Uşak Halkı Vesayet Altına Girmeyi Asla Kabul Etmez!

Geçtiğimiz günlerde Ak Parti Kütahya Milletvekili Hasan Fehmi Kinay verdiği bir önergeyle Uşak ile Kütahya'nın birleşmesini, bu şekilde büyükşehir olma fırsatının yakalanabileceğini ifade eden bir açıklama yapmıştı. Kinay'ın bu teklifi, Uşak'ı birleşme sonucunda ilçe haline gelineceği sebebiyle Uşak Halkı tarafından tepkilere sebep olmuştu.

CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz konuyla ilgili bir basın açıklaması yaparak Kinay'a tepkisini gösterdi. Yılmaz "Kinay’ın Uşak ve Kütahya illerini birleştirip ‘Büyükşehir’ yapma isteği Uşak’lılar tarafından asla kabul edilmez" dedi.

Yılmaz'ın yaptığı açıklama şu şekilde:

Kinay, bu birleşme gayretini 1953’te Uşak’ın Kütahya’dan ayrılmasına bağlıyor. Bu tahlile göre sonradan sosyal,ekonomik ve güvenlik nedeniyle kurulan birçok ilin kurulması anlamsız olmaktadır. Sayın Kinay’ın başka bir gerekçesi de Uşak’lı birçok vatandaşın kimliğinde doğum yeri olarak Kütahya yazmasıymış. Kütahya ili Uşak’ın komşu ilidir. Kütahya’lılar hemşehrilerimizdir. Başta kuvayı milliye mücadelesi olmak üzere Kurtuluş Savaşı’nın bu topraklarda ortak mücadele ile kazanılmış olması ortak onurlu geçmişimizdir. Komşuluktan kaynaklanan pek çok kültürel ve sosyal benzerliğimiz vardır.

Ancak büyükşehir olarak iki ilin birleşmesi durumunda;

-Köy muhtarlıkları ve belde belediyeleri ortadan kaldırılacaktır.
-Uşak il Belediyesi ilçe belediyesi haline dönüşecek ve Uşak Belediyesi ve diğer ilçe belediyelerimizin imar vb  pek çok yetkisi elinden alınacak,”Kütahya büyükşehir belediyesi”nin vesayeti altına girecektir.
-Tarıma dayalı ekonomik faaliyetlerin sürdürüldüğü köylerde ve kırsal alanlarla bu faaliyetler kentleşme gerekçesiyle  sınırlandırılacaktır.

- Yurttaşların ödediği vergiler ve yararlandığı hizmet bedelleri artacaktır.

-Coğrafi alan olarak çok büyük bir alanda büyükşehir belediyesi uygulaması  olacağından ,köy muhtarlıkları ve belde belediyeleri kaldırılacağından yerinden yönetim ve vatandaşların demokratik katılım ilkeleri yok edilecektir.

Tüm bu sakıncalar büyükşehir uygulamasının yapıldığı illerde halen yaşanmaktadır.Üstelik bir de il bütünlüğünün olmadığı farklı illerde bu uygulamanın başlatılması demek komşu il insanlarının birbirine düşürülmesine ve husumet yaratılmasına da neden olabilecektir.

Uşak ilinin ve Uşak’lıların bu vesayet  anlayışına ,karar mekanizmalarından dışlanmaya,il olarak elinde bulundurduğu yetkilerin alınmasına ve demokratik katılım ilkelerine aykırı bu yaklaşım tarzına hoşgörü ile bakması ve kabul etmesi beklenemez.

Üstelik bir de AKP iktidarının hazırlığını yaptığı Bütünşehir  yasa tasarısındaki sakıncalar gözönünde tutulduğunda  illerin birleşmesi  talebi daha vahim sonuçlara yol açabilecektir. Bütünşehir meselesi incelendiğinde en başta demokrasiyi yerelde ortadan kaldırdığını görürüz. Belde belediyelerini ve köy muhtarlıklarını ortadan kaldıran ve ilçe belediyelerinin imar, itfaiye, zabıta gibi yetkilerini dahi bütünşehire devredilmesini öngören bütünşehir anlayışı vatandaşlarımızı belediyelerden kopartarak sorunlarının çözülmesini yavaşlatacaktır. Ayrıca Bütünşehir tasarısıyla  ilgili hazırlıklara  bakıldığında il genel meclislerinin de ortadan kaldırılma olasılığından söz edilmektedir. Bu da vatandaşlarımızla ilgili her kararı bütünşehir belediye başkanının iki dudağının arasına bırakmak demektir.Bütünşehir tasarısı çok geniş yetkilere sahip,seçilmiş valiler, yerel derebeyler yaratmaya yöneliktir. Demokrasilerde bu asla düşünülemez.

Sonuç olarak biz Uşaklılar sahip olduğumuz hiçbir yetkiyi devretmeksizin, hiçbir gücün de vesayeti altına girmeksizin , ödediğimiz vergilerle ülke ekonomisine yaptığımız katkının karşılığını da alarak, kentimizi, sanayimizi, köylümüzü geliştirmeyi ve kalkındırmayı hedefliyoruz. Komşu illerle ise eşit haklara sahip olarak bölgesel işbirlikleri ile bölgenin sorunlarına çözüm bulmayı hedefliyoruz. Bu hedefimizden bizi hiçbir güç vazgeçiremeyeceği gibi hiçbir güç Uşak ilini  vesayet altına alamayacaktır."