CHP'li olmaktan bu kadar kolay vazgeçen kişi nasıl belediye başkanı olmuş hayret!
Neyse biz hemen CHP kulislerine girelim. Öncelikli bomba kulis bilgisi Ulubey CHP'li Belediye Başkanı Ali Rıza Ada'nın istifa ettiği ancak son anda yapılan müdahaleler ile bu istifadan vazgeçirildiği bilgisini sizlerle paylaşayım. Bu bilgi çok az kişide var ve pek çoğunuz ilk kez bizlerden duyuyor her zamanki gibi. Peki ne oldu da Ali Rıza Ada istifanın eşiğinden döndü? Şimdi size olayın gelişimini aktarmaya çalışacağım. Bildiğiniz üzere Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi'nin Türkiye'deki bütün il ve ilçe teşkilatlarını bina sahibi yaparak kiradan kurtarmak gibi bir projesi var. Bu plan ve proje dahilinde Türkiye'deki pek çok ilçe örgütü gibi Uşak'ın ilçeleri de ilçe binasına kavuşturuldu. CHP Genel Merkezi Türkiye'nin hemen her yerinde yaptığı bir uygulamayı Uşak'ta da yaptı ve uygun bina bulunmasını istedi ve bulunan binanın bedelinin önemli bir kısmını Genel Merkez bütçesinden ayrılan paradan ödedi üzerini de mümkün olduğunca o il ya da ilçede yaşayan partililerin üzerine sardı tabiri caizse. Genel Merkezin her yerde yaptığı bu uygulamayı; yaptığı saçma sapan algı operasyonları ile Ankara'da herkesin dikkatini üzerine toplamayı başaran ve son olarak Özgür Özel ve bir grup milletvekiline hediye ettiği saatlerin orjinal değil çakma olduğu ulusal basının gündemine düşmesiyle Özkan Yalım, her zamanki tatlı su kurnazı haliyle fırsata dönüştürüp sahiplendi ve sanki kendi projesiymiş gibi takdim etti. Elbette ki emeği vardır ama zaten Genel Merkez her ilde bu işi varsa milletvekilleri aracılığı ile yapıyor ve her ilin vekili o ilin ya da ilçelerinin bina alım satım devir işlerini takip ediyor ki bundan daha doğal bir şey olamaz. Ama inanın bu uygulamanın yapıldığı pek çok şehirde araştırdım hiç birisinde böyle bir sahiplenme bahse konu bile değil. Yani parti binası satın alınan il ya da ilçelerde insanlar bu uygulamanın Genel Merkezce akledildiğini biliyor ve hiç bir milletvekili "bu işi ben başardım" diye reklam etmiyor. Yani Türkiye'nin başka hiç bir ilindeki CHP'li vekil Özkan Yalım gibi fırsatçılık düşünmemiş ya da buna imkan bulamamış kendi seçim bölgesinde.
Neyse asıl konumuz bu değil elbette... Özkan Yalım, Ulubey İlçesi'nin de bina sahibi olmasında doğal olarak milletvekili sıfatıyla Genel Merkez ile Ulubey teşkilatı arasında köprü vazifesi görüyor. Ulubey İlçesinin parti binası için gerekli parayı ya da ödeneği alacağı gün Özkan Yalım araya bir fırsatçılık daha sokuyor ve Ali Rıza Ada'ya haber vermeksizin Ulubey ilçesinden Mehmet Yandım ile birlikte gidiyor ve orada da bir şekilde görüşme ayarladığı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdarğlu ile Özgür Uğur'u görüştürüyor ve fotoğraf veriyor. Tıpkı Ali Erdoğan operasyonuna benzer bir davranış biçimi sergilendiğini ve sırtından hançerlendiğini ve atlatıldığını farkeden Ulubey Belediye Başkanı Ali Rıza Ada nasıl tepki vermiş dersiniz? İnanın istifa yazmış ve imzalamış. Düşünsenize Ulubey İlçe Teşkilatının parasını çekmeye beni götürmedi, beni Kılıçdaroğlu ile fotoğraflayıp yayınlamadı diye Özkan Yalım'a kızan Ada hemen istifayı basmış. Söyler misiniz Allah aşkına bu nasıl siyaset ya da bu nasıl particilik? Kimseye CHP'lilik öğretmek derdinde değilim elbette zaten haddimi bilirim ben. Ama hangi partili olursa olsun o partinin kendini belediye başkanı adayı hatta başkan yaptığı birisi bu kadar kolay partisinden vazgeçebiliyorsa sizce bu insan o partiyi gerçekten benimsemiş olabilir mi?
