En fazla mobbing'i, yok saymayı, ötekileştirmeyi kadın siyasetçiler görüyor ama kadınlarımıza sahip çıkan yok. Kimse umursamıyor.
Bugün sosyal medya hesabımda dolaşırken bir paylaşımla karşılaştım. Ak Parti il delegeleri mi toplanmış, neymiş? Bir fotoğraf vermişler ve akıllarınca güç gösterisi yapmışlar ki haksız da sayılmazlar; hiçbir parti ha deyince bu kadarını toplayamıyor. Siyasetin tanınan yüzleri hiçbir partide aktif değil, Ak Parti'deki kadar. İktidar da olmadığın gibi esir de değilsin ya hani "Yalım varsa ben yokum" diyebiliyorsun mesela. Gerçi MHP'de de Sezer Ateş'in bir devşirme bile olamadığı ile acı içinde yüzleşen MHP tabanı da "Bahçeli varsa biz yokuz" diyenden de fazla, "Ümit Arslan varsa biz yokuz" diyor olmuş. Nasıl iğreti etmeyi başarıyorlar kendilerinden anlamıyorum ama yeri gelmişken Yalım'ın da CHP'de hiç karşılığı yok desek yeri. Ak Parti'nin mevcut il başkanı da öyle, gerçi kim tanır? Henüz hiç bir yerel gazeteci tanımamışsa? Kendi sosyal medyanda yansıttığın sana kim bakar, kim inanır? Yerel medya süzgecinden geçmemiş bir popülarite de çok işe yaramaz. Oysa neyse konumuz bu değil tabi deyip kapatıyorum ve dönüyorum kadınların şehir siyasetindeki yerine.
Öncelikle belirteyim, halk aslında çok istiyor kadın siyasetçileri. Ben mesela Emine Yıldırım veya Meltem Aksoy'un şahsında da şahittim. Yine son seçimler öncesi ön seçim sonuçları da ortaya koydu ki, kadının siyasette vitrinde görünmesi arzusuna dair halk iradesi. Kadınlar biliyorsunuz, çok iyi oylar alarak devrimler yaşattılar kendilerini sevdirme ve kendilerine güven kazanma hususunda. Keza yine yerel seçimlerle yapılan muhtarlık seçimleri de ortaya koymuştur ki, halk vitrinde kadın istiyor ve bu yönde irade beyan ediyor lisanı hal ile. 50 kadar Ak Partili erkeğin bir araya gelip verdiği fotoğraf da zaten dört ya da beş kadın siyasetçi var; onları da yazık, en arkaya atmışlar. Birisi de nezaket gösterip "Hanımlar, siz öne buyurun, vitrinimizi güzelleştirin lütfen. Meclisimizi güzelleştirdiğiniz için de teşekkürler ama siz öne buyurun, öyle poz verelim" dememiş. İnsan insana karşı der, yine yapar bu jesti veya bu fotoğrafı paylaşmaz, hiç değilse eleştirileceğini düşünüp. Gelin görün ki zaten yüzleştirmek istiyorlar kadını ve siyasetin dışına itmeye çalışıyorlar hep olduğu gibi. Zihniyet böyle.
İyi de, İyi Parti'de Meltem Aksoy'un bütün Uşak kamuoyunun ve basının gözü önünde nasıl haksızlıklara uğratıldığını ve ne kadar ağır imtihanlara tabi tutulduğunu duysanız, bilseniz, neler çektiğini... Bunu yapan İyi Partilileri, Genel Başkanı da içinde yargılayalım dersiniz, yemin ederim.
