Çıkarsın yurt edinmek üzere bir sefere edinirsin yurdu, adını zafer dersin. Toprak fethettiğin savaşlar verirsin, uğruna savaş verdiğin toprakları ülke sınırlarına katıp vatan toprağı edersin, övünerek zafer kazandım dersin. Yada ne bileyim mesela? Tıp İlminde ileri gider zatürre gibi kimsenin çare bulamadığı ve her yıl 1 Milyon insanımızın ölümüne sebep olan bir hastalığı yenersin, zafer kazandım dersin. Peki ya Binlerce yılın birikimini bir çırpıda hercümerç edenler ve binlerce yıllık yurt toprağımıza düşmanı alenen davet edenler, Türk'ü esareti yaşayama mahkum ve mecbur etmeye çalışanlar, düşman ülkelerin benimsediği ve hükmettiği topraklarda Kafir bayrağının gölgesinde yaşamaya halkı razı etmeye çalışanlar ve afedersiniz az homurdananı, Padişah buyruğuna itaat etmemekle beraber, vatana ihanetle suçlayan yalaka dinciler bir olup Aziz Yurdumun asil Türk kanı ile yoğrulmuş topraklarında düşman çizmesi gezinmesine ve bundan Türk Milletinin razı olmasına zorluyor iken ve Devlet dediğimiz kurum da tamamen mandacılar tarafından ele geçirilmiş iken, yedi düvele kafa tutmak pahasına milleti topyekün uyandırıp ayağa kaldırarak, iman gücü ile olsa gerek, kuvvetinin kat be kat üstü kuvvete sahip düşman birliklerini püskürtüp, yurdu düşmandan temizledin ve yepyeni bir Müjde verip kainata gerçek bir Türk Devleti ve gerçek bir Cumhuriyet kurdunsa bunun adına Zafer deyip geçebilir misin? Bu olsa olsa bin yılın zaferi olabilir.
İnsanlık açısından bir dönüm noktasındayken dünya ve dünya çapında savaşlar çıkartıldığı esnada, dünya devletlerini yönetenler güya biribiri ile savaşarak insan ırkının kırılmasına ve yok edilmesine kavli karar vermiş ve yağmacılığı bizzat Devletleri yönetenler mübah kabul edip uygulamaya koymuşsa. Gelmişse dünyayı yönetenler bu kafaya ve tek başına iseniz uyanan ne yapardınız? Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi İnanmış 19 Adamla Samsun'a çıkabilir miydiniz? Yada bir Atatürk gelse ve hükümete muhalif bir çizgi ortaya koyarak Bandırma Vapuruna binse siyasi hareket başlatmak için siz acaba o 19 kişiden biri olabilecek cesaret ve özgüvene sahip misiniz? Bağımlı olduğumuz o kadar çok şey var ki farkında değiliz. Bahse konu vatansa gerisi teferruattır derken Atamız ne kastetmiş? Tabi ki bahse konu Vatansa çoluk çocuk bile teferruattır. Az önce ziyaretime gelen Milli Eğitimde Memur bir arkadaşım var dedi ki; 15 Temmuz gecesi ne yaşandı ben de tam bilmiyorum ama ben silahı kapıp sokağa fırladığım sırada çocuğum dur baba gitme insanları öldürüyorlar sokakta dedi ben dedim ki kızım bu gün inmezsek sokağa sen de yoksun ben de yokum dedim ve fırladım dedi. 15 Temmuzda ne yaşandı? Nasıl bir geceydi hala tam bilemiyoruz ama biz de Emperyal çetelerin darbe bastırma bahanesi ile milleti birbirine kırdırmasından endişe ettik ve o endişemizi paylaştık halkımızla anında ve kendimizce söylenmesi gerekenleri anında söyledik başımızda ağrıdı bir miktar ama göze almalıydık. Keza konumuz 15 Temmuzda değil konumuz o gece bu kardeşimin kendi yaşadığı kesite ve bizlerin yaşadığı kesite dair alıntıyı paylaşıp bakış açısı sunmak.
