Ek Cezaevi için seferberlik başlatılsın veya bazı depolar boşaltılıp koğuş yapılsın ama mahkumlar üst üste ceza yatmaktan kurtarılsın
Ceza ve tevkif evlerinde yatmakta olan hem yakın çevremizden hem uzak çevremizden çok insan var maalesef ve maalesef gerek gazeteciliğimiz gerekse sosyal yakınlığımız olanlarla ister istemez ilişki ve diyaloglarımız ki hepsi de neredeyse fikir danışmaya gelir başına bir iş gelse veya bizi tanımadığı halde Uşak Haber Merkezi ekibi olarak ismimizi duyarak ve güvenerek gıyabımızda bunalımına beraber çare aramaya gelen veya bunaldığı meseleye çare ararken yardımımızı isteyen insanlar oluyor ki önceden takipçimiz olan olmayan her vatandaşa elimizden geldiğince yardımcı olmuşuzdur. Zira mesleğimiz gereği onların ulaşamadıklarına ulaşıp hatır gönül koyabilecek ya da çözüm noktasında biraz ısrar ve naz edebilecek bir pozisyonumuz oluşuyor siyaset ve bürokrasi camiasının neredeyse hepsini ekipten birileri tanıyor ve hepsiyle de diyalog halinde ve durumdan hepsi de bizim ekipte gayet memnun. Bütün partilerde de Devlet Kurumları veya STK'larda da üst düzey güven duyulan insanlarız bu bir gerçek. İl Emniyet Müdürlerinin özel kalem müdürlerinin Valilik Özel Kalem ve Güvenlik biriminin en başlarından Devletçi Gazeteci vasıflandırmasını duymuş bir ekibiz ve hemen herkes samimiyetimize bir kere emindir.
Hal bu olunca akıl fikir danışanımız da çok oluyor, Falan kişiyi ya da kurumu arayıversen senin nazın geçer deyip gelenimiz de işine az çok ilgilendiğimiz insan da tabi. Dolayısıyla cezaevinde de tanıdık tanımadık mahkumlar bizden haberdar oldukları için bir şekilde bize erişip bizden bazı mağduriyetlerini gidermemiz için yardım ve destek istiyorlar. Ben de bu sıra yoğunluğumdan zaman ayıramadım bu güne değin malum siyasetle verdiğimiz büyük kavga ve gündemin aşırı yoğunluğu biraz gecikmeye sebep oldu belki, mahkum kardeşlerimin hepsinden özür dilerim öncelikle tabi yazdıklarımı okuyarak belki de daha anlayışlı ve çözüm odaklı davranarak mahkumları biraz da olsa rahatlatacak olduğuna inandığım cezaevi yönetiminden de. Cezaevinin mahremine dair haberler yapmayı oldum olası pek sevmeyiz ve mümkün olduğunca ikili diyaloglar ile çözeriz. Ama bu sefer zaten vaktim olmadı zira mahkumlar ısrarı sıklaştırdı ve beklenti de aslında belki geçen haftadan beri oluştu bir kısım mahkum da ve ben de yazarak çare istemeyi yüksek makamlardan uygun gördüm ve bu köşe yazımı ya da aslında belki de şehir tarihine geçecek makalemi bir kader mahkumuna tercüman olur gibi kaleme almak istedim.
Uzayabilir evet belki belki de yazı dizisine dönüşebilir başka bazı yazılar gibi ama gerçekten işe yarasın istiyorum yazı ve meram gerçekten anlaşılsın da taraflarca ve taraflar da birbirini anlasın istiyorum. Cezaevi Müdürü Cezaevi Savcısı ve Başsavcımız başta olmak üzere Cezaevi yönetimlerini oluşturan Devlet yetkililerinin ya da büyüklerimizin hepsi iyi niyetli bir kere bundan neredeyse hepsi için eminiz ve onları da çaresiz bırakan taraflar var. Fiziki şartlar maalesef uygun değil. Beklenenin çok çok üzerinde insan cezaevine giriyor beklenenin çok üzerinde insan da son infaz düzenlemesi ile birden bire açık cezaevine çıktı hal böyle olunca zaten yetersiz şartlarda adeta yaşam savaşı veren kader mahkumları hepten bunaldı sıkışkınlıkta doğal olarak ve doğal olarak da zaten çoğu aylakçı bırakılan mahkumlar arasında gerginliklere bile sebep olmaya müsait bir zemin oluşturdu zor şartlar ve üst üstelik. Yönetim tabi bütçe yok yetki yok vaziyeti idare edebildiği kadar idare etmeye çalışıyor ki aslında bana göre çokta iyi idare ettiler vaziyeti. Mahkumlar zaten gardiyanlar ve yönetimin tavrından memnun olduğu için daha çok onların hatırına sabreder gibi tahammül ediyor şu yaşanan sürece.
