Abd’nin dünyaya dikta ettiği senaryo şuydu; Usame Bin Ladin’e bağlı terör örgütü üyesi iki terörist Amerika sınırlarından kaçak giriş yapmış, Abd’ de askeri pilot eğitimi almış, iki uçağını kaçırmış ve ikiz kulelere çarparak eylemi gerçekleştirmiştir. (Amerika’ya kaçak giriş yapılabilmesi, Amerika’da uçak eğitimi alınabilmesi hele de Müslüman kimliklerle bunların yapılabilmesi ne kadar mümkün okuyucunun vicdanına bırakıyorum.) Abd dünyaya dikta ettiği bu senaryoyu bahane göstererek, Afganistan’a sözde terör örgütü lideri Usame Bin Ladin’i yok etmek üzere askeri harekat başlattı.
Amerika Afganistan’da yıllardır Usame Bin ladin’i aramakta ancak ne hikmetse yerin metrelerce altındaki Afganistan’a ait madenleri bile bulup çıkartan Amerika, Usame Bin Ladin’i bulmakta sıkıntı yaşamaktaydı. Yıllarca dağ taş demeden Usame Bin Ladin’i arayan Amerika bu arada Afganistan’da hergün insan katletmeyi ihmal etmiyordu.
Bu arada Radikal gazetesinde konu olan bir habere göre Usame Bin Ladin’in kardeşiyle, dönemin Amerika başkanı Bush’un kardeşinin petrol şirketi ortağı olduğu, yine Usame Bin Ladin’in milyon dolarlık hesaplarının Abd ve İsviçre bankalarında olduğu, çocuklarının Amerika'da okuduğu ve bunlar gibi Amerika'ya Ladin'in organik bağını ortaya koyan onlarca hikaye okunuyor ve duyuluyordu. İnsanın aklına daha önce de Amerikanın taşeronu olduğu ifşa edilmiş olan Ladin'in, acaba Amerika ile tiyatro oynayarak danışıklı bir dövüş içerisine mi girdi sorusu ister istemez takılıyor.
Abd daha önce de bu tür tiyatroları ve senaryoları kendilerine bulduğu figüranlarla oynamaya alışık bir ülke. Bunun bir sürü örneğini dünya coğrafyası üzerinde bulunan ve turuncu devrimleri geçirmiş birçok ülkede görmek mümkün. Abd son yıllarda Afganistan'da, Irak'ta ve sıcak savaşa girdiği birçok ülkede güç kaybetti ve fiyaskoyla sonuçlanan savaşlar yaşadı. Saddamın eliyle talan edilmiş, ordusu dağıtılmış bir ülkede bile hala hakimiyetini kurabilmiş değil.
Karizması çizilen ve dünya siyaseti üzerindeki etkisini yitiren Abd tam da böyle bir dönemde Usame Bin Ladin'i öldürdüğünü fotoşop olduğuda iddia edilen resimlerle dünyaya deklare etti. Ladin'in cesedinin denize atılmış olması ise bu senaryonun adeta imzası niteliğinde. Dünyada kapitalizmin zor günler yaşadığı ve üst üste ekonomik krizlerin atlatıldığı böyle bir dönemde hem siyasi hem de jeopolitik önemi giderek artan Türkiye'de bu tür tiyatroların yutulmaması, yutturulmaması gerektiği kanaatindeyim; Vesselam...
Basit bir ihale eksikliği gibi görülmektedir..tabi ki altından ne çıkar şu an bilmek mümkün değildir..Ben bir hukcuyum. ihale eksikliklerini bilmiyorum demek bana yakışmaz..İhalnin başında oturan kişi, köy kahvesinde ki düğünümü seyretmeye gelmiş..orada oturuyorsan ..İHALENİN ŞARTNAMASİNİN OLACAĞINI, TEMİNAT MEKTUBUNUN İSTENECEĞİNİ BİLEÇEKSİN..BİLMİYORSAN ÇEKİP ANKARAYA GİRDECEKSİN...İHALENİN ŞARTNAMASİNİ OKUYACAKSIN.. YETERLİK BELĞESİ VARMI BAKACAKSIN ?bunları bilmiyorsan iyi niyetlide olsan başın ağrır ve ağrıtırlar..