Türk'ün içinde hala bahse konu Vatansa gerisi teferruattır diyen adam gibi adamlar da var tabi hala ama kaç kişiyiz? Sizce gerçekten bütün Uşak'ta benim gibi Bandırma Vapuruna binmeye hazır 19 arkadaş bulabilir miydik? Gerçek bir önder çıkıp önden yürüse mesela. Deve dikenine ayağını ilk basan olduğunu gözümüzle görsek yaşamında o insanın ve Atatürk kadar olmasını beklememekle beraber, hiç değilse izinden gideceğine emin olduğumuz kendi içsel devrimini büyük oranda gerçekleştirmiş ve yeterince olgunlaşmış halkın içinden bir lider çıksa kaçımız takılabiliriz acaba peşine? Şimdi Gazi Mustafa Kemal çıkmaz belki zaten işgale uğramış değiliz çok şükür, şartlar o kadar kötü olmadığı için Atatürk kadar Kemal bulmuş bir lider de şart değil bize. Keşke o kadar olsa da diyebilirsiniz ama beklenti çitasını yükseltmek şu şartlarda siyasete de haksızlık olur. Aktörün bulunamadığı şu şartlar da. Ya gözleri çakmak çakmak yepyeni bir çift gözle tanışırsa Türkiye ve beraberinde çok ciddi bir siyasi backround ve yaşanmışlık ile de buluşursa, beraberinde çözüm önerilerini sıralayan her biri alanında deneyimli ve yetenekli bir kadro ile buluşursa ülke de işler birden bire değişirse diyorum. Hayalini kuralım ki Allah'tan umalım, Allah kendisinden hayır ummayana hayır vermez ki umana verir.
Biz Allahtan umalım ki Allah'ta bize hayalini kurduğumuz gibi tertemiz siyasi kadrolar ihsan etsin ve siyasi zaferler kazanalım milletçe tarihe mal olacak. Atatürk kadar olmaz belki ama bir çığırda biz açalım Türk Milletinin bu çağda dünyaya gelmiş fertleri olarak Türkiye Cumhuriyet Devleti vatandaşları olarak. Atatürk çıkarmamız gerekmiyor önderlerimizi Atatürkün izinde gidenlerden seçmemiz ya da önder sandıklarımızı önder edip Atatürk'ün yoluna çevirmeliyiz. Kişi önder olsa bilir zaten Atatürk'ün gittiği yoldan yürümesi gerektiğini. Kişi önder olsa zaten ilkokul da andımızı okurken tüyleri dikilirdi her sabah ve Atatürk'ün Gençliğe Hitabesini ezberletirdi içinden gelen dürtü. Önder olsa düşmezdi tarikat vb emperyal çetelerin tuzağına? Neyse kim önder kim değil? Neticede halk bilir, alternatif vardı da biz mi seçmedik dersiniz haklısınız ama siyasetin vitrinini emperyalizm işgal etmiş ve aktörleri Emepryalizm belirliyor. Uyanırsak milletçe, partilerin tek merkezden yönetiminin sağlanması için bir uğraş verildiğinin ve muvaffak olmak üzere olabileceklerinin farkına varırsak belki de işler kendiliğinden çözülecek. Bize düşen sadece yüzleşme faslı olacak emin olun. Milleti uyandırmak için milleti gerçeklerle buluşturmak ve yüzleştirmekte kafi esasen ve zaten bu yüzleşme süreci bu plandemi sürecinde çoğu insan da pek çok yönü ile gerçekleşti bu yüzleşme.
