Atatürk'ün milletine olan güvenini, sevgisini okuduğunuz da bir kez daha Atatürk'e hayran kalacağınız ve saygı duyacağınız şu iki hikaye ile aktarmak isterim.
İzmir kurtuldu, cok tatlı bir yorgunluk, Ankara'ya hareket edecekler. Ertesi gün kompartımanın kapısını çalar yaveri; Açar yorgun, bitkin, kravatını yıkamaktadır Atatürk.
Yaveri; "ya Paşam, bu ne hal! Hiç uyumadınız herhalde, niye böylesiniz" der.
Ya çocuk kompartımanıma yastıkla battaniye koymayi unutmuşsunuz. Kolumu yastık yaptım, ağrıdı, setremi yastık yaptım, üşüdüm. Ben de uyumadım, kalktım" der, Paşa.
Ya çocuk kompartımanıma yastıkla battaniye koymayi unutmuşsunuz. Kolumu yastık yaptım, ağrıdı, setremi yastık yaptım, üşüdüm. Ben de uyumadım, kalktım" der, Paşa.
Yaveri; "aman Paşam! Birimize haber vereydiniz, hemen size bir yastıkla battaniye getirirdik" der. Ve bir ülke kurtarmaktan dönen komutan söylüyor bunları; tarihi bir cevapla der ki;
"Geç farkettim, hepiniz en az benim kadar yorgundunuz. Hiçbirinize kıyamadım. Önemli olan benim uyumam değil, milletimin rahat uyuması".
Atatürk'ün davet ettiği İngiliz Kralı Türkiye'ye gelir ve Dolmabahçe Sarayı'nda sohbete başlarlar. Atatürk'ün şoförü kazayla kahveyi Kralın üstüne döker. Kral sinirli sinirli yanındakilere; "Ne beceriksiz adam. Yanındakilere disiplin verememiş, ülkesini nasıl kurtarmış?" deyince Mustafa Kemal Atatürk demişki:
"Ne diyor bu kocaoğlan?"
Olayı anlatmışlar, Ata çok kızmış ve İngiliz Kralı'na dönerek demişki;
"Ben bu millete herşeyi öğrettim, sadece uşak olmayı öğretmedim!
Milletini her zaman kollayan ve ona hiçbir şekilde söz söyletmeyen ve milletini her halukarda yücelten Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk; şu sözüyle de milletine olan sevgisini ve bağlılığını ve güvenini bir kez daha tekrarlamıştır:
"Hiçbir sözümde milletime karşı geri alma durumunda kalmadım. Onları söylerken bir hayal peşinde koşan gibi, hayal şakıyan bir şair gibi değil, onları söylemekliğim bu milletteki kabiliyet unsurlarını bilmekliğimden idi."
İşte Atatürk'ün millet sevgisine ilişkin sözlerinden bir kaçı:
- Beni olağanüstü bir kişi olarak yorumlamayınız. Doğuşumdaki tek olağanüstülük Türk olarak dünyaya gelmemdir.
- Bu memleket dünyanın beklemediği, asla umut etmediği ayrıcalıklı bir varoluşa sahne oldu. Bu sahne en az 7 bin senelik bir Türk beşiğidir.
- Ancak kendilerinden sonrakileri düşünebilenler milletlerini yaşamak ve ilerlemek imkanlarına kavuştururlar.
- Türk milleti kahramanlıkta olduğu kadar, istidat ve liyakatte de bütün milletlerden üstündür. Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve bağımsızlık fikrinin ölmez âbidesidir. Bu eseri meydana getiren bir milletin evlâdı, bir ordunun Başkumandanı olduğumdan daima mesut ve bahtiyarım.
- Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir milletinde Anadolu köylü kadınının üstünde kadın çalışmasını zikretmeye imkan yoktur ve dünyada hiçbir milletin kadını Ben Anadolu kadınının daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar himmet gösterdim diyemez.
"Geç farkettim, hepiniz en az benim kadar yorgundunuz. Hiçbirinize kıyamadım. Önemli olan benim uyumam değil, milletimin rahat uyuması".
Atatürk'ün davet ettiği İngiliz Kralı Türkiye'ye gelir ve Dolmabahçe Sarayı'nda sohbete başlarlar. Atatürk'ün şoförü kazayla kahveyi Kralın üstüne döker. Kral sinirli sinirli yanındakilere; "Ne beceriksiz adam. Yanındakilere disiplin verememiş, ülkesini nasıl kurtarmış?" deyince Mustafa Kemal Atatürk demişki:
"Ne diyor bu kocaoğlan?"
Olayı anlatmışlar, Ata çok kızmış ve İngiliz Kralı'na dönerek demişki;
"Ben bu millete herşeyi öğrettim, sadece uşak olmayı öğretmedim!
Milletini her zaman kollayan ve ona hiçbir şekilde söz söyletmeyen ve milletini her halukarda yücelten Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk; şu sözüyle de milletine olan sevgisini ve bağlılığını ve güvenini bir kez daha tekrarlamıştır:
"Hiçbir sözümde milletime karşı geri alma durumunda kalmadım. Onları söylerken bir hayal peşinde koşan gibi, hayal şakıyan bir şair gibi değil, onları söylemekliğim bu milletteki kabiliyet unsurlarını bilmekliğimden idi."
İşte Atatürk'ün millet sevgisine ilişkin sözlerinden bir kaçı:
- Beni olağanüstü bir kişi olarak yorumlamayınız. Doğuşumdaki tek olağanüstülük Türk olarak dünyaya gelmemdir.
- Bu memleket dünyanın beklemediği, asla umut etmediği ayrıcalıklı bir varoluşa sahne oldu. Bu sahne en az 7 bin senelik bir Türk beşiğidir.
- Ancak kendilerinden sonrakileri düşünebilenler milletlerini yaşamak ve ilerlemek imkanlarına kavuştururlar.
- Türk milleti kahramanlıkta olduğu kadar, istidat ve liyakatte de bütün milletlerden üstündür. Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve bağımsızlık fikrinin ölmez âbidesidir. Bu eseri meydana getiren bir milletin evlâdı, bir ordunun Başkumandanı olduğumdan daima mesut ve bahtiyarım.
- Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir milletinde Anadolu köylü kadınının üstünde kadın çalışmasını zikretmeye imkan yoktur ve dünyada hiçbir milletin kadını Ben Anadolu kadınının daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar himmet gösterdim diyemez.
yukarıdaki yoruma istinaden cevap yazıyoru
din bir yaşam biçimidir
insanları dostluğa barışa kardeşliğe götüren empati kurmasını sağlayan bir felsefedir
kimse hurafelik yapmasın
günümüzde sahte islamcılar egoyu tavan yapmış nerde menfaat kendilerini orada bulmaktalar
bilmiyorsanız okuyun
hayal dünyasından çıkı9n