Türk Ordusu karşısında büyük yenilgiye uğrayan Yunan kuvvetleri Murat Dağlarına doğru kaçmaya başladılar. 2 Eylül günü General Trikopis ve öteki komutanlar Uşak-Göğem Köyü yakınında teslim oldular. 23. Tümen birliklerince esir alınan Trikopis ve yanındaki subaylar 2 Eylül akşamı Albay Hamit (Akmansu) Bey’e teslim ettiler.
3 Eylül sabahı Uşak’ta bulunan cephe komutanı İsmet Paşa’ya teslim edilmek üzere Uşak’a gönderildiler. Esir generaller işgal yıllarında Yunan askerlerinin karargah olarak kullandıkları ve Kral Konstantin’in de kalmış olduğu bu evde 3 Eylül günü Başkumandan Mustafa Kemal’in huzuruna çıktılar. Trikopis’in sorgulandığı gün o salonda bulunanlarda Ruşen Eşref Ünaydın ve Halide Edip Adıvar bu tarihsel olayı anılarında şöyle anlatmışlardır:
‘’Eylülün 3. günü Mustafa Kemal Paşa, Fevzi ve İsmet Paşaları bir masanın çevresinde bulduk. General Trikopis ve General Dionis Mustafa Kemal Paşa’nın huzuruna Nusrettin Paşa ile Kemalettin Paşa’nın arasına geldiler. Mustafa Kemal Paşa, Fevzi Paşa ile İsmet Paşa’nın arkasında duruyordu. Bizimkilerin üniformaları ellerin kadar sade, yüzleri sakin ve hareketsizdi. Buna karşılık Yunanlılar sırmalı üniformalar giymişlerdi. Durumlarından son derece sinirli oldukları görülüyordu. Fevzi Paşa ile İsmet Paşa eğildiler,fakat ellerini vermediler. Mustafa Kemal Paşa Trikopis’in elini sıkıp, Fransızca hitap ederek ‘’Oturun General, yorulmuş olacaksınız, unutmayın ki koca Napolyon da esir olmuştu, siz vazifenizi tam olarak yaptınız, biz de sizi takdir ve size hürmet ediyoruz, siz burada esir değil misafirimizsiniz’’ dedi. Konuşma bitince İsmet Paşa’ya hitaben ‘’Kumandanlar yorgundur, kendilerinin istirahatlarını temin buyrunuz’’ deyip ayağa kalktı. Atatürk birer birer ellerini sıkarken Trikopis’e ‘’ Bizim misafirlerimizsiniz bir arzunuz olursa bize bildiriniz’’ dedi. Trikopis,Büyükada’da bulunan eşine kendisinin hayatta olduğunun bildirilmesi dileğinde bulundu.
‘’Her kumandan yenilebilir’’ diyerek saygın davrandığı Trikopis’in Uşak’ta yalnız bedeni değil, gönlünü de esir almıştır. Bu yenik Başkumandan Cumhuriyet Bayramımızın her yıl dönümünde Atina’daki Türk Elçiliğine giderek Atatürk’ün resmi karşısında eğilmesi, O’ndan bir düşman gibi değil,i dünyanın en erdemli hem de en kahraman adamı gibi söz etmesi sebepsiz değildir. Trikopis bu gönül görevini ölünceye kadar sürdürmüştür.
Mustafa Kemal Paşa, 30 Ağustos Zaferinden sonra terfi ettirilerek korgeneralliğe yükselen Milli Savunma Bakanı Kazım (Özalp) Paşa’ya giderek bir telgraf çekerek kutluyor, hem de esir edilen Trikopis’in kılıcını bir hatıra olarak gönderdiğini bildiriyordu. Bu kılıç daha sonra Kazım Özalp tarafından İstanbul’da bulunan Askeri Müzeye hediye edilmiştir.
Atatürk'ten Trikopis'e Komutanlık Dersi!
29 Ağustos 1920 günü Yunan askerleri tarafından işgal edilen Uşak 2 yıl 3 gün süren acı ve karanlık günlerden sonra 1 Eylül 1922 günü kurtarılmıştır.
11 Kasım 2014 Salı 10:51
tri̇kopsin teslim edildiği albay dadaylı halit(hamit değildir) akmansu beydir. halit akmansu kastamonu daday doğumludur.konuya ilişkin 1985 ve 1987 yılları arasında küçük bir araştırmam oldu. em.öğrt.