İnanın anlatılanlardan anlaşılan tahammül edilebilir gibi değil koğuşlardaki kalabalık. Hepsi kendi ailenden o kadar insanla bir arada kalsan her gece yine bunalırsın. Sıkış tepiş üst üste koğuşlar duyduğuma göre mescidi bile koğuş yapmışlar tuvaletlerin önlerinde bile yatak açıldığını duyuyoruz bazı koğuşlarda ve abartıyorlarsa bile durum vahim. Zira rakamsal olarak aslında durum ortada en fazla 200 kişilik kapasitesi olan açık ceza evinde şu anda 600 e yakın insan var bu Allahtan reva mı? Elbette değil. Tabi şikayetler de bizi bunaltınca cezaevi yönetimi ile görüşmek ve onlardan da bilgi almak gereği çok duymadan bu yazıyı kaleme aldım gündeminden de yoğunluğunu göz önünde tutarak bana hak verirler diye düşünerek.
Bir sonraki yazımda bazı çözüm önerilerini detaylıca sunabilirim ama mesela cezaevi mahkumlarından yönetiminden Adliye personelinden psikologdan sosyal bilimciden oluşan bir heyet hatta bir dernek kurulabilir Resmi kurumlardan ve icabında mahkumlardan yakınlarından icabında halktan icabında Ankara'daki büyüklerimizden Devletimizin üst kademelerinden yardım aparılarak geçici ya da kalıcı çözümler pekala sunulabilir mahkumlara. Mahkumlar da zaten çözüm önerileri var dernekleşmeyi falan pek cüret edip düşünemeseler de ama içinde bulundukları şartları ve çözümü en iyi onlar anlayıp yorumlayabiliyorlar doğal olarak. Psikolojiye neden en başta empati diyorlar? İşte bu yüzden öncelikle anlamak ve anladığına inandırmak muhatabını bütün mesele? Mahkum ve mahkum yakınları yönetimi anlasa yönetimde layıkıyla mahkum ve mahkum yakınlarını anlasa problem çözülecek ki bunlar pekala gardiyanlar üzerinden de sağlanabilir.
Mahkum da hiç öyle bir gardiyan veya yönetim düşmanlığı sezmiyorum Allah var ve başta da söylediğim gibi mahkumların yönetime dair içeride şikayeti yok denecek kadar az ve diyalog zaten fena değil yönetim ve mahkumların ama tek gereken bir inisiyatif alması yetkililerin ve mahkuma biraz el vererek fiziki şartları oluşturmaları için fırsat tanıması. İnşaat yapsak inşaatında gönüllü çalışır çoğu ücrette verilebilir gerekirse bir miktar ayrıca bağışta bulunabilecek mahkum da vardır içeride mahkum yakını da netice de biraz tarasak biraz ilgilensek çok kolay maddi manevi kaynak edinebiliriz pekala. Pekala Belediyeden Valilikten vb. Devlet kurumları ve STK'lardan çok kolay yardım alabiliriz hali arz etsek ve çözüm düşünmeye teşvik etsek yetkilileri yetecek gibi de bir gerçeklik var.
Zira çok da zor olmamalı mahkumlara koğuş oluşturabilecek kadar bütçe ve güce kavuşmak cezaevi yönetimi açısından. Hele mahkumların da içine katıldığı kolektif anlayışla herkesi ikna ederek ve bir uğurda bir ederek bu yapılmaya kalkışılırsa karşılıklı iyi niyet gösterileri ile beraber gerçekten harika sonuçlar çıkarılabilir. Zira mahkum kalitesi de çok düşük değil esasen Uşak Cezaevinin maalesef sentetik uyuşturucu kullandığı için cezaevine girmiş çok pırıl pırıl insan var uyuşturucudan yada uyuşturucu sebebiyle bulaştığı bir diğer suçtan tutuklu çok kabiliyet sahibi gencimiz de var. Birisini bizzat ilgilendim bıraktırmak için babası rica etmişti ve babası annesi ailece seferber olduk kurtaramadık sonunda cezaevine düştü iyi biliyorum Fıstık gibi de zanaatı vardı ve işin başına geçti mi beğendiriyordu da yaptığı işi. Netice dinletemedik kendisine ve sonunda cezaevine kaptırdık. Babası yine peşinde tabi çocuğun ne yapsın? Yine umutlu bu sefer aklı başına geldi çıksa bir daha bulaşmayacak deyip durur inşallah bir daha bulaşmaz o zehre..
