Bazı ilçeleri ve illeri düşününce bazı bölgelerde aday adayı sayısı 40’ı buluyor. Hepsi seçilmek uğruna gecelerini gündüzlerine katarak sokak sokak dolaşıyorlar. Peki neden bu kadar çok insan siyasete girmek istiyor. Nedir bu siyasete insanları cezbeden şey? Menfaat mi, yoksa hepsinin ağzından çıkan ortak söz olan” halka hizmet mi”
Siyasetçilerin Halkta Karşılığı Var mı ?
Daha önce Uşak Haber Merkezi editörü Nurullah Çavuşoğlu’nun siyasi röportajlarında söylediği bir şey vardı. “Ben yeterli miyim” sözüne cevap veremeyen, halkta karşılığı olmayan kişilerin aday adayı olmasını ben tasvip etmiyorum demişti. Şimdi bu açıdan düşünecek olursak, bu kadar aday adayının veya adayın hepsi yeterli mi veya kendilerini yeterli görüyorlar mı? Onlar kendilerini yeterli görüyor diyelim, bağlı bulundukları siyasi partiler onlar yeterli görüyor mu? İşte bu kocaman bir soru işareti.
At Bakıcısından, Siyasete…
Siyaset kelimesi Arapça Seyis (At Bakıcısı) kelimesinden türemiştir.
Yunan siyasal yaşamında ise siyaset, "polis"e veya devlete ait etkinlikler biçiminde tanımlanmıştır.
Aristoteles ise politikayı, toplumun halka dair yaptığı tüm etkinliklerdir şeklinde tanımlamıştır.
Genel itibariyle siyasetin tanımı ise; belli bir toplumda çatışma halinde olan çıkarların uzlaştırılması faaliyetidir şeklinde açıklanır. Bu uzlaştırma faaliyeti ise yönetim erkinin elde bulunması ile sağlanabilir. Yüzbinlerce insanın tek amacı var o halde, çatışma halindeki tüm çıkarları uzlaştırmaya çalışıyorlar!
Bu Şehrin Profesyonel Siyasetçilere İhtiyacı Var
Özellikle bizim şehrimizde yetişmiş ve kendini geliştirmiş insan sayısının çok fazla olmadığını düşünürsek, bu şehrin akil insanlara ne kadar çok ihtiyacı olduğunu daha iyi anlayabiliyoruz. Yönetimsel becerisi olan, karar verme mekanizması yüksek olan bu insanların geliştireceği projelere özellikle Uşak’ın çok ama çok ihtiyacı var.
Daha önce bir çok yazımda belirttiğim gibi, tek bir bölgeye toplanmış şehir hayatının şehrin bütününe yayılması, kentsel dönüşümün ve yenilenmenin sağlanması, şehri modern bir şehir haline getirmek seçeceğimiz yöneticilerin asli görevi olmalı.
Peki bu kadar aday adayının tek amacı bunu sağlamak mı? Yoksa işin içinde bir gruba, bir zümreye, ailesine veya kendisine rant sağlama kaygısı ilk sırada mı? Hatta bazı siyaset bilimcilerin görüşüne göre kadınların siyasette bu kadar az temsil edilmesinin sebebi de erkeklerin rant kaygısı.
Şehrimizde daha önceki yerel seçimlerde seçilen Belediye Başkanlarının çalıştığı taşeron firmalara, belediye çalışanlarına bakacak olursak bu çalışanların bir çoğunun Belediye Başkanı ile aynı dünya görüşüne ve aynı siyasi gruba bağlı olduklarını çok rahatlıkla görebiliriz. Buradan da anlaşılacağı gibi, Belediye Başkanları akil ve yetkin insanlarla çalışmak yerine çoğu zaman kendi yandaşlarına rant sağlama gayreti içine mi giriyorlar sorusu ister istemez akıllara geliyor.
Hepimizin hayalinde siyasetçilerin rant ve çıkar kaygısında olmaması, beklentilerinin hak ve inançların önüne geçmemesi var. Belediye seçimleri yaklaşıyor, belediye başkan adaylarının hangi niyette olduklarını vatandaş olarak anlamamız hiçte kolay değil; sonuçta göğüslerini yarıp kalplerine bakma şansımız yok. Burada aslında bir nevi hepimiz atacağımız oylarla tabiri caizse kumar oynayacağız.
Asıl iş aslında seçmekte değil. Seçtiğimiz başkanın icraatlarını takip etmek ve tutarlı şekilde belediye çalışmalarını kontrol edebilmek. Bura da seçilecek Belediye Başkanı’na da büyük iş düşüyor. Belediye Başkanı hiçbir projesini vatandaşın desteğini arkasına almadan gerçekleştirmemeli. Bildiğiniz gibi bir çok belediye gerçekleştireceği belediye projeleri için belediye internet sitesi üzerinden gerçekleştirdiği anketlerle vatandaşın olurunu alma yolunu seçiyor. Ancak maalesef bizim Belediye Başkanlarımızın vatandaşın fikrini alma gibi bir düşüncesi hiç olmadı. Bazı belediyeler, toplu taşıma araçlarının rengini bile vatandaşa soracak kadar, vatandaşının görüşlerine saygı duyuyorlar, biz de ise durum maalesef bu şekilde değil.
Şehrimiz aslında bir çok kriter açısından Türkiye ortalamasının üzerinde değerlere sahip. Yaşam ve eğitim kriterlerine bakıldığında, şehirde sanayinin de etkisiyle Uşak yaşanabilecek bir şehir. Ancak şehrin modernleşmesine ve gelişimine bakıldığında Uşak’ta yeterli belediyecilik hizmetlerinin sağlandığı maalesef söylenemez. Vatandaşın memnuniyetine bakıldığında da bu durumu rahatlıkla gözlemlemek mümkün.
Seçeceğimiz Belediye Başkanı ve il meclisi üyelerinin hangi yetkinlikte olduğu, amaçlarının rant sağlamak mı yoksa dedikleri gibi halka hizmet mi olduğunu anlamamız için kısa süre sonra gerçekleştireceği projelere ve kadrolaşmalara bakmak yeterli olacaktır.
Hepimizin çok değerli bir oyu var. Bu oyu lütfen içinize sinen, herhangi bir gruba zümreye rant sağlama kaygısı olmayan, iyi niyetinden şüphenizin olmadığı bir adaya vermeye gayret edin. Elbet geçmişte de bir çok kez görüldüğü gibi yanlış seçimler yaptık, maalesef yapmaya da devam edecek gibi görünüyoruz. En azından eleştirilerimiz, yerel medyanın etkinliği ile birleşince ben gelecek her seçim de siyasette kalitenin artacağına canı gönülden inanıyorum.
Doğru tercihler yapmamız dileğiyle;
Saygılarımla Efendim
Kerim ÇİBER
siyasilerin yakınlarının nereden nerelere geldiğinie baktığın zaman olayı hemen anlarsın. uzun söze gerek yok