Sağıymış soluymuş, dogusuymuş batısıymış farketmez. Türk Milletinin en büyük düşmanı milli egemenliğin galip gelmesinden korkanlardır. Bunlarında arkasında emperyalist güçler ve onun maşası olanların desteği vardır bu şüphesiz bir gerçek. Birlik olmamızdan, hakkımızı aramamızdan, uyanmamızdan yıllardır korkar dururlar. Çünkü kurulu düzenlerinin bozulmasından korkacak kadar çıkarcı ve cahil insanları içlerinde barındırırlar.
Gerçekten Milli egemenlik galip gelirse tüm ülke bayram eder, toplumun içerisinde oluşturulmaya çalışılan ekonomik sınıflar arasındaki uçurum bir okadar kapanır. Böylelikle muhtaç fakir insan sayısı azalmış olur ve sonuç olarak sadece parası sebebiyle itibar görenler kendilerinin bomboş olduğuyla yüzleşmek zorunda kalır. Bu onların nefislerine ağır geleceği gibi aynı zamanda hile ve oyunla kurdukları para çarkları dönmez olur. Böylelikle halkın bağrında yetişmiş kendi evlatlarımızın önü açılır. Kayırma olmaz. Doğru, dürüst ve mert olanlar, akıllı, ahlaklı ve yürekli olanlar ışıldar. Doğru makamlara doğru insanlar geçer. Ülke doğru insanlarla yönetilir, adaletle yönetilir. Korku değil sevgi, saygı, anlayış hakim olur toplumda. Bu da ancak millet olarak ortak değerlerimiz etrafında birlik ve beraberliği sağlamakla mümkündür.
Dinini, peygamberini seven, Atatürk'ü vatanını seven, milletini bayrağını seven ve milli egemenliği kurtuluş bilenler birlik oldukça adalet sağlanır. Türk Milleti olarak sahip çıkmamız gereken ortak değerlerimizden biri bile birilerine rahatsızlık veriyorsa zaten bizden değildir. Ve kurtuluş gibi bir derdi de yoktur ama şimdilik tabi. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın demekle olmuyor. Her göz yumdugunuz haksızlık, adaletsizlik, hırsızlık, namussuzluk eninde sonunda yol olur. Ve o yol mutlaka herkesin evinin önünden geçer. Bu yüzden ilahi adalet gereği zulmu yapan kadar susanda bunun bedelini öder.
Halkın yaşanan hadiseler karşısında umudunun yorgun ve kalbinin kırık olduğunu anlayabiliyorum. Uyanmanın ve ayağa kalkmanın vakti zamanı geldiğinde, insanlığın yaşadığı ve tanık olduğu uyanış, devirlerdir bu şekilde toplumun baskı altında kaldığı ve bir zeybek misali tek dizi üstüne çöktüğü yerdedir. Türk dedin mi 7 cihan bilir Türk bir dizinden destek alır belki ama iki dizinin üstüne çökmez! Zeybek misali eğildiği yerden sadık yari toprağa selamını verir, gerekirse geliyorum artık der, artık yeter dercesine elini toprağa vurup sıçrar, sonra enginlere sığmaz taşar! İşte tam oradayız hep birlikte. Vakit o vakit. İşte ozaman kolları kaldırıp bize unutturmaya çalıştıkları Türkün onurunu, ruhunu damarlarımızda hisseder yenilmez oluruz. Bir kartal misali gökyüzünde heybetimizle süzülür hem kurtuluşu kutlar hem de çok geçmeden dünyada muassır medeniyet seviyesine ulaşan ilk millet olarak en tepedeki yerimizi alırız.