Artık istenilen her bilgiye web ortamında kolayca ulaşılabiliyor. Kitap, dergi, makale, görüntü, haber, kişisel görüşler ve daha aklınıza gelemeyecek bir sürü materyal parmağınızın ucunda.
Peki, bilgiye ulaşmak bu kadar kolayken, kütüphane kültürü ne olacak? Birçok insan bilir kütüphaneye ilk girdiğiniz de önce güzel bir kitap kokusu etrafınızı sarar ardından kitap raflarının önünde aradığını bulmaya çalışan insanlar ve sakin bir huzur karşılar sizi okuma salonlarında. Birbirine saygılı her yaş gurubundan insanın bir araya geldiği yegane yerlerden biridir kütüphaneler.
Bizde merak uyandıran bu konu hakkında daha detaylı bilgi almak için işin erbabına sorduk. Bizi büyük bir sevgi ve saygı ile karşılayan Uşak İl Halk Kütüphanesi Müdürü Hülya Yaman sorularımıza içtenlikle cevaplar verdi;
İlk önce yeni göreviniz hayırlı uğurlu olsun. Yeni görevinizde başarılar diliyorum. İnternette yapılan araştırmaların kütüphaneyi baltaladığını düşünüyor musunuz? Bunun ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?
H. Yaman: Ben buraya geldiğimde umulmadık bir şeyle karşılaştım. Buraya gelirken küçük bir şehirde ne kadar okuyucu olur diyordum, bu beni yanılttı. Ve bu yanılma olumlu bir yanılma oldu aslında. Bu şehrin inanılmaz bir okuyucu kapasitesi var. Genellikle üniversite öğrencilerinden oluşuyor. Üniversitenin kütüphanesi devasa dört katlı bir yapı ama genellikle bu kütüphaneyi tercih ediyor üniversite öğrencileri.
Bu kütüphaneyi tercih etme sebepleri nelerdir sizce?
H. Yaman: Halk kütüphanelerinde şöyle bir kural vardır. Kitap sayısının üçte ikisinin edebiyat ve roman ağırlıklı olduğu için, ders aralarında okumaktan haz aldıkları için kütüphanemizi tercih ettiklerini düşünüyorum. Ödünç kitap alma oranı bizde bir hayli yüksek.
Göreve yeni geldiniz? Uşak Şehrini nasıl buldunuz?
H. Yaman: Ben bu şehre çok çabuk alıştım. Çok sempatik buluyorum. Doğası güzel, tarihi eserleri hiç dokunulmamış ve masumiyeti hiç bozulmamış, bakir bir kent olarak görüyorum.
İnternet kullanıyor musunuz? İnterneti hangi amaçla kullanıyorsunuz?
H. Yaman: İnternet kullanırım; haberlere bakıyorum ve insanlarla iletişim kurmak için kullanıyorum. İletişim anlamında, dünyanın öbür ucunda birşey olduğunda hemen haberdar olabiliyor, iletişim kurabiliyoruz. İnsanın ilgi alanları varsa ilgi alanları hakkında diğer insanlarla bir araya gelebiliyorsunuz. Sosyal medyanın böyle olumlu yönleri var. Ama tabiki yanlış bilgilendirme, insanları galayana getirme ve yönlendirmelere de açık bir ortam. Bir de tabi bulunan bilgilerin doğruluğu da tartışılır bazen. Burada çözüm hazırcı değil araştırmacı, merak duygusu yoğun bireylerden geçiyor.
Peki, bilgiye ulaşmak bu kadar kolayken, kütüphane kültürü ne olacak? Birçok insan bilir kütüphaneye ilk girdiğiniz de önce güzel bir kitap kokusu etrafınızı sarar ardından kitap raflarının önünde aradığını bulmaya çalışan insanlar ve sakin bir huzur karşılar sizi okuma salonlarında. Birbirine saygılı her yaş gurubundan insanın bir araya geldiği yegane yerlerden biridir kütüphaneler.
Bizde merak uyandıran bu konu hakkında daha detaylı bilgi almak için işin erbabına sorduk. Bizi büyük bir sevgi ve saygı ile karşılayan Uşak İl Halk Kütüphanesi Müdürü Hülya Yaman sorularımıza içtenlikle cevaplar verdi;
İlk önce yeni göreviniz hayırlı uğurlu olsun. Yeni görevinizde başarılar diliyorum. İnternette yapılan araştırmaların kütüphaneyi baltaladığını düşünüyor musunuz? Bunun ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?
