Kulu iradesine bırakmış ama kendini bulsun da istemiş. Kul kendini bulunca kulu ile bir kendi de bayram etmek için ve bayram kılmak için kulun vuslatını. Gelin görün ki kendini bildirmesi göstermesi zormuş insana, insan işte apaydın görse gördüm demezmiş gördüğünü kabul de etmezmiş unuturmuş gaflete düşermiş. Kul kusurlu olduğunu ve kusurlarını unutunca kulluğunu da unutmuş olurmuş ya hatırlasın diye ilham yolu açmak istermiş Mevla. Bu da ancak uzlette mümkün olduğu için namazı sevdirmiş Peygamberine (sav) kadın sever gibi güzel koku sever gibi, zikrini sevdirmiş leziz gıdaları damağında tatmayı sever gibi. Uzletlerde adını anmayı secdeye kapanıp sonra kulluk idraki ile doğrulup çalışmayı sevdirmiş. Sevmeyi, özlemeyi sadakatle beklemeyi sevdiklerin değerlerin için azmetmeyi ve gerekse can pahasına mücadele etmeyi sevdirmiş ki kalbi incelsin kulun ve ilham yolu açılabilsin ona haktan hakikatten haber veren.
Dostlar edinmeyi sevdirmiş Allah’ı unuttukça hatırlatan ve andıkça yardım eden. Büyükler edinelim istemiş hürmet arz ettiğimiz ki dünyada hürmet ettiği büyüğü çok olan ve yolu büyüğüne uğrayan çok yol yordam görmüş insan gördüğü için usul erkân öğrenir tevazu öğrenir ve büyük ziyaret ede ede bütün yarattıklarına Kadir ve Mütekebbir olan Allah’ı ziyarete ve tanımaya ehil hale gelir. Evlenip çoğalmayı ailesine değer vermeyi öğütlemiş ki şefkati öğrensin merhameti öğrensin himayesindekiler için endişe etmeyi ve onların kurtuluşu için onları kılavuzlayıp yardım etmeyi öğrensin. Mazlumun haksızlığa uğrayanın, hakkını aramayı sevdirmiş ki hakkı hak sahiplerinin yanında savuna savuna öğrensin, haklıyı bul yanında dur ki Hakkı bulasın öğretisi gereği. Hak bulunmak için vardır tapılmak için değil bulan zaten tapar ne bırakır, ne de vazgeçer? Keza Haktan bihaber olanın tapınması da Allaha esasen tapınma gibi gelmez. Onu ayın 14ü gibi seyrederek ona övgü ve sena düzenler var, kapanıp secdeye senelerce kalkmadan onun üstünlük ve meziyetlerini ağlayarak anlatanlar ve yeryüzüne rahmet vesilesi olanlar var ki hiç bir tapınma Onda bir noksan tamamlamaz veya onu yüceltmez kimseyi var etmese ve kimse ona tapınmasa da yücedir zaten ve asla yüceliğinden bir şey kaybetmez. Ne katar ki kulun hatırını sayıp rızası için fiil işlemesi Allah'a razı olmaktan başka. Razı olunanın kârını da düşününce. Allah’ım seni razı edecek salih amel işlet bize ve bizi hak üzere sabit durup sabredenlerden ve hakkı sabri tavsiye edenlerden eyle.
Ona ilk tapan Habibim deyip iki cihana server kıldığı alemlere rahmet diye gönderdiği ve Alemleri yüzü hürmetine var ettiğini ilan ederek kendisine itaat edilmesini istediği Müminlerinin sığınağı ve Mevlası Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) idi kuşkusuz ve kuşkusuz en güzel tapan da, en güzel kulluk eden de oydu. Görüp tapmamak elde değil ki görmeden bul ve tap ki Rabbinin kulum var dediğine değsin razı etsin tapınman Rabbini. Cemalini lütfeder mi bilinmez? Aşıklarının kimine lütfedilmiş derler kimine ahirette vaad edilmiş derler gören demez diyen görmez de derler ama herkesçe bilinir ki Cemali dünya da umulamayacak kadar ahirette de başka nimet ve güzellik aramayacak kadar güzeldir ve aşıklar hep cemal isterler Cennetten ziyade. Ne diyor Yunus isteyene ver onları bana seni gerek seni. Bana seni gerek deyip gayrına toptan sırt dönecek sadık ister Allah, ballar balını buldum kovanım yağma olsun diyebilecek bir teslimiyet kadirşinaslık ister.
Emrolunduğun gibi dosdoğru ol ayeti gereği doğruluktan şaşmayacak, Hakkı buldu muydu? güç sahiplerine kafa tutacak ve hakkını arayacak kadar cesur kendi uğrunda gerekirse gözünü kırpmadan vuruşacak kadar şecaatli yerine göre cüretkar adam gibi adam ister. Yâr diye sevdiklerimiz bile aşkımıza türlü türlü ispat isteyip dururken ve hep yiğitlik bekleyip dururken yarlerin de yari olan ve Aşık olunmaya layık yegane varımız olan o güzeller güzeli Mevla neden naz etmesin Cemal göstermek için. Hz. Musa derler bir gün Allah’ı görmek isteğini durduramamış bunun üzerine nida etmiş derler Alemlerin Rabbi ya Musa sen sen de iken beni göremezsin. Ya Musa sen beni asla göremezsin demiyor dikkat edin sen sende iken beni göremezsin diyor demek ki Musa benlikten sıyrılıp ondan ibaret kalabilse görebilecek ki eminiz görmüştür ölmeden kendinden vaz geçip ölmeden evvel ölünüz sırrına mazhar olup. Demek ki kendini yenip nefis perdesini yırtamayan Hakkı göremiyor. Ya insan kendini nasıl yener kendini yenmişleri büyük bilip onlara hürmet ve muhabbet besleyerek onları kendine rehber edinerek ve onların gittiği kutlu yoldan giderek. Kendini yenmiş bir büyüğü olmayanın ve ondan yardım almayanın kendini yenmesi zordur imkansız diyemesek de. Kendini yenmenin birinci basamağı belki de bir büyüğü büyük bilerek elinden tutmak ve sıdk ile yolunda yürümek. Kimseyi beğenmeyip kendini beğeneni kullar bile adam yerine koymazken Allah niye koysun Allah iken? Bütün noksanlıklardan münezzeh olan Allah gayb ve şahadetin alimi iken kendini noksansız görene neden nazar etsin? Büyük olan ilimdir ve ilim ve tecrübe sahibi olduğu için büyüklere büyük deriz. Ehlibeyt, büyüklerin hepsinin büyüğüdür ve rehberidir, onlara hürmet arz etmeyen büyüyemez onlar gibi inanıp yaşamayan Allah'a vasıl olamaz. Allah'a vasıl olmayan kendini bulmuş olamaz kendini bulmuş olmayan asla kendini bulmuş ile bir olamaz. Allah’ım bize kulluğumuzu daha çok idrak ettir ve bize kendimizi buldur ve yendir nefsimizi bize kamil bir iman ile cemalini müşahede ede ede ölümü yani şahadeti nasip eyle amin.