CHP'de başta partinin il başkanı Sevinç Yazgan yaşıyor şimdilerde. İtibarsızlaştırma, kötü hissettirme ve siyasetten, hele ki vekillik kafaları yaşamaktan men etme operasyonları... Belediye başkanından aşikar, vekilden de gizliden mobbing yediğine, kötü hissettirilmek ister gibi planlar tertiplendiğine ve küçük düşürülme, inisiyatif alamazmış gibi, silikmiş gibi gösterme operasyonlarına maruz kaldığına bütün basın. Zira bütün basın önünde yaptı Özkan Yalım çoğunu. Yine CHP'de, o partiye yıllarını vermiş kadın kollarının gedikli başkanı ve aslında başarılı siyasetçi ve halen CHP Belediye Meclisi üyesi Ayşe Ayaz'ın maruz kaldığı mobbinglere girmiyorum bile. Dost kazığı misali, ki eminim kendisi de istemez zaten. Her şeye rağmen partisinin vekilini, belediye başkanını eleştirelim istemez. Sorsak da zaten "Aman diyeyim" der, o konuları duyduysanız da yazmayın, ben şikayet dile getiremem der. O kadar da naziktir ve düşünür arkadaşlarını. Oysa sorsan, şikayetçi de değildir, bizim ekibin Ayşe Ablası ama bir kısım partilisinden yediği soğuğu biz bile hissediyoruz. Kimseden duymadan zaman zaman. Zaman zaman da partili sevenleri kulislerde şikayetleniyor.
Çok var daha örnek, kadının siyasette önünün kesildiğine dair örnek CHP'de. MHP olup hayırlı mı? Dersiniz, ben mesela Emine Kocadüz'ün bile maalesef eski hürmeti göremediğini düşünmekteyim. Önceki il başkanları geriye gittikçe çok itibar ederlerdi ve ayağına giderler, görüşlerini dinlerlerdi. Hem bir kurucu efsane il başkanının kızı, hem de bir kadın siyasetçi olarak ve tabii gerçek bir Cumhuriyet hanımefendisi olarak... Ki başka örneklerde var, yazıyı uzatmamak bakımından hiç girmediğim. Partili çevreler bilir zaten, birleştirir. Ama beyler, kimse kusura bakmasın da kadına gösterdiğimiz saygı ve nezaket, sosyal hayattaki kadar bile yok siyasette. Ve aslında halk kadın siyasetçinin çoğalmasını istiyor.
Kim bilir, belki mevcut kadın muhtarlar bir dahaki döneme meclis üyesi, başkan, başkan yardımcısı olabilecek çevreye tanınırlık ve popülarite ve ayrıca tecrübeye sahip olacaklar. Tabii mobbing yemezlerse siyasette; ki muhtarlar arasında bu da mesela çok örnek. Muhtarlarımız kadın muhtarlara çok değer ve imtiyaz veriyor, görüyoruz ve memnun oluyoruz. Siyasetçiler muhtarlara akıl verip duracağına, onlardan akıl dinlesin, örnek alsın bence. Zira gerçekten kadınları mutsuz ama çoğu çaktırmıyor. Çoğu belki kendi bile yüzleşmiyor mutsuzluğunun sebebinin siyasette maruz kaldığı soğuklukların olduğuna veya hatta mutsuz olduğuyla bile belki. Siyasetin gereği ya, hep gülüp durmak, kahkaha atmak ki öyleymiş gibi oldu siyasette. Biz görüyoruz ve çoğu kez dudak bükerek izliyoruz özel gecelerde, günlerde, anmalar da vs. Sonuç, yalakalık ve dedikodu da halkın içinden fazla olunca, siyasette kadınlarımız maalesef uzak duruyor. Siyasetten yol verin beyler, kadınlarımız önden buyursun bundan böyle siyasette. Önden buyurun, siz de hanımlar, boş bırakmayın sahayı, yalnız bırakmayın kadın temsilcilerinizi ve destek atın. Kendiniz de siyasete hazırlanarak, ileride yerlerinde olmayı ve partinizi temsil etmeyi hayal ederek lütfen buyurun. Zira lütfetmiş olursunuz, önderlik ederseniz Cumhuriyet'in emanetçisi gençlerimize. Vesselam ve saygılar...
Yazımda bahsettiğim Ak Parti il delegeleri toplandıtoplantısından merkez ilçe sayfasında paylaşılan o fotoğraf;