H. Yaman: Ben buraya geldiğimde umulmadık bir şeyle karşılaştım. Buraya gelirken küçük bir şehirde ne kadar okuyucu olur diyordum, bu beni yanılttı. Ve bu yanılma olumlu bir yanılma oldu aslında. Bu şehrin inanılmaz bir okuyucu kapasitesi var. Genellikle üniversite öğrencilerinden oluşuyor. Üniversitenin kütüphanesi devasa dört katlı bir yapı ama genellikle bu kütüphaneyi tercih ediyor üniversite öğrencileri.
Bu kütüphaneyi tercih etme sebepleri nelerdir sizce?
H. Yaman: Halk kütüphanelerinde şöyle bir kural vardır. Kitap sayısının üçte ikisinin edebiyat ve roman ağırlıklı olduğu için, ders aralarında okumaktan haz aldıkları için kütüphanemizi tercih ettiklerini düşünüyorum. Ödünç kitap alma oranı bizde bir hayli yüksek.
Göreve yeni geldiniz? Uşak Şehrini nasıl buldunuz?
H. Yaman: Ben bu şehre çok çabuk alıştım. Çok sempatik buluyorum. Doğası güzel, tarihi eserleri hiç dokunulmamış ve masumiyeti hiç bozulmamış, bakir bir kent olarak görüyorum.
İnternet kullanıyor musunuz? İnterneti hangi amaçla kullanıyorsunuz?
H. Yaman: İnternet kullanırım; haberlere bakıyorum ve insanlarla iletişim kurmak için kullanıyorum. İletişim anlamında, dünyanın öbür ucunda birşey olduğunda hemen haberdar olabiliyor, iletişim kurabiliyoruz. İnsanın ilgi alanları varsa ilgi alanları hakkında diğer insanlarla bir araya gelebiliyorsunuz. Sosyal medyanın böyle olumlu yönleri var. Ama tabiki yanlış bilgilendirme, insanları galayana getirme ve yönlendirmelere de açık bir ortam. Bir de tabi bulunan bilgilerin doğruluğu da tartışılır bazen. Burada çözüm hazırcı değil araştırmacı, merak duygusu yoğun bireylerden geçiyor.
Siz bir konuyu merak ettiğinizde internetten mi bakarsınız yoksa kitaptan mı araştırırsınız?
H. Yaman: Genellikle sözcüklere bakarım. İnternetten en çok sözcük araştırması yaparım. O benim için küçük bir ön bilgidir. Bu bilgilerin ışığında kitaplara başvururum.
Neden insanlar sosyal medyadan iletişim kurarak konuşuyor?
H. Yaman: İnsanlarda iletişim sorunu olduğunu düşünüyorum. Yüz yüze konuşamadığını insan telefonda daha rahat konuşuyor. Görmeden konuşmak insanların kolayına geliyor sanırım. İstediği gibi davaranabiliyor. Yüz yüze olduğu zaman belki oto-kontrol oluyor, söylemek istediklerini orada daha rahat söyleyebiliyor. Çekinceleri olabiliyor insanın.
Siz sosyal medyayı nasıl buluyorsunuz? Sosyal medyanın kütüphanelere etkileri nelerdir?
H. Yaman: Sosyal medyanın kütüphane hakkında olumlu ve olumsuz etkileri var. Sosyal medyayı tamamen suçlayamayız. İnsanları siz hazıra, kolaycılığı alıştırıyor ve tüketici olarak yetiştiriyorsunuz. Suçu bir defa kendimizde aramamız gerekiyor. Eğitim sistemi her geçen gün değişiyorsa, öze hitap etmiyorsa, sadece sınava yönelikse sosyal medyayı suçlayamayız. Aynı zamanda da çok olumlu yanlarını da görüyorum.
İnsanda kitap okuma alışkanlığını güçlendirmek için neler yapmayı düşünüyorsunuz?
H. Yaman: Bu alışkanlık okul çağında alışıla gelmiş bir durumdur. Anneler, babalar kitap okusun bunu gören çocuk da okuma alışkanlığına bürünsün, bu böyle olmuyor. Çocuklarda okumayı meraklandırmalı. Şimdi bu çocuklar zamanı kullanmayı bilmiyorlar, düşünmüyor, ayrıntılara inmiyor ve kendisinde bir bakış açısı oluşmuyor. Çocuklar hareketli birer sürü gibi oldular. Çocukları düşünmeye zorlamalıyız.
