Halk, Meydanda İnanılacak Söz İşitmek ve İnanılacak Adam Görmek İstiyor!
Yaklaşık iki yıldır gazetecilik mesleği ile uğraşan ve henüz ikinci yazısını kaleme alan bir köşe yazarı olarak gözlemlediğim ilk seçim olması da belki etken olabilir. Lakin ben aday adaylığı sürecinden beri çok yakinen takip etmeye çalıştığım bu seçim sürecinde beklentilerimi karşılayacak nitelikte politik söylemler ve projeler işitmedim. Yine beklentilerimi karşılar nitelikte birikim ve vizyonda politikacıları da meydanda görme şansına sahip olamadığımı düşünüyorum.
Elbette ki derdim politik arenada boy gösteren politikacılarımızı itibarsızlaştırmak, onları yermek ya da küçük düşürmek değil. Hepsinin saygın kişiler olduğundan kuşku etmediğim gibi, medeni cesaretleri olan ve çoğunluğu itibari ile kente hizmet etme isteği ile aday olduğunu düşündüğüm kişiler. Kaldı ki toplumun önde gelenleri vasfı ile partilerce seçilmiş kişiler olarak vitrine konulduğunun farkındayım ve haddimi aşmak istemiyorum. Lakin takdir edersiniz ki bizler gazeteciler olarak toplumla politikacıların ve yöneticilerin arasında ki bir köprü vazifesi de ifa etmekteyiz. Bu yüzdende zaman zaman sevimsiz ve nahoş karşılanabilecek yazılar yazmaya mecbur olmaktayız. Elbette ki politikacılarımız ve idarecilerimizin olumlu yanlarını, söylemlerini ve topluma yaklaşımlarını kaleme aldığımız gibi zaman zaman toplumun politikaya ve politikacılara bakışını ve eleştirilerini de kaleme almak durumundayız. Bu nedenle mazur görülmemi ve anlayış gösterilmesini talep ederek yazıma devam etmek istiyorum.
Malumunuz partiler belediye başkan adaylarının, belediye meclisi ve il genel meclisi adaylarının listesini seçim kuruluna teslim etti. Böylece başlayan resmi sürecin ardından, hemen hemen bütün siyasi partilerde oluşturulan listeler sebebi ile sıkıntılar yaşandı. Aslında birçok politikacının ve politikanın çirkin yüzü ile maalesef karşılaşmış olmamız bakımından değerlendirecek olursak, bu türden politikacıların politik hayatlarına son vermesi bakımından sevindirici gelişmeler olduğunu söyleyebiliriz. Lakin iyiliğin, doğruluğun, samimiyetin, yeterliliğin kabul görüp taltif edilmediği, kötülüğün, ihanetin, fitnenin, boş konuşmanın, ayak oyunlarının yadırganıp cezalandırılmadığı bir politik zemine doğru kaymış olduğumuzu görmek kaygı verici. Zira partilerinde yıllarca politika üretmiş, kendini namzet olduğu makama hazırlamış, safini çok önceden belli etmiş, politik deneyimi olan insanlar bütün samimiyetlerine ve birikimlerine rağmen liste dışı kalırken, politikanın tozunu yutmamış, bir çoğunun parasının ya da etiketinin dışında hiçbir yeterliliğinin olmadığı konuşulan bazı isimlerin hemen bütün partilerin listelerinde yer alması, hem politika meydanında at koşturan ve beklentileri olan politikacılar açısından hem de halkın bir kesimi tarafından tepkiyle karşılanmakta diyebilirim.
Hazır yeri gelmişken filan grubun, feşmekan cemaatin feşmekan derneğin adamı olarak belediye meclisine sızma girişimleri de her üç partide de kısmen de olsa başarıya ulaştı diyebiliriz. Herhangi bir grubun, cemaatin ya da zümrenin referansı ile yani başkalarının gölgelerinde seçim meydanına çıktığı iddia edilen adaylar bu kente ne katabilir ki?
Belediye meclis ve il genel meclisi adaylığı hususu daha çok su götüreceğe benziyor. Hep birlikte süreci izleyip değerlendireceğiz. Bu arada partilerin belediye başkan adaylarının politik söylemler üretmek, ayağı yere basan, dört başı mamur projeler ortaya koymak sureti ile meydana inmek yerine klişe, bilindik, içi boş söylemler ile meydana çıktıklarını ve neredeyse muhtarlık seçimleri kadar amatörce politika ürettiklerini üzülerek müşahede etmekteyiz.
İlerleyen günlerde adayların tanıtım, reklam kampanyaları, politik söylemleri ve projelerine ilişkin olumlu ya da olumsuz eleştirisel değerlendirmelerimi sizler ile paylaşacağım. Şimdilik; politikacıların şirin gözükmek amaçlı, samimiyetten uzak cümleler içerdiği çok belirgin olan, slogandan öte geçmeyecek söylemler ürettiklerini, hatta söylem üretmek hususunda adeta bir kabızlık süreci yaşadıklarını rahatlıkla dile getirebiliriz.
Bir sonraki yazımda Uşak’ta seçim sürecini ve halkın politikacıdan beklentilerini daha detaylı bir şekilde analiz etmeyi sürdürmek dileği ile Şimdilik esen kalın.
adam mı görmek istiyor,bir bayan olarak bayan görmek istemşyormusunuz?
başlıkta anladigim kadariyla anlatim bozukluğu yapilmis..zaten konuşulan soz isitilir hem soz hem isitilecek yazılması anlam karmasasi ortaya cikarmis.. iletişim fakültesi mezunu olarak soylemek istedim... baslik ne kadar ilgi cekici olursa o derece okuyucuyu çeker..
herkez edebi̇ ile çalişiyor neden ortaliği karistirip size malzeme ciksin diyemi bu stem
doğru söze başka ne hacet
başlık çok karmaşık bir şey anlayamadım
yazdıkların hergün kahvelerde söyleniyo kızım,uşağın sorunlarını diğer illerle karşılaştırarak yazı yazmanızı tavsiye ederim tüm yazarlarla beraber..yazar yorumu o zaman halktan biri gibi yazabilir bence.
izlediğiniz ilk seçim olduğundan olmalı;eşit mesafede ve sorumlu gazeteci bakışını yakalamalısınız.aksi kamuoyunu yanıltmak olur.üç parti̇den i̇baret bakiş çok yanlış.oysa çok yanli bakmalisiniz.i̇ş bi̇li̇r eki̇bi̇ ve hi̇çbi̇r yerden sizmamişlikla,kendi̇si̇ni̇n di̇k duruşu ve dürüstlüğü i̇le mustafa alkan'i i̇zleyi̇n ve herkesi̇n hakkini koruyan gözlükleri̇ni̇zle bakin ve yansitin,deri̇m
daha siyasetin ucundan anlamayan insanlara fırsat verilir de yazı yazdırırlarsa ortaya çıkan sonuca şaşırmamak gerekiyor. önce biraz bilgi sahibi olun at gözlüğü takarak ne türkiye nede dünya okunmaz okunamaz.. birşeyler yazarak bari rezilliğinizi deşifre etmeyin