Madem zafer bayramı kutluyoruz bir demokrasi zaferinin meşalesini yakmış olur belki yazdıklarım, kimbilir bir yol açar? Belki birilerine parlak fikir gelir varsa kendinde yada çevresindekilerde o potansiyel dener diye düşündüm. Belli mi olur bir kıvılcıma bakıyor zaten şartlar çoktan oluştu halkta Devlet cenahında şartları oluşturmak zor oldu ve zaman aldı sadece, yani bir kıvılcım birden bire kitlesel halk hareketliliklerine dönüşebilecek durumda. Bir de bakmışsınız ki Türkiye'de Halk devrimi gerçekleşmiş. Halk liderleri ülke yönetiminin başına geçirilmiş. Yani Türkler Emepryalizmi yanerek Demokrasi Zaferleri kazanmış diyebilirler ki biz yıllardır bu devrimin sessizce gerçekleşiyor olabileceğinin haberlerini veriyoruz. Yıllardır halk farkında olmadığı bir devrim gerçekleştiriyor olabilir, siz bakmayın bu karşı devrimcilerin gördükleri seraba, bize sorarsanız bizimkiler suyla buluştu bile diyoruz. Gel gör ki karşı devrimciler ısrarla diyor ki hayır o duyduğun halkın sesi değil, halifenin sesi ve halk yenildi Cumhuriyetten bağımsız ve laik yaşamdan vaz geçti ve dini yönetimi kabullenip kanıksadı. Yahu arkadaş siz hayal görüyorsunuz Menzil burayı üs edindiğinde belediye başkanını bizim elimizden avlayıp şımartarak kendilerine ram ettiklerinde hedefleri buradan kafile kafile insan götürmekti Menzile ama otobüs bile kaldıramaz hale geldiler. Çünkü planları da aktörleri de berbattı. Halkta ters tepti anlayacağınız tarikat yurtlarının binaları bomboş şimdilerde kimse çocuğunu tarikat evlerine yerleştirmiyor bedava deselerde. Artık çıkamayacak kadar işin içinde olan bir avuç insanın çocukları giderse gidiyor yurtlarına cemaatlerin ve millet son derece çağdaş ve asla gece lambası falan hayal etmiyor gençleri, bilakis uzay çağı düşleyen gençler tanıyoruz Elhamdülillah... Gel de anlat işte gerici değil mi? Biraz da geri kafalı oluyor maalesef bu tipler. Bu yazdıklarımı da doğru anlayacaklarını sanmıyorum oda ayrı konu ama ben neticede bizimkilere yazıyorum karşı devrimcilerin canları cehenneme ne halleri varsa görsünler. Atatürk'e ve Cumhuriyete açıktan düşmanlık eden ne yazımızı okusun ne bizi tanısın nede biz Onu tanıyalım isteriz, hatta bizi bir miktar düşman bile bellesin. Fırsat geçerse elime ahındık deyiverebilirim. Neyse biz dönelim kendi devrimimize Deniz Gezmiş'in ruhu şad olsun ki arzuladıkları devrim bu çağda gerçekleşecek ve yeni zafer bayramları edineceğiz dünya tarihine geçecek derece de öneme haiz.
Esarete boyunduruğa kafamız sarmaz biz insanca yaşamak isteriz ve izzet ve onurumuzu da kimseye çiğnetmeyiz. Ordularını da getirseler ölürüz bu kutsal değerlerimizden ödün vermeyiz diyerek düşmana gözüküverip bize öncülük eden Kurtuluş Savaşı kahramanlarımızın ruhu şad olsun. Zaferlerini küçümsemek isteyenler egemen güçler ve taşeronları olsa da, halk içinde büyüklüklerinin gerçekten farkında olanların varlığından haberdar edilsin ruhları. Farkındayız 100 Yıl sonra bu gün hangi zor şartlarda ne kutlu bir sefere çıkıp ne büyük zaferleri ard arda sıraladıklarının ve nihayet farkındayız her birinizin manaca çok büyük, onuruna izzetine düşkün çok muteber insanlar olduğunuzun. Sizleri saygı ve övgülerin en yüceleri ile anıyor tazim ediyoruz. İyi ki yaşamışsınız ve iyi ki vatan uğruna can feda kılarak, vatanın bize uğruna ölünecek kadar büyük bir değer olduğunu öğretip, bize öncülük etmişsiniz....