Tamam kabul ediyorum, Özkan Yalım'ın yaptığı hiçte doğru bir davranış değil. Zaten İl Özel İdaresinin köylere götürdüğü taşı, kendisi taş taşıma işini yapıyor diye sanki kendi ocağından getirdiği taşları döker gibi döktürdüğü de konuşulmuştu. Hatırlarsanız İl Özel İdaresi duruma müdahale etmeye mecbur kalmış ve kamyonlarda Yalım'ın firmasına ait logonun olduğu yere İl Özel İdaresi armasını denk getirdiği branda afişler astırmıştı kamyonların önüne de ancak öyle önüne geçebilmişti. Ne beklersiniz fabrika kurduruyorum, işe girmek isteyenler müraacat için seçim bürosuna gelip form doldursun" diyerek binlerce kişiye form doldurup resmen umut tacirliği yaptıktan sonra "ne fabrikasıydı kuracağın fabrika" sorusuna ön seçim sonrası "hava gazı fabrikası" diye dalga geçebilecek kadar yaptığı işle barışık birisinden? Ne beklersiniz maaşımı burs olarak dağıtacağım diye söz verip onlarca öğrenciyi isimlerini yazdırıp umutlandırdıktan sonra ilk aydan sonra tek kuruş vermeyen kişiden? Ne beklersin ön seçim öncesi oy istemek için gittiği köye verdiği sözü kendisine hatırlatan partiliye "alacağın mı var" diye fırça atabilen, Genel Merkez'e bir helikopter alıveririm Ankara'dan İzmir'den milletvekili kontenjanı kaparım diyebilecek kadar Genel Merkezi küçük düşüren birisinden? Ne beklersin ki Uşak Sigorta Pazarı'nda esnafın pazar yerinin yıkılmaması için belediyeye eylem yaptığı gün, oraya gelip de vatandaşın yanında olmak yerine Ak Parti'li belediye başkanının ağzıyla konuşan adamdan? Uzatmak mümkün ama bu kadarı kafi sanırım.
Özkan Yalım bu hareketi yaptı diye hemen istifa mı düşünür gerçek partili? İstifa etme noktasına gelecek kadar kızdığı biri ile ertesi hafta Genel Başkan huzurunda fotoğraf verir mi? Düşünebiliyor musunuz Ali Rıza beyi istifaya getiren süreç, Özkan Yalım'ın fotoğraf vermeye onun yerine Özgür Uğur'u götürmesi ve istifadan vazgeçmesi de Özkan Yalım'ın tamam söz seninle de gideceğim Ankara'ya ve Genel Başkan'la fotoğraf vereceğim demesiyle oluyor. Anlaşılan o ki Özkan Yalım, Özgür Uğur'a popülarite katmak adına böyle bir hamle de bulunmuş. Özgür Uğur'un üzerine hesabı neyse artık! Aslında pekte anlaşabilecek mizaçta değildirler bildiğim kadarıyla ama hangi ortak paydada bir araya gelebildilerse artık sormadım her ikisine de. Bu yüzden Özgür Uğur niçin tercih edildi konusuna çok yorum katmak istemiyorum, düpedüz zanna girer ve bu bize yakışmaz. Uğur'un hiç bir şeyden haberi de olmayabilir tıpkı Mehmet Yandım gibi.
