Türk Eğitim Sendikası Genel Merkezi'nin aldığı karara göre bütün şubeler her hafta Eşit İş Eşit Ücret konusundaki protestolarını devam ettiriyor.
Bu yönde olumlu bir karar alınana dek devam edecek protestolar dün de Türk Eğitim-Sen Uşak Şube Başkanı Ahmet Gürten'in yaptığı bir basın açıklamasıyla devam etti.
Gürten yaptığı açıklamada şunları söyledi:
Hükümetin kamudaki ücret dengesizliğini ortadan kaldırmak için çıkardığı 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname; ücret adaletini tam olarak sağlamadığı gibi, yeni adaletsizlikleri de beraberinde getirmiştir.
Aynı unvan ve aynı kadroda olanların farklı ücret almasının önüne geçilmesi için getirilen yeni düzenlemede; öğretmenlerin, profesörlerin, doçentlerin, yardımcı doçentlerin, araştırma görevlilerinin ek ödemelerinde hiçbir artış olmazken, üst düzey yöneticilerin ek ödemelerinde hatırı sayılır artış yapılmıştır. Düşük maaş alan memurlarla yüksek maaş alanlar arasındaki fark daha da artarak 5,8 kata çıkarılmış, kamudaki ücret uçurumu daha da derinleştirilmiştir. Bugün öğretmenlerin maaşı kamudaki en düşük ücret seviyelerinden biri haline gelmiştir. Bu vefasızlığı gelecek nesilleri yetiştiren ve bu ülkenin kilometre taşı olan öğretmenler asla unutmayacaktır. Öğretmen ve akademisyen maaşlarına bugüne kadar iyileştirme yapmayanlar, bu meslek grubunu görmezden gelenler büyük vebal altına girmektedir. Özlük haklarının düzeltilmesi gereken öğretmenlerimizin ve akademisyenlerimizin bu şekilde mağdur edilmesi ülkemizin tarihine kara bir leke olarak düşmüştür.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, eşit işe eşit ücret düzenlemesinde yapılan haksızlığın düzeltilmesi yerine, tüm gider kalemlerindeki ezici artışları görmezden gelerek, öğretmenlerin 9 yılda gerçekleşen maaş artışını bir başarı gibi sunmaktır. Bu durum büyük bir talihsizliktir ve siyaset etiği ile bağdaşmayan bir davranıştır.
Türk Eğitim-Sen olarak hak ettiğini almaktan başka bir talebi olmayan bu insanlara reva görülen muameleyi kınıyoruz. Adalet diye haykırarak, adaletsizliklere imza atanların, birbiriyle çelişen uygulamaları hayata geçirenlerin, ayrımcı politikalarla çalışanlar arasında barış ve huzuru bozanların artık tüm bunlara bir son vermesini istiyoruz.
Öte yandan bu ülkenin kalkınmasından pay alamayan, bugüne kadar maaşlarında hiçbir şekilde iyileştirme yapılmayan, eşit işe eşit ücret düzenlemesinde yok sayılan öğretmen ve akademisyenler olarak bir gecede emekli milletvekillerinin maaşlarına yapılan zamla şoke olduk.
Kamu çalışanlarının büyük bir çoğunluğu yoksulluk sınırının altında ücretle geçinmeye çalışırken; iki yıl milletvekilliği yapanların emekli olduğunda Cumhurbaşkanına bağlanan aylığa endeksli olarak bugün için 8 bin TL tutarında emekli maaşına hak kazanmış olması içimizi sızlatmıştır. Cumhurbaşkanı’ndan talebimiz; ilaç katkı payları görüşüldüğü sırada, Meclis’ten jet hızıyla geçen emekli milletvekillerinin maaşlarına zam yapılmasını öngören yasayı veto etmesidir. Çünkü emekli milletvekillerinin maaşlarına yapılan zam toplum vicdanını zedelemektedir.
İşçinin, memurun, asgari ücretlinin, emeklinin zamlardan cüzdanı yanarken, işsizlik yıldan yıla artarken, gelir dağılımındaki adaletsizlik büyürken, öğretmenlerin, akademisyenlerin ve diğer çalışanların maaşları yerinde sayarken, çalışanlar yüzde 3’lük zam oranlarına mahkûm edilirken; emekli vekillerin maaşlarında alelacele yapılan düzenleme siyasi etikle nasıl bağdaştırılabilmektedir?
Öğretmen, akademisyen ve diğer çalışanlara hakkını teslim etmeyenleri, çalışanları yoksulluğun kucağına itenleri ve tam 15 aydır 4688 Sayılı Sendika Kanununda yapılacak düzenlemeleri beklettiği halde, kendileri için 15 dakikada kanun çıkaranları ŞİDDETLE KINIYORUZ!
Giderek pahalanan hayat şartlarını bu ülkeyi yönetenlerin hatırlamasını isterken, iğneden ipliğe her şey peşi sıra zamlanırken, çalışanlar ay sonunu getirmekte zorlanırken, vekillerin kendi derdine düşmesi inanılır gibi değildir. Ama herkes bilmelidir ki; halkın vekili olduğunu unutanları biz de unutmayacağız. Birileri sırça köşklerinde emekli maaşının keyfini süredursun, bu ülkenin gerçek üretenleri yılmadan mücadelesine devam edecektir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Bu arkadaşlar her pazartesi 'Acaba bu hafta neyi protesto etsek' diye düşünüyorlar herhalde. Birkaç önerim olacak. Kelaynakların neskinin tükenmesini bu hafta, kutuplardaki penguen sayısının artmasını önümüzdeki hafta irdeleyebilirler