TAŞIMALI KÜTÜPHANECİLİK PROJESİ
Gezici kütüphanenin aksine taşımalı kütüphanecilik; Gezici kütüphanenin gitmediği Uşak’a yakın olan köylerde yaşayan çocuklarında bu hizmetten yararlanması amacı ile düşündüğüm bir projedir. Gezici kütüphane şehir merkezine uzak köylerde bulunan kişiler için oldukça güzel ve etkili bir uygulamadır. Lakin Uşak’a 10-20 kilometre uzaklıkta bulunan köylerdeki çocuklar ne olacak? Bu sorun üzerine Valiliğin desteği ya da köylülerin yardımı ile 10 ya da 15 gün ara ile çocuklar kütüphanemize gelip kitap alarak değişim yapıp buralardan faydalanabilecek. Umarım bu projeyi hayata geçirebilirim. Bu projemizle yakın köylerden öğrencileri kütüphaneye getirip burada kitap okuyabilecekler. Kitap takası yaparak okuma alışkanlıklarını daha da geliştirmeyi düşünüyoruz.
Uşaklı okurseverler ve okuma sevmeyenlere söyleyeceğiniz bişey var mı?
H. Yaman: Bizim bu konuda bir sloganımız var. Sloganımız “ Uşak İl Halk Kütüphanesine Üye Olmak Bir Ayrıcalıktır” diyorum,ve sözlerimi noktalıyorum.
Kaynak: Son Nokta Gazetesi
H. Yaman: Genellikle sözcüklere bakarım. İnternetten en çok sözcük araştırması yaparım. O benim için küçük bir ön bilgidir. Bu bilgilerin ışığında kitaplara başvururum.
Neden insanlar sosyal medyadan iletişim kurarak konuşuyor?
H. Yaman: İnsanlarda iletişim sorunu olduğunu düşünüyorum. Yüz yüze konuşamadığını insan telefonda daha rahat konuşuyor. Görmeden konuşmak insanların kolayına geliyor sanırım. İstediği gibi davaranabiliyor. Yüz yüze olduğu zaman belki oto-kontrol oluyor, söylemek istediklerini orada daha rahat söyleyebiliyor. Çekinceleri olabiliyor insanın.
Siz sosyal medyayı nasıl buluyorsunuz? Sosyal medyanın kütüphanelere etkileri nelerdir?
H. Yaman: Sosyal medyanın kütüphane hakkında olumlu ve olumsuz etkileri var. Sosyal medyayı tamamen suçlayamayız. İnsanları siz hazıra, kolaycılığı alıştırıyor ve tüketici olarak yetiştiriyorsunuz. Suçu bir defa kendimizde aramamız gerekiyor. Eğitim sistemi her geçen gün değişiyorsa, öze hitap etmiyorsa, sadece sınava yönelikse sosyal medyayı suçlayamayız. Aynı zamanda da çok olumlu yanlarını da görüyorum.
İnsanda kitap okuma alışkanlığını güçlendirmek için neler yapmayı düşünüyorsunuz?
H. Yaman: Bu alışkanlık okul çağında alışıla gelmiş bir durumdur. Anneler, babalar kitap okusun bunu gören çocuk da okuma alışkanlığına bürünsün, bu böyle olmuyor. Çocuklarda okumayı meraklandırmalı. Şimdi bu çocuklar zamanı kullanmayı bilmiyorlar, düşünmüyor, ayrıntılara inmiyor ve kendisinde bir bakış açısı oluşmuyor. Çocuklar hareketli birer sürü gibi oldular. Çocukları düşünmeye zorlamalıyız.
TAŞIMALI KÜTÜPHANECİLİK PROJESİ
Gezici kütüphanenin aksine taşımalı kütüphanecilik; Gezici kütüphanenin gitmediği Uşak’a yakın olan köylerde yaşayan çocuklarında bu hizmetten yararlanması amacı ile düşündüğüm bir projedir. Gezici kütüphane şehir merkezine uzak köylerde bulunan kişiler için oldukça güzel ve etkili bir uygulamadır. Lakin Uşak’a 10-20 kilometre uzaklıkta bulunan köylerdeki çocuklar ne olacak? Bu sorun üzerine Valiliğin desteği ya da köylülerin yardımı ile 10 ya da 15 gün ara ile çocuklar kütüphanemize gelip kitap alarak değişim yapıp buralardan faydalanabilecek. Umarım bu projeyi hayata geçirebilirim. Bu projemizle yakın köylerden öğrencileri kütüphaneye getirip burada kitap okuyabilecekler. Kitap takası yaparak okuma alışkanlıklarını daha da geliştirmeyi düşünüyoruz.
Uşaklı okurseverler ve okuma sevmeyenlere söyleyeceğiniz bişey var mı?
H. Yaman: Bizim bu konuda bir sloganımız var. Sloganımız “ Uşak İl Halk Kütüphanesine Üye Olmak Bir Ayrıcalıktır” diyorum,ve sözlerimi noktalıyorum.
Kaynak: Son Nokta Gazetesi