Gerçi biz Ali Rıza Ada'nın cemaatlere yakın tavırlarını duyar dururduk. Ulubey Belediyesinin takvim ve imsakiyelerini Menzil grubunun yayın kolu olan Semerkand yayınları basardı. Hatta Ulubey Kanyon Festivalinde yine Menzil grubuna stand verdiğini hatta cemaat evlerinde verilen iftar davetlerine de daha önceden katıldığını bilmekteyiz. Kendisi zaten cemaatler ile ilişkileri sebebiyle sık sık eleştiri alan birisi. Belediye meclisi üyeleri de Ada'nın çok fevri davranışlar sergilediğinden yakınıyor biliyor duyuyorduk. Hatta Ada'nın ilk döneminde de meclis üyeliği yapan Ulubey'in sevilen ailelerinden birisinin ferdi olarak tanınan ve aynı zamanda CHP'nin değişik kademelerinde görevler alan Avukat Güven Özkan'ında eşi olan Avukat Hatice Terekeci Özkan'ın birçok konuda Ada'ya itiraz ettiği Av. Hatice Özkan'ın haklı olmasına rağmen yaptığı bu itirazlardan netice alamaması üzerine defalarca görevinden yani meclis üyeliğinden istifa noktasına geldiği ancak partinin ileri gelenlerince istifa etmesine engel olunduğu bilinmekteydi. Dikkat ederseniz Avukat Hatice Terekeci Özkan hanımefendi partisinden yani CHP'den değil meclis üyeliğinden istifa noktasına geliyor ki bize göre de olması gereken budur. Yani illaki rahatsızsan ve istifa noktasına gelmişsen partinden değil görevinden istifa etmelisin, siyasi etik bunu gerektirmektedir. Her neyse uzun zamandır sıkıntıların devam etmesi ve bu dönem de Ada'nın tavırlarında değişiklik göremeyen Hatice Terekeci Özkan'ın nihayet meclis üyeliğinden istifa etmeye mecbur kaldığı da gelen bilgiler arasında...
Ali Rıza Ada'nın istifasına dönecek olursak; bir belediye başkanının böyle sudan bir bahanede bile partiden istfayı düşünebilecek noktaya gelecek kadar pamuk ipliğine bağlı bir CHP'liliğinin olduğunu tahmin edememiştik. Ben şahsen şunu bütün samimiyetimle söylüyorum; bir insan bir partiden seçildi ve istifa noktasına geldi ise, sadece partiden değil, partinin sayesinde geldiği ya da partilinin kendisini getirdiği makamlardan da istifa etmeli. Sen partilin sayesinde Belediye Başkanı, milletvekili, meclis üyesi vs seçileceksin, sonra sudan bir bahanen ile partini terkedecek ama görevine devam etmek isteyeceksin; hiç olacak iş mi Allah aşkına? Ama az kalsın oluyordu işte. Görünen ve konuşulan o ki az kalsın deniyordu Ada başka partiye geçmeyi ya da bağımsız kalmayı! Gerçi Bağımsız olarak Belediye Başkanlığını devam ettirmesi yani meclisteki yeterli çoğunluğu yakalayabilmesi pek mümkün görünmüyor mevcut aritmetik yapıya göre. Ama yine de bizim falan partiye geçecekti dememiz uygun olmaz. Çünkü zihnindeki planından haberdar değiliz. Ama istifa ettiği, sonra Yalım'ın tamam seninle de gideriz Ankara'ya deyince vazgeçtiğini çok iyi bilmekteyiz. Kaldı ki ertesi hafta Özkan Yalım bu kez de Ali Rıza Ada ile birlikte Kılıçdaroğlu'nun yanından fotoğraf verdi de kriz atlatıldı.