Yeri gelmişken tekrar edelim gençlere hep söylüyor nasihat ediyoruz; sigaradan bile kaçının mümkünse hele bütün kötülüklerin anası bilinen alkolden hele hele uyuşturucudan kesinlikle uzak durun. En azından bunlar sizi yaşama tutunduran argümanlar muamelesi ve değeri görmesin, gençlerimiz de bunlara muhtaç hissetmesinler kendilerini. Yemek de bir alışkanlık uyumak da ama bunlar ihtiyaç da zaten ve iyi huylu alışkanlık ama kötü huylu alışkanlık denilebilecek bütün alışıklıklardan ve müptelalıklardan uzak durmalı gençlerimiz ki ben şahsen aşkı bile müptela derecesinde budala derecesinde yaşasın istemem gençlerimiz. Her şeye ölçülü değer vermek ve değer verilmemesi gerekenlere de hiç değer vermemek hele hele bu madde deyip geçtikleri sentetik uyuşturucuları gündemlerine bile katmamalılar. Gelin görün ki gençler arasında bir hayli yaygın uyuşturucu ve dolayısıyla cezaevinde çok genç var işimize yarayabilir fiziki gücü ile zihni ile gönlü ile ailesinin kendisine olan düşkünlüğü de göz önüne alınarak itibarı çevresi ile bilgisi görgüsü ile yararlanabileceğimiz.
Allah hiç kimseyi düşürmesin ama insan başına hepsi gelebiliyor malumunuz büyük konuşmaya da gelmez bu işler ama cezaevine düşmüş mahkum da olsa insan bir değerdir ve doğru yaklaşılır doğru işlenir ise birlikte çok iş becerilebilir. Hele ki koğuş oluşturmak gibi bir iş pekala kolaylıkla üstesinden gelinilebilir. Bir sonraki yazımda başka fikir ve önermeler de bulunacağım ve uyuşturucu ile mücadeleye dair ve uyuşturucudan yatan insanların nasıl rehabilite edilip uyuşturucudan kurtarılabileceğine dair de bazı bakış açılarımı da sunacağım ama şimdilik şu kadarının anlaşılmasını istiyorum cezaevlerimizde özellikle de Uşak Açık Cezaevinde koğuşlarda oluşan aşırı kalabalık sebebiyle mahkumlarımız adeta zulüm yaşıyor. Cezaevi adı zaten herkese kendine has oda versen yine zulümdür ki zulüm olsun diye atıyor Devletimiz mantığı ceza zaten ve evet biraz zorlaştırılabilir de belki şartları ama bu kaderleri yaşayan insana da ekstra zulüm yaşatmaya gerek yok adam zaten cezalı. Para kazanmak dahil hiç bir işine yarayamıyor ailesinin ve onlardan da bütün çevresinden de izole zaten büyük oranda ve ters giden bir şeyler var belli ki, belli ki zaten yaşadığı terslikler onu cezaevine getirmiş. Bize düşen belki rahat ettirmek değil ama rahatsız olduğunu bilmek de değil sonuçta.
Sonuçta insani şartları oluşturmak ve orayı daha yaşanabilir hale getirmek de Devletimizin görevi ve Devlet görevlilerimizin iyi niyetli ve anlayışlı olmaları işi çözmüyor bazen, bazen inisiyatif alıp destek bulmak gerekiyor yukarından aşağıdan içeriden adı neyse? Ama cesaret vermeli Devletimizi üst perde de yönetenler de yetkilendirmekle kalmayıp imkan da sunmalı o inisiyatif aldığın da ve bir talepte bulunup bilvesile gündemine girdiğinde. Devletimiz büyük zaten Allah’ın izniyle biz biliyoruz ve çok şeye kadir yeter ki düşünüp iş edinilsin. Ben yazımı başta Sayın Valimiz ve ilgili Vali Yardımcımız ve Baş Savcımız ve Cezaevi yönetimine topyekün lütfen bu konuya kafa yoralım efendim ve lütfen bu kader mahkumlarının mağduriyetini bir an evvel giderelim veya hiç değilse ilgilendiğimizi mahkumlarımıza duyurarak rahatlatalım.
