Seçimlere iki ay kadar bir süre kalmış ve partilerde aday belirleme süreci tamamlanmış olmasına rağmen ve adaylar basın huzurunda ilan edilmişken hala hiç bir hareketlenme olmuyor ve hala gün bu gün hiçbir partinin tabanında hareketlilik olmuş değil. Kim ne derse desin, sokağı bırak sosyal medyada bile hareketliliğin sağlanamadığı aşikar. Adaylardan veya partilerden para bekleyen gazeteciler bile işi kıymete bindirdi onlar da bir şeyler yazıp söylemeyince hepten tıkandı siyaset ve halk ilgisi neredeyse sıfıra yakın noktaya indi maalesef. Maalesef diyorum çünkü bu durum şehir siyaseti adına da ülke siyaseti adına da üzücü ama biz bu noktaya sürüklendiğini çok önceden öngörmüş ve hem şehir siyasetinin hem de ülke siyasetinin SOS verdiğini manşete taşıdığımız köşe yazıları ve haber makaleleri kaleme almıştık. Siyasetin bu kokuşmuşluğunda ve eski yüzlerin bu kadar ısrarla hiç halkın düşüncesi, partilinin görüşü önemsenmeksizin aday diye dayatılmasının neticesinde, halk zaten umudu kestiği ve iktidar muhalefet bir hareket ediyorlar perde arkasında diye düşündüğü siyasete inancı ile beraber ilgisini de kaybetti. Halkın ilgisini hiç bir biçimde çekemeyen bazı adayların liste yazmakta bile hayli zorlanacağı ve parti tabanından destek bulamayacağı konuşuluyor ki hala mesela Muhammet Gür'ün kadrosu açıklanmış değil MHP'de de keza hiç aday adayı müracaatı ilan edilmiyor diyebiliriz. Bir kaç istisnai paylaşım dışında bir paylaşımı görülmedi en azından MHP'nin.
Oysa mesela BARO Başkanı Avukat Emin Coşkun Milliyetçi çevrelerce sevilen değer verilen hatırlı bir insandır ki MHP'de geçmişte BARO Başkanı değilken yönetimlerde bulunmuş partiye hizmeti ve emeği de geçen birisidir ama adaylık aklına bile gelmiyor acaba neden? Bileşik kaplar teorisi gibi düşünebilirsiniz bunu küçük kap kendinden büyük kabı yutamaz. Belediye Başkanı adayı kendinden üstün olmazsa meclis üyesi adayı olmayı düşünmez bile ki epeydir görüşmesem de düşünmez bile eminim ve eminim düşünse evvela Uşak Haber Merkezi ofisine gelirdi. Ya mesela halkta ciddi karşılığı olan Mustafa Raşit Yılancı dikelir mi acaba MHP adayının yanına. İbrahim Cevher mesela eski il başkanı ve il genel meclisi üyesi de olan İbrahim abi gibi bir duayen kendini kurban eder listelere girer mi şu pozisyon da? Yada mesela Üniversitemizden Ülkücü bilinen aklı başında bir öğretim görevlimiz gelir MHP adayının listesine giriverir mi? Mesela Volkan Turan Hoca bu topa girmeyi göze alır mı? Veya o göze alsa aday arkadaş böyle bir kamu hukukçusu adalet insanını yanında ister mi?
İyi Parti'deki durum çok daha vahim malum. Şimdilerde bizim ofise her uğrayan geçen seçim Gür'cü olan arkadaş ilk laf Gür'ü desteklemediklerini söylüyor. Çuhadarlardan da vardı geçmişte Gür'ü destekleyip bu dönem desteklemeyen ve bunu açıkça ilan eden Derbent'te vardı Selendi'de de vardı keza. Herkes “bizim Gür'le bir ilgimiz yok”a bizi inandırma telaşında gibi İyi Parti çevrelerinde ki Nevzat Yılmaz'ın bile uzak durduğu ve ilgim yok dediği kulağıma geldi doğruluğunu araştırmaya değer görmesem de ve onların işine aklımızın ermeyeceğini bildiğimden de vehametin görünmesi açısından paylaşayım istedim. Eski belediye meclis üyelerinden sadece birinin galiba müracaatı olmuş en azından ilan edilen sadece Selçuk Toker oldu. Anlaşılan o ki kulislerdeki AKP aleyhine beyanatlarına sahip çıkmadığı için Gür'e ve Obalıya meclis üyelerinin bazılarının kırgın olduğu dedikoduları doğruymuş. Tabii 9 meclis üyesinin sekizini küstüren adama bir daha kimse meclis üyesi adayı olmak ister mi? Avukat Vedat Atak bile özel özel mesaj atmış Gazeteci Nurullah Çavuşoğlu'na düzeltme için ve Erkan Çuhadar düzeltme yaptı “Vedat Atak'ın, Uşak siyaseti ile ilgisi olmadığı gibi, Gür'e bir desteği de söz konusu değilmiş” diyerek.
Buna benzer enteresan gelişmeler yaşanıyor ve Gür'den kayan bu potansiyel Özkan Yalım'a yarayacak gibi duruyor. Şayet Yalım ve CHP iyi değerlendirirse. Gerçi orada da ön seçim sonuçlarına etki edecek değişimlerin yapılacak olduğunun konuşulması ve kontenjanla sınırlı kalmayıp partinin listesine de fermuar düzeni adı altında saçma sapan isimlerin ilave edileceği dedikoduları hayli moral bozuyor ve CHP'de de esasen pek yaprak kıpırdadığı yok, ön seçim birazcık hareket katmış olsa da.
Ak Partide de sıkıntı büyük çünkü Mehmet Çakın'ın kadrosunu değiştirmeye kararlı partide çok etkin ve çok önemli isimler ve aynı düşünce de bir parti kitlesi oluşmuş durumda ve Çakın'ın kadrosu da hiç feragat edip yeni kadrolara yer açacak gibi görünmüyor dolayısıyla Ak partide de çarşı karışık ve daha çok karışacak anlaşılan ve anlaşılan partilerin hepsi de neredeyse aynı şansa ve şanssızlıklara sahip seçimlerde. Halkı dahil edebilirler mi? Şu gidişle pek mümkün görünmüyor, durumu toparlaya bilmeleri partilerin ama biraz para harcarlarsa belki biraz değiştirebilirler gidişatı. Tabii ki izleyip göreceğiz, siyasetin tıkanıklığını açmak para saçmakla mümkün olacak mı? Ki bize göre mümkün değil. Söz lazım halk ilgisini çekecek çözüm önerisi lazım proje lazım kadro lazım akıl lazım güvenilirlik ve samimiyet lazım lazım da lazım…