CHP Kulislerine dair bildiklerimi ve gelişmeleri bir sonraki yazımda aktarmaya devam edeceğim. CHP'de Özkan Yalım'ın sebep olduğu söylenen daha pek çok kriz var aslında Ali Karaoba'nın önlemek için çırpındığı hepsini ve daha fazlasını sonraki yazılarda sizlerle payalaşacağım. Esenkalın...
nurullah çavuşoğlu ali karaobadan daha fazla tabanı var partide bence. ali karaoba bir olamaz ama çavuşoğlunun belediye başkanlığına aday yapılması lazım. chp belediyeyi alsa alsa böyle aksiyonel bir kimlik ve kişilikle alabilir seçimleri. sağdan ve kenar mahallelerden çok oy alır sayın çavuşoğlu. ama vekil adaylığında katkısının o kadar olacağını sanmam. çünkü insanlar yerel seçimlerde kişiye bakıyor genel seçimde partiye göre değerlendirme yapıp oy veriyor.
işin asıl boyutu ilçe başkanının kimseye haber vermeden gitmesi değil mi?
gittiği beyfendi de 2014 seçimlerinde il genel meclisi adayı olmayacağım hak selim saka'nın deyip seçime giren ve sıralamaya girmeyen sonra da önce belediye başkanına beni belediye meclis üyesi yap o da kabul olmaz ise beni başka bir göreve getir deyip bunlar haklı olarak kabul edilmeyip partisinin listesini şikayet eden kimse değil mi?
tamam belediye başkanı yanlış yapmış ama ilçe başkanı doğru mu yapmış?
bu özkan yalım nasıl oluyorda bu kadar pişkin davranabiliyor anlamış değilim. adam resmen dalga geçmiş herkesle fabrika kurduracağım iş vereceğim diye binlerce insan form doldurmuş ve sonunda ne fabrikası idi o fabrika dendiğinde pişkin pişkin sırıtıp dalga geçiyor hava gazı fabrikası idi diyor. chp'ye helikopter alıverecekmişte genel merkezden kontenjan vekillik kapacakmış hale bakar mısınız? chp genel merkezi vekillik kontenjanını satılığa mı çıkarmış acaba? sahi bu herifin dokunulmazlığı niçin kaldırıldı acaba? acaba neyle suçlanıyor bu herif? bilen var mı?
kmin paarasıyla yapmışş
ali rıza ada nın bu yaptığı ilk değildir sözünden dönmek ona yakışan bir davraniştir o sebepten hiç şaşırmadık herkes kendi pisliğinde boğulur her şeyin bir vakti zamanı var etme bulma dünyası söz verip tutmamak ona yakışır, ayrıca chp zaten eski chp değil partiyi de kirlettiler yeterince tek dertleri burjuvazi hareketler... yazık... neyse şahsi olarak net olan şey şudur: ali rıza ada alışkın kağıt imzalayıp vazgeçmeye, tecrübeyle sabit!
atladığımız nokta şu galiba elbette belediye başkanlarını ilçede bulunan seçmenlerin tercihi belirliyor ama başkanlar bir partiden aday gösteriliyor veya aday oluyor.sonuçta o partinin tabanı insanlar da oy veriyor.bu insanların oylarını yok saymak bu işin doğasına aykırı.o zaman kendine güvenen bağımsız çıksın ilçe seçmeni yine desteklesin bu işler oluyor mu görelim.
sözü cok uzatmıycam sayın başkanım ali̇ riza bey ilcemizde cok güzel çalışmalar yaptı kendisini cok seviyoruz başkanımızı chp seçmedi ulubey seçmeni seçti diyeceğim parti fark etmez ali rıza başkanım hangi partiden aday olursa oyumu yine başkanıma veririm.almanya bonn dan selamlar başkanım❤️
bağımsız belediye başkanının meclis üyesi olmaz..
bağımsız belediye başkan adayının da...olmaz.