Terör örgütleri ile hiç kasmadan bağlantı kuran suç örgütleri liderleri ile hiç çekinmeden fotoğraf veren ve hiç çekinmeden yolsuzluk ve rüşvet dahil bir çok ahlaksızca yüz kızartıcı suça bulaşan ama hiç yüzü kızarmadan sanki bunu siz yapmıyorsunuz diyerek rakip dediği tü kaka gösterdiği rakip siyasetçisini kendi ahlaksızlığına kulp eden siyasiler serbest serbest cirit atarken ve insanların adalete olan inancı bu kadar azalmışken bir zahmet Adalet Bakanlığı Adil davransın kendi personeline de yetkilisine de muhatabı olduğu mahkuma da. Hiç değilse Ceza ve tevkif evlerinde adalet tesis ve temin edilebilsin. Ben şahsen iyi niyetinden mahkumların emin olduğunu ifade ettiği Cezaevi yönetimi ve Devlet büyüklerimizin bu konuyla ilgileneceğine de ivedilikle bir çözüm bulacaklarına da inanıyorum.
Üçünü de bizzat ve yakinen diyebilecek kadar uzun yıllardır daha vekil değillerkenden tanıdığım az çok ahbaplık ettiğim Üç Milletvekilimizin de yine bu konuda samimi ve gayretli davranacaklarına da eminim. Bizim İsmail Güneş ile yıldızlarımız daha çok barışır nedense ama Fahrettin Tuğrul'da iyi bir arkadaştır kendi dünyasında ve samimidir tamam derse bir işi gayretini de ortaya koyar samimidir. Ali Karaoba ve İsmail Güneş zaten neredeyse her arayanın da kolaylıkla ulaştığı gibi kolaylıkla ulaşabildiğimiz arkadaşımız diyebilecek yakınlığı ve samimiyeti bizden esirgemeyen iki abimiz ve arkadaşımız da aynı zamanda ve ben hassasiyet ve titizlikle bu konuda her türlü imkanlarını seferber de ederek yardım edeceklerine de eminim. Yeter ki cezaevi yönetimi seferberlik başlatıyoruz mahkumlarımızı bu çileden el birlik kurtaracağız şehircek desin.
Ben inanıyorum Sayın Cumhurbaşkanı bile yardım ve destek atabilir sesimizi duyurabilir isek ve bir örnek model de teşkil edebilir zaten icra ettiğimiz iş ve hizmet. Bir sonraki yazımda başka çözüm önerilerini de sunacağım konuya ilişkin ve aslında yeri gelmişken uyuşturucu ile mücadele başta olmak üzere cezaevine düşmemesi için gençlerin tedbiren ön çalışmaların yapıldığı ve gençleri suça özendiren teşvik eden kalıplardan toplum algısını kurtarma suça ve suçluya övgüyü mümkünse tamamen yok etme ve gençleri daha cezaevine düşmenden cezaevinin kötülüklerinden suç işlemenin kötülüklerinden ve olası zararlardan bahsederek aydınlatma veya düşeni bir biçimde ıslah edip artık hayata tutundurma yeniden ve temiz bir sayfa açabilme imkanını yaşamında sunma noktasında bir seferberlik başlatılması gerektiğine dair de görüş ve düşüncelerimi de aktarmak istiyorum. İnşallah muvaffak olurum ve inşallah okur yetkili ve ilgilerimiz de belki sonuçta alırız. Sonuç alamasak da biz vazifemizi ifa etmiş oluruz ve Uşak Haber Merkezi tarihine de Uşak siyasetinin ve gündeminin tarihine de bu notu düşmüş oluruz bir sonraki yazımda görüşmek umudu ile sağlıcakla kalın...
>>>>BU YAZI DİZİSİNİN BİR SONRAKİ MAKALESİNE BURAYA TIKLAYARAK ULAŞABİLİRSİNİZ<<<<