tadamayacaklar. Sen ve kardeşlerin Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ ın şehadet şerbetini içtikleri bu günü unutmadık, unutturmayacağız.
Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye!
Deniz Gezmiş'in babasına yazdığı son mektubu sizler için hazırladık.
Farkındalık ve idrak ile okumalar dileriz.
Baba,
Mektup elinize geçmiş olduğu zaman, aranızdan ayrılmış bulunuyorum. Ben, ne kadar üzülmeyin desem, yine de üzüleceğinizi biliyorum. Fakat, bu durumu metanetle karşılamanı istiyorum. İnsanlar doğar, büyür, yaşar ve ölürler… Önemli olan çok yaşamak değil, yaşadığı süre içinde, fazla şeyler yapabilmektir.
Bu nedenle ben, erken gitmeyi normal karşılıyorum. Ve kaldı ki, benden önce giden arkadaşlarım, hiçbir zaman ölüm karşısında tereddüt etmemişlerdir. Benim de etmeyeceğimden şüphen olmasın.
Oğlun, ölüm karşısında aciz ve çaresiz kalmış değildir.
Bu yola bilerek girdi. Sonunda da bu olacağını biliyordu.
Seninle düşüncelerimiz ayrı ama, beni anlayacağını tahmin ediyorum. Sadece senin değil, Türkiye'de yaşayan Kürt ve Türk Halklarınında anlayacağına inanıyorum.
Cenaze için, avukatlarıma gerekli talimatı verdim. Ayrıca savcıya da bildireceğim. Ankara´da 1969´da ölen arkadaşım Taylan Özgür´ün yanına gömülmek istiyorum. Onun için cenazemi İstanbul´a götürmeye kalkma.
Annemi teselli etmek sana düşüyor. Kitaplarımı küçük kardeşime bırakıyorum. Kendisine özellikle tembih et. Onun bilim adamı olmasını istiyorum. Bilimle uğraşsın ve unutmasın ki, bilimle uğraşmak da bir yerde insanlığa hizmettir.
Son anda, yaptıklarımdan en ufak bir pişmanlık duymadığımı belirtir seni, annemi ve kardeşimi devrimciliğimin olanca ateşiyle kucaklarım…
Oğlun Deniz Gezmiş
6 Mayıs 1972, Merkez Cezaevi